-5- Stajyer

97 15 8
                                    

"Ben hazırııım" diyerek merdivenlerden indim. Lilly'i de çağırmış. Hep birlikte Adam' ın arabasına bindik. Okula vardığımızda çoktan zil çalmış. Koşarak listeye gittik. Karışmıştı sınıflar evet bu gün olacaktı o.

Listeya bakınca bi gözlerim pörtledi.

Lilly Morgan

James Robert

Mia Morgan

Sett Adam McGriuei

.

.

.

Lilly beni merdivenlere doğru çekiştirmeye başladı.

Nasıl böyle tesadüfler oluyor ki anlamıyorum. Onun evinde uyuyorum. Bütün gece başımda bekliyor ve benim için. Bu benim hayallerimden bile fazlaydı. Bu kadar şey, bu kadar çabuk, gerçek olamayacak kadar güzel değiller mi?

Yaşadıklarım bazı insanlara göre normal olabilir. Ama bu benim neredeyse babamın ölümünden ilk mutluluğum.

Babamdan sonra hiç bu kadar güvende hissetmemiştim. Bu kadar huzurlu...

Ben bunları düşünürken Lilly kolumu yerinden çıkaracaktı neredeyse. Sınıf kapısının önüne varmıstık. Adam kapıyı tıklayıp açtı. Özür dileyerek bir yerlere oturmaya baktık. Yeni bir sınıf bazı yeni öğretmenler ve bazı yeni arkadaşlar.

Sınıfları karma fikri kimden çıktıysa onu tebrik etmek gerek. Lilly garip bir saç remgine sahip kızın yanına oturmuştu. Bende onun arkasındaki sıraya geçmiştim.

Benim yanımda ise başarılı bir kuförden çıkmış düzgün saç kesimine sahip gayet uslu bir çocuk vardı. Aman tanrım, düşüncelerim nasılda garip kelimeler bulabiliyor öyle! 'Gayet uslu bir çocuk' . Yakışıklı ve sakin birine benziyordu yani.

Ben kendi düşüncelerimle savaşırken, öğretmen adını tahtaya yazmaya başlamıştı bile.

Tyler Brain - stajyer öğretmen

Öğretmeni hiç inceleme fırsatı bulamamıştım. Evet bu öğretmen oldukça yeniydi. Tahtaya bunları yazarken gözlerim kalçalarına kaydı.

Evet gerçekten hoşlardı.

Düşüncelerimi aldırmam gerkeiyo kesinlikle! Engelleyemiyorum onları. Sanki kafamın içinde junior mia varmış gibi.

Ön sıralardan biri birşeyler mırıldandı. Ses tonu alay eder gibiydi ama dedikleri anlaşılmıyordu. Öğretmen hala yüzünü bize dönmemişti. Ve sırtı dönük konuşmaya başladı;

"Dediklerini tekrarlarmısın?"

Sınıftaki bütün uğultu kesilmişti. Herkes ön sıralardaki çocuktan bir cevap bekliyordu. Çocuk oturmasını düzeltti, boğazını temizledi.

"Stajyer?" Diye sordu. Bu sefer ses tonunda o alycı kişilik yoktu. Daha çok korkuyu sezmiştim. Öğretmen elindeki notlerı masaya bıraktı. Yavaşça bize doğru.

O nasıl bir seksilikse artık!! Neden böyle insanlar öğretmen olurki?

"Bu sene boyunca sizinle beraberim. Bu asıl kadrolu işim değil. Geçici olarak buradayım. Başka sorusu olan var mı?" diye sözünü bitirdi. Acaba başka kim soru sorar ki! Bizim meraklıdan başka kim sorar.

"Peki evlimisiniz?" Yuh yani Lilly kaçıksın falan ama pat diye de sorulmaz yani.

Öğretmenin yüzünde hafif bir gülümseme oluştu. Elini havaya kaldırdı ve bize doğru gösterdi. Yüzük yoktu. Ardından hayır şeklinde kafasını salladı.

"Ben daha üniversitede öğrenciyim. Evlenmeyide zaten düşünmüyorum. İlgin için teşekkürler küçük bayan. Pekii ilk dersimde sizi sıkmak istemiyorum. İsimlerinizi söylermisiniz, kendinizden biraz bahsedin. Küçük bayan sizinle başlayabiliriz."

Lilly memnuniyetle kafasını salladı. Ayağa kalktı. Ah şebek ya!

"Merhaba arkadaşlar bazılarınız beni tanır. Ben Lilly Morgan. Piyano ve çello çalmaya bayılırım. Ders çalışmayıda çok severim. Hayatta en sevdiğim şey Mia'nın mutlu olduğunu görmek. O tanrının bana vermeye unuttuğu sevgili kardeşim. Mmh bide süprizlere bayılırım. Gün batımında yürüyüş yapmaktan falan işte ben daha bi kaç saat böyle konuşabilirim yeterli mi acaba?" diyerek kocaman sırıttı.

Sıra bana gelmişti. Ne diyecektim şimdi. Lilly arkasına dönmüş 'hadi ama' dercesine bakıyordu. Ayağa kalktım.

"Mmh benim adım Mia Allen. Lilly ve kardeşim Max hayatımdaki en değerli kişilerdir. Şarkı sözü yazmayı ve söylemeyi severim" sanırım bu kadardı.

"Bu kadar mı? Seni mutlu hissettiren ya da yapmayı sevdiğin-sevmediğin başka bir şey yok mu?" diye sordu Bay Brain.

"Sanırım asosyal bi insanım. Çok fazla arkadaşım yok. İnsanları sinir etme gibi bir huyum var genelde istemeden oluyor."

"Tamam o zaman. Şöyle yapalım. Herkes hem ilgi alanlarını hem de en komik-güzel anlarından bir kaçını anlatsın. Lilly den tekrar başlayalım."

Lilly'e baktım. Olur şeklinde kafasını sallıyordu. Boğazını temizledi. Konuşmaya başladı.

"İlgi alanlarımdan zaten bahsettim yani. En komik anlarım nerdeyse hep Mia ile geçti. Benim için gerçekten komik olan an; babalarımız öldüktan sonra çok büyük bi yas içine girmiştim. Mia bunları benden daha çabuk atlattı. O gerçekten çok güçlü. Bir yıl bocunca hiç gülmedim. Kardeşimin doğum gününde annem sadece Mia, kardeşi ve annesini çağırmıştı. Mia artık benim somurtmamdan bıkmış beni güldürebilmek için şekilden şekile giriyordu. Gerçekten çok komikti. Benim mutlu olmamdan zevk alıyordu. Sonra gülümsediğimi fark ettim. İşte bu benim en değerli anım."

Ne kadar duygulandığımı anlatamam. Ona arkadan doğru sarıldım. Bir kişi sonra sıra bana gelmişti. Ne anlatabilirdim ki.

"Biz çok daha küçükken Lilly için çok büyük bir doğum günü partisi hazırlıyorduk. Lilly partinin olduğunu öğrendiğinde annemler ona bu parti Mia için demişler. Lilly küçük prens e bayılır. Pastanın üzerinde de kocaman bir küçük prens vardı. Fazlasıyla kıskandı. Bir sandalyenin üstüne çıkıp 'küçük prens sadece benim' diye bağırıp pastanın üstüne atladı. Üzücü ama gerçekten komik bi olaydı."

Benden sonra bir kaç kişi daha anlattı. Adam'a sıra gelemeden zil çaldı.

Cebimdeki telefon titredi. Tanımadığım bi numaradan mesaj gelmiş. Bu kimdi şimdi?

'Uzun zamandır seninle konuşmak istiyodum. Lütfen bana izin ver. Çıkış kapısının karşısındaki banktayım'

Masajın Adam'dan gelmiş olmasını umut ederek kafamı kaldırdım. Adam yerinde oturuyordu.

Peki banktaki kimdi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 09, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞaşkınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin