Saçlarımı çabucak topladım ve hızlıca Bayan Tranvaley'in söylediklerini kağıda yazmaya çalıştım.Ve zil çaldığı anda özgür oluşum düşüncesiyle hafiflemiştim ki Bayan Tranvaley bağırdı:
"Sen, Walkei! Dediklerimi yazmıyor musun? Cezaya kalıyorsun!"
Öfkeden kudurmuş olsamda belli etmedim.
Bu kadın benim farkında olmaz ama beni gördüğünde bırakmazdı.Ders boyunca elim kopana kadar yazı yazdırıp atmıştı.Şimdi ise cezaya kalmıştım.
Aşağı,bodrum katına inip ceza odasına girdim.Burada her zaman yaşlı bir öğretmen olurdu ve herkes sessizce ödev yapar gibi görünür ama kağıtları boş boş karalardı.
Öğrencilerden çoğunu tanımıyordum.Burada olmakta istemiyordum.Çıkışta dans provam vardı.Huysuz öğretmenim Bay Eriws'in yanına gittim.
"Şey,Bay Eriws,acaba ben düşünüyordum da/
"Mızmızlanmanı dinleyemeyeceğim Walkei.Bu seferlik sana izin veriyorum."
Sırıtmamayı başarıp çantamı alıp çıktım.
"Hey Skyler,yarım saat boyunca okulda seni aradım.Hadi provaya gidelim,hem neredeydin sen?"dedi Andrew. -en yakın arkadaşlarımdan biri-
"Cezaya kaldım ama izin aldım,hadi gidelim."Böylece dans provasına gittik.Yakın bir tarihte gösterimiz olacaktı.Oradan da çıktıktan sonra eve gittim doğruca.Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup salaş bir tişört geçirdim üzerime.Altıma her zamanki taytımı giyip yatağa girdim.Henüz daha öğleydi.Kitabımı açtım ve içinden bir kart düştü.Kartı elime aldım.
"Sayın Skyler Walkei,
Sizinle ancak bu şekilde bir arkadaşınızdan yardım alarak ulaşabileceğimizi düşündük.Sizi gerçekten okulumuza ait bir öğrenci olarak görüyoruz.Burada çeşitli eğitimler göreceksiniz.Dans,spor ve dersler dışında yeteneğinize özel eğitimler de alacaksınız.(Büyü,kendini kontrol edebilme -kurtadamsanız dikkate alınız-, vampir eğitimleri ve buna benzer bir çok şey.)
Eğer okulumuza katılmak istiyorsanız alttaki kısmı imzalayın.Bu imza okula direk olarak gönderilecektir.Karar sizin!-Patingone Okulu Müdürü
SAM OUNL"Ağzım açık kalmış bir şekilde karton parçasına bakıyordum.Orada vampir ve kurtadam mı yazıyordu? Birde büyü! Kesinlikle okuldan biri benimle dalga geçiyor olmalıydı.Büyüymüş,hah! O uğrasaydı şimdiye kadar hayatımda bir sürü tahlisizlikler olmazdı.
Yine de bir yanım için çok heyecanlıydı.Neden olduğunu dile getiremediğim bir yanım inanmaya başlamıştı mektuba.Bu cehennem gibi okuldan kurtulmak... Bu mükemmel olurdu.Acaba annemle babama bahsetmem gerekir miydi? Muhtemelen bana inanmaz ve çöpe atarlardı hem hevesimi,hemde kağıdı.
Ani bir şekilde karar verip imzamı attım.Bir saniye bile sürmeden odamda tuhaf şeyler olmaya başlamıştı.
BİR ADAM ODAMIN İÇİNDE BELİRMİŞTİ! Ağzım açık halde adama bakıyordum.
"Buyrun gelin Patingone Okulu'na.Beni takip edin yoksa evrenler arasında karışma durumu olabilir."
******************************"Se,sen ki-kimsin?"diyebildim.
"Ben Patingone Diyarı'nın senforuyum.Yani siz ne dersiniz? Hah,bekçi.Evet ben diyarın güvenliğinden sorumluyum."
"Rüyada mıyım,kabusta mı?"dedim, bu kadar fazla şaşırtmaktan bayılıp kalacaktım.
"Patingone'de olduğunu söylemiştim.Aman acele et,daha almam gereken binlerce öğrenci var."
Korkumu gizleyip peşine düştüm.Belki de uyuyakalmıştım ve rüya görüyordum.Öyle olsaydı bunu düşünebilir miydim?Kafam allak bullak olmuştu.
Uzun bazı yollardan geçtik,yorulmuşa benzemiyorduk.Ve bir ormanın ortasına geldik.Daha önce geçtiğimiz yollardan hiç birini görmemiştim.Orman yemyeşildi ama okul falan ortada yoktu.O sırada yabancı bir adamlaydım,beni kandırıyor muydu?
"Ben burda okul falan göremi/
Bekçi ormandaki bir ağacın dalını kopardı ve üzerine birşey yazdı.Aniden büyülü bir şekilde surlar ve surların arkasından muazzam bir okul görünüyordu.Şato gibiydi adeta.Şaşkın bakışlarımı okulun üzerinden alamayıp adamın dediklerini dinleyemedim.En sonunda adam sinirlenince yerimden sıçradım
"Bir de sen içine bak!Haydi gir içeri."dedi.
Hızlı adımlarla yürüdüm.Kocaman bir bahçe vardı.Her türlü ağaçlar,ormandaki hayvan sesleri ve öğrenciler o karmaşa sesi garip bir şekilde huzur vericiydi.
Sonunda içeri girebildim.Kapı kapandığı anda herkes suspus kesilip bana bakıyordu.Muhtemelen utanmaktan yüzüm kıpkırmızı kesilmişti.Tam ağzımı açacaktım ki bir kadın beni susturdu.
"Herkes dağılsın,ilk defa biri gelmiyor ya.Hey sen! Biraz daha araştırma yap Junior!"dedi bağırarak.Bu kadın çok asil birine benziyordu.Sesini düzeltip onunla gelmemi söyledi.Böyle peşine düştüm.
On dakika sonra bir odadaydım.Odanın kapısında yazana bakılırsa müdürün odasına girmiştim.
Çok yaşlı görünmeyen,aynı kadın gibi asil duran bir adam koltukta oturuyordu.
"Buyrun,oturun."dedi nazikçe."Kendini tanıt,kayıt işlemlerini yapalım."
"Şey,ben Skyler Walkei'yim.Odamda bir kitabın arasında sizin bir notunuzu buldum/
"Şşşt! Sessiz ol Bayan Walkei! Bu gizli birşey bu."dedi fısıltıyla bağırırcasına o kadın.
"Peki,neden?"dedim meraklanıp.Ama ikisi de cevap vermedi.Bende üstelemedim.
"Hangi yatakhanede kalmak istersin?"dedi müdür.
"Kaç tane var ki?"
"Acerona Bölümü var,orası çok hırsların-yeri diyebilirim.Delione Bölümü de güzel bir yer,çok huzurlu en azından Acerona'dan."dedi adama ama son söylediklerini homurdanarak demişti.
"İkisinden birini mi seçmem gerekiyor?"
"Aa hayır,bir tane daha var.Anderson Bölümü,burası da güzel."
Anlaşıldığım kadarıyla Acerona hep sevilen bir yer değildi.Anderson ismi hoşuma gitmişti.
"Anderson Bölümü olur mu?"
"Ah,bunu diyeceğini tahmin etmiştim."
Ve boylece birini görevlendirip Anderson Bölümü'ne girdim.Burası çok görkemliydi.Beyaz sütunlar vardı ve tertemiz yataklar odayı süslüyordu.Her yatağın ucunda iki sandık bulunuyordu.Aralarda vazolarla çiçekler,biblolar vardı.Çok huzurlu bir yerdi.Bir kaç tane çocuk vardı.Bana dikkatle baktılar.Ama bir süre sonra bakmayı kestiler.Bende yatakhaneden çıkıp kocaman salona indim.Oradaki bir stanttan okulun haritasını aldım.Derslerimizi yapacağımız yer biraz ilerideydi.Kalkıp oraya gittim.O sırada mükemmel tablolar ve manzaralar gördüm.
Bir sürü sınıf vardı.Hangisine gireceğimi bilmiyordum.Oradan geçen kız:
"Hey yeni,hangi bölümdesin?"diye bağırdı.
"Anderson!"dedim bir hevesle.
"Tamam,bende o bölümdeyim.Gel,11-a sınıfı."
Koşarak sınıfa girdim.Sınıflar,eski okulumdakilere hiç benzemiyordu.Buradaki sınıflar apayrı bir güzelliğe sahipti.Sıralar hiç görmediğim kadar rahat ve uygundu.Bir çocuk tahtayı parmağını oynatarak sildi.Diğerleri bağırmaya başladı.Az önce bir çocuk elini tahtaya bile değdirmeden silmişti.Sihir yapmıştı! Diğerleri bunu çok normal karşılıyorlardı,onlara uymaya çalışıp hayretimi gizledim.
Çünkü eminim ki buna alışmam gerekecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANDERSON MALİKANESİ
Science FictionSkyler,sıradan bir lise öğrencisiydi.Öğrendiği bazı bilgilerle hayatı değişmiştir.