( Olaydan bir hafta sonra )
Yağmur tüm hızıyla yağmaya devam ederken yavaş adımlarla yürüyordum nihayet sakinleşmiştim şimdi tek isteğim bu berbat günden biran önce kurtulmaktı..
Şemsiyeme vuran yağmur damlalarının sesiyle zihnimden geçen binlerce düşüncenin sesi birbirine karışmıştı bu sehirden uzaklaşmak istiyordum eğer Ankara'ya annemin yanına gidersem üstümdeki bu baskıdan kurtulacağımı düşünüyordum bir yandanda zihnimin bir köşesinde her nekadar unutmaya çalışsamda olay gününün ayrıntıları canlanıyordu ah sanırım o günü asla unutamayacaktım.
Yeniden sinirlenip tam hızlanacaktım ki kafamı kaldırdığımda durağa varmış olduğumu anladım durağın yanındaki sokak lambasının altında durup taksiyi beklemeye başladım kafamı yeniden yere eğmiştim kaldırıma sertçe çarpip duran ve böylece su birikintisi oluşturan yağmur damlalarını izliyordum birden yan taraftan gelen ve gözümü rahatsız eden ışık yüzünden kafamı tekrardan yukarı kaldırdım taksi yaklaşıyordu hemen şemsiyemi kapattım tam ıslanmaya başlamıştım ki taksi durdu oyalanmadan taksiye bindim ve biner binmez taksideki o yoğun kolanya kokusuyla karşılaştım hemen burnumu buruşturdum kolanya kokusunu hiç sevmezdim şöföre ineceğim yeri tarif ettikten sonra şöförün taksimetreyi çalıştırıp arabayı sürmeye başlaması yerine torpidayi açıp kolanya kutusunu cıkarmasını ve sonra kollarına , yüzüne ve saçlarına sürmesini izledim kolanyayı yeniden torpidaya koyuyordu ki bir an duraksadı ne oldugunu anlamak için dikiz aynasından suratına baktım ve o anda onunda bana baktığını anladım kısa bir süre bakıştıktan sonra ne anlamında basımı salladım
"İster misin?" dedi.
Teşekkür edip istemediğimi söyledim sonra bidaha yüzüne bakmamak üzere camdan dışarıyı izlemeye başladım hava kararmıştı ya 8 di saat ya 7 idi ama İstanbul'un trafiği saatleri umursamıyordu saat kaç olursa olsun mutlaka trafik olurdu buyüzden dura kalka gidiyorduk yolculuğun uzun süreceğini anlayınca Ankara'ya bugunden gitmekten vaz gectim bugun valizimi hazırlar yarın erkenden giderdim tabi bunları düşünürken Ankara'ya gitmenin bukadar da kolay olmayacağı aklımın ucundan bile geçmemişti.
Artık daha fazla bir şey düşünmek istemiyordum kafamı koltuğa yaslayıp kulaklığımı taktım en sevdiğim şarkılardan bir liste yapmıştım o listeyi başlatıp yağmurlu manzarayı izlemeye devam ettim...