ALFA KIZ

Parti

Dylan o sırada içeri girdi.
Tyler:
- İyiki doğmuşum.
Dylan ona yaklaştı:
-Max yüzünden ya.Uydurmak zorunda kaldım.
Tyler:
-Isırılıp ısırılmadığını bilmediğim- iz bir kız, partiye avcı ile gidiyor. Farkında mısın?
Dylan:
-Ne yapayım ki?
Gece olmuştu.Crisytal 50'ler partisi için hazırlanmıştı.Başında tüylü bir şapka,üzerinde benekli bir gömlek,altına dar dizlerine kadar uzanan etek vardı. Sivri uçlu bir ayakkabı onu 50'lere fırlatmıştı.Dışarıya çıktı. Charlie sarı saçlı, kahverengi gözlü, uzun boylu bir çocuktu.O sırada biri daha geldi.Siyah saçlı, mavi gözlü, uzun boyluydu.Üzerinde siyah ceket vardı.
Crisytal:
-Liam!
Liam Charlie baktı:
-Bu gece bu bayanı ben götüreceğim.Üzgünüm.
Charlie bundan hoşlanmamıştı.Fakat yine de vazgeçti.Partide Dylan, Charlie ve Crisytal'ı beklerken Charlie başka bir kız ile geldi.Dylan Charlie'nin önünü kesti:
-Crisytal nerede?
Charlie ona baktı:
-Son anda Liam adında bir çocuk geldi.Onunla gelecek sanırım. O sırada kapıdan içeriye Liam ve Crisytal girdi.Crisytal kıyafetlerni değiştirmişti. Mavili,yeşilli uzun tül etekli bir elbise giymişti.Aşırı derecede güzeldi.Liam ise ilk başta ki kıyafetiyle hala yakışıklı. Tüm kızlar salonda en çok 5 erkeğe dikkat ediyorlardı.Tyler Hale, Dylan Brian, Lan Posey,Max Carve ve Liam Roden. Dylan çocuğu görünce biraz farklı hissetmişti.Çocuğun elinin üstünde ki onu rahatsız etmişti. Bir çember çevresinde çember doğrulan oklar vardı.O sırada Crisytal çocuğu çeke çeke Dylan'ın yanına geldi:
-Tanıştırayım bu Liam Roden.
Dylan:
-Roden? Akraba mısınız Crisytal?
Crisytal:
-Evet kuzenim.Ve bu Dylan Brien.
Liam Dylan'a baktı:Seni tanımıyorum ama Brien ailesini duymuştum.Kendileri benim camiamda büyük bir yer ediyorlar
Crisytal:
-Bir dakikalına gitmem gerek.
Crisytal gittikten sonra Dylan:
-Senin camianı bilmem ama bizde pek hoş karşılanmıyorsunuz.
O sırada Tyler geldi:
-Selam Dylan ve selam...
Liam hemen atıldı:
-Liam.Liam Roden.
Tyler:
-Ve ben de Tyler Hale.
Liam:
-Hale mü?
Crisytal geri geldi.Elinde bardak vardı ve bardağı yanlışıkla yere düşürdü.Bardak kırıldı. Liam toparlamaya edildiğinde yanlışlıkla elini kestirdi. Ayağa kalktı ve kanlı parmağını kaldırarak Dylan'a:
-Yanında mendil varmıydı?
Tyler hemen atılıp Liam'ın parmağını tuttu:
-Benim var.Lavaboya gidelim istersen.
Dylan'ın tırnakları uzatmaya başlamıştı.Rengi solmaya , gözlerinin rengi değişmeye başlamıştı. Dylan hemen dışarıya çıktı.Crisytal hemen Dylan'nın peşinden gitti.Dışarıdayken Crisytal arkası dönük olan Dylan'a bagırdı:
-Hep bunu yapıyorsunuz!
Dylan arkası dönük bir şekilde:
-Ne yapıyoruz?
Crisytal:
-Kaçıyor ve bir şeyler saklıyorsunuz.
Dylan:
-Öyle bir şey yok Crisytal.
Crisytal:
-Hayır, bundan eminim.Ben bunu çözene kadar ne sen ne de Tyler benim 1 m yakınımda olmayın!
Dylan arkasını döndü:
-Öyle birşey yok.
Crisytal:
-Yalancı değilmi!Doğum günü falan hemde hepsi.Zaten söylediniz her şey yalan.Eminim!
Sabah kalktığında başı ağrıyordu.
Hazırlanıp okula gitti.Sınıfa girdiğinde Dylan'ı gördü.Dylan sanki ona kırılmasından memnunmuş gibi elimdeki kalemi gülümseyerek sallıyordu. Yanlışlıkla elini çizdi.Sonra elini kapattı ve açtı.Birden çizik yok oluvermişti.
Hoca geldiğinde:
-Crisytal oturmayacak mısın?
Crisytal:
-Ah,pardon!
Hoca:
-Dylan'ın arkasına otur orası boş. Mecburen Dylan'ın arkasına oturdu.
Dylan:
-Sen benim dibime giriyorsun. Benden je yapmamı beklersin ki
Crisytal:
-Çeneni kapatmanı.Mecburi olmadıkça yaklaşma.
O sırada içeri Laura girdi.Crisytal heyecanla yerinden kalkarak
-Laura bu sen misin?
Laura:
Crisytal geri döndüm.Hoş geldin demek yok mu?
Tyler, Dylan, Shelly,Max ve Lan dışında herkez onu taşıyordu ve böylece ders kaynağı.