Ben Eskihisar Tımaranesin de görev yapan bi doktorum. Eser 'in buraya geliş hikayesini ve neler yaşadığını anlaticam. Buraya geldiğinde 13 yaşındaydı ama tam anlamıyla takıntılı şizofrenik bi hastalığa sahipti. Onu buraya getiren ise abisiydi öz ve öz abisi. Annelerini kaybettikten sonra bu hale gelmişti Eser. Burası o kadar da iyi biyer değildi hatta bazı doktorlar eziyet bile ederdi bilirdim ama sesimi çıkaramazdım. Sadece Eser çok farklıydı gözümde diğerleri gibi değildi. Onunla konuşur anlaticaklarini dinlerdim. Seneler sürekli böyle geçmişti. Ben Eserin iyilestigini düşünüyordum. Bi gün yanina gittim çok mutlu gözüküyordu Eser der demez başlattı anlatmaya. Bu gün burdan kacmisti 1 sene oldu diyordu ve guluyodu sadece. Önceleri ne olduğunu anlamaya çalıştım. Odasına gittiğinde elime bi kalem ve kağıt alıp geldim ama bu Eser gibi hastalara yasaktı kalem bile yasaktı. Bunu bi çok kez gizlice denedim ama olmadı yazmamisti. Bende onun gibi gülerek gittim yanina kalem ve kagadi uzattım önüne güvenilir bi edayla salladim ona kafamı ve kafasini oksadim yavaşça. Odadan çıktım 20 dakka sonra profosörun odaya gittigini duydum odaya Koştum ama profosör odada yoktu Esere baktım hirpalanmisti karnını açıp kağıt parçasını gösterdi ve güldü. Bi ses duymuştum hemen ondan kağıdı alıp odadan çıktım. Profosörun beni carttirdigini duydum. Gittigimde ardı kesilmez azarlamalar aşağılamalar bitmedi ama bu işin ipini birakmicaktim. Hastaneden çıkıp arabama bindigimde kağıdı çıkarıp okudum. Çok şaşırmıştım böyle bişey beklemiyordum Eser 1 senedir bi kıza asikmis bu iyi mi kötü mü diye düşündüm uzun bi süre. 2 ay boyunca Esere ne kağıt ne kalem goturebildim 3. Ayda profosör artık pesimi bıraktığını anladigim an Eser e Koştum kağıt kalem uzattım hadi yaz dedim elimi kalbine koydum burdan geçenleri yaz evlat dedim. Gene yazdı ama uzun süre yazmasina izin veremiyordum çünkü bir daha yakalanmamamiz gerekiyordu. Aylar geçti her ay fırsat buldukça Esere kağıt götürüp yazmasını istiyordum. Mektuplarinda bir Vakti olduğunu söylüyordu soruyordum cevap vermiyordu. Ilaclarini içmeyen Eser bi süre sonra ilaçlarını içmeye karar verdi. Düzenli islerini herseyini kendisi yapıyordu bana bile yardım etmek istiyordu odasını siyaha boyamamizi istiyordu. Bi süre sonra çok yakın bi arkadaşıma Eseri anlattım ve yazdıklarını okuttum dediği ilk şey bu çocuk kıza takıntılı demişti kizin adını bilmiyordu ama kendisi bi isim koymuştu ona Elaydi o onunla ruyalar da görüştüğünü anlattı bana onu sevdiğini söylediğini söyledi. Takıntı miydi diye düşünür olmuştum. Onu ruyasinda görmediği günleri anlayabiliyorum kriz geçiriyordu. Ama gördüğü günler melek gibi bi insana dönüşüyor du. Anladığım kadarıyla takıntı olmuştu Eser için bu kız 1 sene boyunca yazdı gene o gün 2. Sene olucağı gün kaçtı , o parka gitti bende gittim ama ona gözükmedim o kızı bekledim onla birlikte gelmedi saatlerce bekledik uzaktan bi kız geliyordu kizin yanina Koştum adın Ela mi diye sordum ama Hayır dedi Eliz miş adı ama tam Eserin tarif ettiği kızdı.
'Bak senden bişey isticem sadece küçük bişey lütfen yap"
'Buyrun'
' Şu parkta bi cocuk var hasta bi cocuk ve size aşık bu gun tam 2 sene oldu ve sizi sabahtan beri orda bekliyor lütfen ona biraz da olsa sıcak davranın söz onu alıp gideceğim kendine bisey yapmasın dan korkuyorum sadece" Kız ilk başta istemese de ona durumun ciddiyetini anlatinca kabul etti. O aksam onu ordan almam çok zor olmadı mutluydum ama bi okadar da kırgın dı farkındaydim ama sormadım soramadim. Ve o gece eve gittim gecenin yarısı telefon sesiyle uyandim telefonda Eser intihar etti denildi sadece şok olmuştum. Neden oldu nasıl oldu anlamadım ve gittigimde ise çok geçti Eser Ela olmadan önce icmedigi sakladığı hapların hepsini içmiş ama kimse ona bakmadıgi kimse onu duymadığı için intihar etmişti. Acaba Eliz nişanlı olduğunu bu genç adama söylemiş miydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı
RomanceKötü bişey bi kadını sevmek kendini ölüme sürüklemek gibi birşey ve bu şey bir tür intihar bi tür baş kaldırış bi tür cinayet.