Dreams

37 4 1
                                    

-1.Bölüm-

19 Temmuz 1884

"Kızı da diğerlerinin yanına at!" dedi kadın. İri yarı zenci adamlar kollarımdan tutmuş beni sürüklüyorlardı. Karşı çıkmaktan artık yorulmuştum. Çünkü son 2 saatte yaptıklarımı hesaba katarsak hiç bir işe yaramayacaktı. Sadece bana hazırladıkları ölümümü bekledim. Eğer şansım varsa acısız olurdu.

Kollarımı o kadar sıkı tutuyorlardı ki morardığına emindim. Damarlarımın patlamasına ramak kalmıştı sanki. Artık kollarımı hissedemiyordum. Vücudumda kan dolaşımımın devam ettiğinden bile emin değildim. Tek bildiğim burdan bir an önce sapasağlam çıkma isteyimdi. 

Gözlerim yavaş yavaş kararıyordu. Artık dayanabileceğimi sanmıyordum ki sonunda beni de diğerleri gibi zindanlardan birine kapattılar. Hücrem veya benim deyimimle kafesim  ölümün soğukluğuyla kaplanmıştı. Ürkütücüydü...

Yerler taştı. Soğuk ve sert. İnsanın içindeki bütün mutluluğu, sevgiyi, güzel olan ne varsa herşeyi emiyordu... Buna daha fazla dayanamadım ve kendimi gecenin gücüne bıraktım ve uykuya daldım.

Uyandığımda kuş tüyü yastıklar ve keten örtülerle bezenmiş bir yataktaydım. Bunun nasıl olduğunu bilmiyordum. Hala rüyadaydım. Belliydi. Belki de değildim ve beni yakaladıkları kısım rüyaydı. Bunu anlamanın tek yolu kolyemdi... Boynumdaydı... Kafese kapatıldığımda da boynumdaydı... O zaman bu...

                                                                          ***

"O zaman bu...?" dedi Lola heyecanla.

"Bilmiyorum buradan sonrası yok." dedim üzgün bir şekilde.

"Nasıl? Ben kaç gündür senin odanda bu günlükleri okumana yardım ediyorum ve sonucu bu mu? En azından dip not olarak sonucunda bir bok yok okumasanız da olur yazsalardı biz de günlerimizi buna harcamazdık." dedi Lola yakınarak. 

"Yazarken ölmüş." dedim. Sesim çok durgun çıkmıştı.

"Kafka'nın Dava'yı yazarken ölmesi gibi bizim Deli Anna da günlüklerini yazarken ölmüş desene." dedi Lola kahkaha atarak.

"Yani yazarken ölüp ölmediği konusunda bir fikrim yok. Tek bildiğim kaybolmuş ve cesedini ya da herneyse bedenini bulamamışlar. Ama bu 1880 lerden bir günlük olduğuna göre o dönemde yaşamış birini bulup ne olduğunu öğrenemeyeceğimiz ki bu Anna'nın da 1900 lerde bir yerde öldüğü anlamına geliyor. Yani sanırım..." dedim ağzımı buruşturarak.

"Bence fazla abartıyorsun. Ya yaşıyorsa? Sen söledin. Cesedini, bedenini ya da her ne boksa işte bulamamışlar. Yaşıyor olabilir." dedi Lola.

"Biraz mantıklı düşünür müsün lütfen? Aradan neredeyse 130 yıl geçmiş ve sen Anna'nın yaşıyor olabileceğini düşünüyorsun. Bu imkansız. Anna o zamanlar 24 yaşındaydı. Yani şuan 154 yaşlarında olması gerekiyor. Sence 154 yaşında bir insan yaşayabilir mi?" dedim.

"Ben yeterince mantıklıyım. Sadece senin sınırlarından çıkıp özgür düşünmen gerekiyor. Hayal gücünü genişlet. O dönemlerde sonsuzluğun formülü müdür nedir öle bir zımbırtının formülünü araştırmıyorlar mıydı? Neden olmasın?"dedi Lola ve kahvesinden bir yudum alıp günlükleri karıştırmaya başladı.

"Ne arıyorsun?"dedim merakla

"Kanıt. Sana bunu ispatlayacağım."dedi Lola.

"Neyi ispatlamayı planlıyorsun. Eğer orada teorini doğrulayacak bir bilgi olsaydı şuan da bir çok insan ölmemiş olurdu."dedim.

"Bu günlükleri bizden başka kimse okumadı! Kimse bulamadı bile! Yani sen şimdi orada oturup benden daha mantıklı fikirler ortaya atmak yerine benim fikirlerimi eleştirmek yerine daha yararlı işler yaparsan sevinirim." dedi Lola. Sesi sert çıkmıştı.

"Tamam haklısın ama öğrendiğim bunca şey bana fazla. Ben bunlarla yaşayamam. Eğer fark ettiysen biz o bunak Anna'nın yiğeninin torunuyuz ve bizde de onun geni var yani..." dedim ve devamını Lola getirdi.

"Melek olabiliriz..."

Bu benim ilk hikayem o yüzden çok idaalı değilim şuan için. 5 vote ve yorumlardan sonra 2.bölümü paylaşacağım. Umarım seversiniz ^^

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DreamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin