Gözlerimi açtığımda bir adadaydım.
Etrafıma bakındığımda ise kimse göremedim, çok korkuyordum.
İlk defa yalnız kaldığımı hissediyordum.
Etrafıma bakındıktan sonra güvenli bir yer bulmaya çalıştım.
Karnımda acıkmaya başlamıştı ve artık hava yavaş yavaş kararmaya başlıyordu.
Sonra aklıma telefonum geldi ona baktım.
Sonra buldum , o büyük telefonumun ekranı o kadar kötü kırılmış ki, inşallah hala çalışıyordur.
Ben hemen tuşlarını çalıştırmaya çalışırken , bir de baktım ki içinden su akmaya başladı.
Suyun akmaya başlamasıyla beyninden alevlerin çıkması bir oldu.
Artık ben, ada ,böcekler bir de eminim ismini bile bilmediğim hayvanlar vardı.Filmlerde olurdu hep, bir grup insan, ismini cinsini bilmediği bir adaya düşerlerdi.
Ama bir grup insan, tek kişi değil neden tek, neden ben?
Bu sorularla kafam dolup taşıyordu.Beynimden dumanların çıkmasıyla arkadan gelen sesin, aklımın bir anda çıkmasına neden oldu.
Daha sonra arkama baktığımda Tom"u gördüm ve çok korktuğum için kendimi alamayıp ağlarken Tom" a bakarak:
ÇOK KORKTUM TOM ETRAFIMIZDA NEDEN İNSANLAR YOK ? NEDEN BİR ADADAYIZ ? SEN NASIL GELDİN?
Tom :
TAMAM TAMAM DUR , SAKİN OL SANA HER ŞEYİ ANLATICAM AMA BİR SOLUKLANALIM...
dedi ve anlatmaya başladı.
– Biz ve diğer insanların yaşadığı normal bir günde haince bir saldırıya uğradık . Onlar bizim ülkemize atom bombası attılar ve ülkemiz bundan çok acı bir şekilde zarar gördüğü için ülkemiz yok oldu.Insanlardan hiç kimse yaşamıyor.Biz nasıl yaşıyoruz dersen,sana şunu söyleyebilirim, biz birer insan değiliz, anne rahminden doğmak üzereyken plesantadaki sudan bir damla ağıza değerse o kişi insanlıktan çıkıp bir ATOMBRUS oluyor. İşte biz de birer Atombrus olduğumuzdan dolayı buraya düşmemiz normal. Çünkü her Atombrus ölümünden sonra buraya yollanır. ATOMBRUSYA ya, çünkü artık onun gerçek vatanına dönme vakti gelmiştir.