İstanbul

44 4 5
                                    

Simay,uçagın yere iniş yapmasıyla uykusundan uyanmıştı.O,18 yaşında,sarı saçlı,mavi gözlü bir kız. Güzel olduğu kadarda sert ve duygusuz. O,Simay Çetinkaya içinde masum bir kız yatan fakat herkesin tanıdığı kötü kız. Acılarıyla yüzleşmek için dönmüştü İstanbul'a. Artık vaktide gelmişti.
Siyah spor arabasına binip sürmeye başladı. Anılar teker teker gözünün önüne geldikçe daha çok gaza basıyordu. Hız sınırını çoktan aşmıştı. Ailesini trafik kazasında kaybetmişti. O kazadan tek sağ çıkan kendisi olmuştu. Bunun için kendine lanetler okuyordu. Babası mafyaydı fakat o öldükten sonra Simay bu işlere karışmamış kendini dövüşe adayıp geliştirmişti. Annesi tam tersi melekler gibiydi. O masumdu. Zaten oda babasının bu işleri artık bırakmasını istiyordu. Ama babası onu dinlememişti. Ne kadar bu gerçeği kabul etmek istemesede babası bir çok kişinin canını yakmıştı-Masumların bile-. Ama Simay böyle değildi. Ne kadar insanların gözünde kötü bir imaj çizsede o iyi birisiydi. Sadece insanlar fazla önyargılıydı. Nasıl görmek istiyorsalar öyle görüyolardı yada anlamaya çalışmıyorlardı.
Yarım saatin sonunda eve gelebilmişti. Ailesiyle yaşadığı eve gitmek yerine kendilerine ait olan başka bir eve gitmeyi tercih etmişti. Daha hazır değildi. Aradn Aradan yıllar geçmesine rağmen. Daha zamanı vardı. Derin bir nefes alıp eve doğru sert ve kararlı adımlarla yürümeye başladı. Diğer evlerdeki gibi bu evde modern bir şekilde dekore edilmişti. Valizini alıp üst kattaki odaların olduğu kata çıktı. Kendi odasına girdi. Yorgun olduğu için soğuk bir duş alıp yatağa uzandı. Ne kadar uykusu olsada o uyumak istiyordu. Yine kabuslar eşliğinde ter içinde uyanmak istemiyordu artık. Ne kadar dayanmaya çalışsada uyku bedenini esir almıştı. Yavaş yavaş gözleri kapandı.
" Baba ne kadar kaldı" "Az kaldı kızım" bende babamı ittirmeye başladım. Bir yandan da kahkaha atmaya."Dur kızım"diye gülerek bana döndü. Fakat annemin"Engin dikkat et"diyerek babamın hızla yola dönmesini sağlamıştı. Ama artık çok geçti. Benim"Babaaaa"diye çığlık atışım takla atan arabanın içinde yayılmıştı.
Yataktan yine ter içinde uyanmıştı. Artık alışmıştı da zaten bu durumlara. Saate baktığında sabaha karşı 5'di. Banyoya girip rutin işlerini hallettikten sonra dolabın karşısına geçip şort ve sporcu atleti giydi. En alt kattaki spor odasına gidip kum torbasını yumruklamaya başladı. 2 gün sonra Kartalkaya lisesine kaydolcaktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gecelerin PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin