Naber miletişkolar;
Ben selin, 17 yaşıma yaş kampının dördüncü günü gireceğim. Yaz kampı da nereden çıktı dersen... Annem büyük bir firmada asistan olarak çalışıyor. Patronu Necmi bey'in nir kızı Büşra. Beni İzmir'deki bir yaz kampına davet etti dersem yalan olur. Olaylar şöyle gelişti. Bir gün Necmi bey annemi aradı. Sanırım beni veya ailemizi sormuş olmalı, çünkü annem telefona 'iyiyiz Allah'a şükür.' Dediğine göre... Konuştular falan. Sonra annem bana harfi harfine hatırlıyorumki. (Olay 1 saat önce oldu.) bana şöyle dedi; "Selin Necmi bey seni istiyor." Hayır öyle bir şey demedi. "Selin gel buraya! İzmir'deki yaz kampına gidecekmisin?" Mantık açısından bende "sence anne gider miyim?" Dedim sinsi bir tilkişko gibi. "Tamam Necmi bey, saolun."
Dedi. Sanırım harbi İzmir yaz kampına gidiyom. Dur bir saniye. Iyide orada hep zengin bebeler olacak. En iyisimi ben Google Amca'dan zengin nasıl olunur? Diye aratayım. "Selin bavulunu hazırla. Yarın lokmacılar durakta saat 07:30' ta gelecekmiş."
"Ne gelecekmiş?"
"Bir an olsun seni ben mi doğurdum diyorum. Otobüs kızım otobüs(!)" doğru otobüs. Salondan çıkıp banyonun yanındaki pembe renkli. Elbetteki hayır su yeşili rengindeki odacığıma daldım. İçerisi annemin yeni aldığı oda spreyi gibi kokuyordu. Yani vanilya gibi. Mavi renkli bavulumu ararken. Dolaptaki bütün kıyafetler üstüme düştü. Içimden sövmek geldi. Ama ben tatlış bir kız olduğumdan dolayı. Bağırarak sövdüm. Annemde geldi ve beni o güzel kıyafet yığınından kurtardı. "Selin bir kerede odana ders çalışma uyu demek için geleyim."
"Anne ben Selin aydınsam öyle bir şey imkansız." Diyerek. Anne şok nokta com adresine yolladım. Net bir şekilde. Sonunda annişkomun sayesinde bavulcuğumu buldum. Güzel bir şekilde düzmeye başladım. Öğle yemeyi için mutfağa geçtim. Yine her zamanki gibi makarnacıklar vardı. Görende bizi öğrenci sanar yeminlen. "Anne Necmi Bey'in kızı yerine niye ben?"
"Kızı Hollywood'a mı ne gidecekmiş."
"Yok devenin nalı." Oğlum ben daha Kapadokya'ya gidemezken kız kalkmış Hollywood'a gidiyor.
Günlerden yaz kampı. Dün hiç garip bir şey olmadı o yüzden anlatma gereğide duymadım. Lokmacılar durağında beklemeye başladım. Saat 07:26'ydı en son. Ve sonunda beni bekleten zengin veletlerinin olduğu eşek kadar olan otobüscük geldi. Merdivenlerden tiksinircesine çıktım. Otobüse girdiğimde herkez. iPhone 6 es plues denen telefonla ya konuşuyor yada sosyal her hangi bir siteye giriyorlar. Boş olan toplam dört yer vardı. Bende şeçe şeçe en çok konuşan gevezenin yanına oturdum. Kız İzmir kampına gelene kadar susmadı. Geldiğimizde çenesi düşük kızdan kaçarcasına lobiye girdim. İçeri çok güzel kokuyordu. Bir anda arkamda bir el hissettim. "Sen Selin Aydın mısın?"
"Evet buyurun." Dedim ne hikmetse. "Büşra seni bana emanet etti." O kim ki beni başkasına emanet ediyor. "Sen kimsin be?"
"Ben senin asistanınım. Burada herkezin bir asistanı olur."
"Iyide biz yani şu insanlar kaç kişi?" Gösterdiğim kişiler zengin bebelerdi. "Siz toplam yirmi kişisiniz. Bu nedenle herkeze bir asistan yeter."
"Anladım da niye erkekler ve kızlar on kişi?"
"Yaz kampı derken tatil amaçlı değil yarışma amaçlı bir kamp."
"Ama ya." Ben tatil yapmak için kabul ettim bu güzel vücudu yıpratmak için değil. "Ben Melih."
"Zaten beni tanıyorsun."
"Evet. O zaman sen odana çık."
"Odam nerde."
"Odan üçüncü kat, 24 numara."
"Sağol."
"Rica ederim. Bu arada yarın saat 6'da kalk yarışma var."
"Oha o saate ne yarışması."
"Bilmem." Dedi ve bana el sallayarak lobiden çıktı. Bende odama gittim. Yatağım dört köşeli sade bir şeydi. Aynı bir PRENSES gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acemi prenses (yaz kampı)
Teen Fiction❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️ Ben 16 yaşındayım. 18 falan değil. Ve hayatım saraylarda veya kolejlerde geçmedi. Tersine, bir binada oturuyor ve devlet okuluna gidiyorum. Ama o gün garip bir şekilde. Özel okula doğrusu özel bir yaz kampına davet edildim. Bu...