Sevgili anne,
Ya da sadece anne. Sana hesabımın adresini gönderdiğimde mesajı silecek misin yoksa bu yazıyı okuyacak mısın gerçekten bilmiyorum ama şansımı denemek istedim. Her zaman olduğu gibi. Merak etme eskiden yaptığım gibi yapmayacağım. Senden çok fazla şey istemeyeceğim. Küçükken senden yanımda olmanı, beni sevmeni, hiç gitmemeni isterdim… Artık büyüdüm aslında hala yanımda olman için her şeyimi verebilirim ama hayır artık bazı şeylerin farkındayım. Seninle konuşabilmek, seni görebilmek için o kadar çok uğraştım ki bilseydin gerçekten hatanı anlardın. Arkadaşlarınla gittiğin yerlere gidip saatlerce beklediğim olurdu belki tesadüfen sen de gelirdin görürdün beni, konuşurdum seninle. Evinin yakınındaki parka gelip beklediğim olurdu belki çok sevdiğin ailenle parkta bir yürüyüşe çıkmışsındır, belki seni görürüm diye. Ama ne yaptıysam yapayım seni hiç göremedim. Aynı şehirde, hatta aynı ilçede yaşadığımız halde benden nasıl saklanabildin? Gerçekten merak ediyorum. Evini biliyordum ama asla cesaretimi toplayıp gelemedim. Çünkü korkuyordum. Benimle konuşmadan kapıyı kapatırsın diye korkuyordum. Çünkü eğer öyle yapsaydın sanırım daha fazla dayanamazdım. Her neyse sonuç olarak her gün seni görmek istesem de şans senden yanaydı. Sende telefon numaram var ama beni hiç aramadın. Doğum günlerimde bile. Her yıl belki unutmuşsundur diye doğum günümde bile ben seni aradım. Bazen açtın bazen açmadın. Bir anne çocuğunun doğum gününü unutabilir mi? Ya da bir kadın hayatında en nefret ettiği insanı dünyaya getirdiği günü unutabilir mi? Farklı bir ülkede değildik, farklı bir şehirde değildik, hatta farklı bir ilçede bile değildik. Çok değerli aileni 1 saatliğine bırakıp benimle ilgilenemez miydin? Gerçekten o kadar meşgul müydün? Olsaydın bile ben gelirdim. Bunu sen de çok iyi biliyorsun. Ama izin vermedin. Beni kendinden uzaklaştırdın. Aynı yerde yaşarken bile benden nasıl bu kadar uzak durabildiğini merak ederken başka bir şehre gittin. Hiçbir şey söylemeden öylece çekip gittin. Her zaman yaptığın gibi. Ve o günden beri seninle bir yerlerde karşılaşma hayallerim yok oldu. Ve düşündüm… Acaba seni görmek için yeterince çaba sarf etmedim mi? Acaba beni sevebilmen için yeterince uğraşmadım mı? Acaba bir hata mı yaptım? Bütün bunları ve daha yüzlercesini düşündüm. Ama sana sadece bir tanesini sormak istiyorum. Sadece bir soru. Neden benden nefret ediyorsun? Sadece buna cevap vermeni istiyorum. Eğer geçerli bir sebebi varsa söz veriyorum bir daha asla karşına çıkmayacağım. Ve bilmeni istediğim bir şey var. Ben asla senden nefret etmedim. Babamla ayrıldığın için sana kızmadım bile. Çünkü düşündüğünden daha olgun bir insanım. Böyle şeylerin çok normal olabileceğini biliyorum. Bazı anne-babalar çocukları için velayet davası açıyor. Sen benim için hiç uğraşmadın. Bunun için de sana kızgın değilim. Sadece ara sıra da olsa, yalandan da olsa beni seviyormuş gibi davranmanı isterdim. En azından doğum günümde aramanı isterdim. Çok sevdiğin oğlunun doğum gününü kutluyor musun her yıl? Belki büyük bir partiyle, belki aile içinde… Fark eder mi? Benim için fark etmezdi biliyor musun? Yanımda sadece sen olsaydın bile yeterdi. Ama sen hep ailenin, çok sevdiğin oğlunun yanındaydın. O senin gerçek oğlun bile değil. Neden ona bu kadar çok değer veriyorsun? Birine anneliğinin hissettirmen gerekiyorsa o ben olmalıydım. Birinin yanında olmak istiyorsan o ben olmalıydım. Çünkü bir anneye ihtiyacı olan bendim. Ama sen hiç benim yanımda olmadın hem de hiç. Belki beni bir kez olsun dinlemiş olsaydın bana inanacaktın, yanımda olacaktın ve ben de herkesin kullandığı ‘’ANNE’’ kelimesinin anlamını öğrenecektim. Keşke beni tanımaya çalışsaydın. Ama hep tanımadan yargıladın. Anneler çocuklarını herkesten iyi tanımaz mı? Keşke bana güvenseydin yalancının teki olmadığımı görseydin. Anneler çocuklarına güvenmez mi? Keşke hatalarımı yüzüme vurmak yerine bana ne yapmam gerektiğini gösterseydin. Anneler çocuklarına yol göstermez mi? Keşke hep yanımda kalsaydın. Anneler hep çocuklarının yanında olmaz mı? Ben yıllardır senden bunları bekledim ama artık anlıyorum senin başka bir hayatın var ve içinde beni istemiyorsun. Sanırım bu kadar yeter ve daha önce de belirttiğim gibi senden sadece tek bir sorumun cevabını vermeni bekliyorum. Neden benden nefret ediyorsun? Sadece buna cevap ver. Hadi ama o kadar zor olmamalı. Bu arada babamı merak ediyorsan(!) o gayet iyi. Bizim de baba-oğul mükemmel bir hayatımız var. Bıraktığın gibiyiz. Babam senin yokluğunu gerçekten doldurmaya çalıştı. Ve sana teşekkür ederim. Bu mükemmel adamın oğlu olmamı sağladığın için sana milyonlarca kez teşekkür ederim. Ve evet sana başından beri duymak istediğin şeyi söylüyorum –duymak istediğini biliyorum çünkü sen beni tanımasan da ben seni çok iyi tanıyorum- Evet anne babam hala sana deliler gibi aşık ve bundan gurur duyuyor. Ve o asla senden kötü bir şekilde bahsetmedi. Bana seni her anlattığında o günler için hiç pişmanlık duymadığını anlattı. Evet, anne babam ve ben seni hala seviyoruz. Ve unutma bunları sana egonu tatmin etmen için değil biraz olsun hatanı anlaman için söyledim. Ve evet şu an çalan şarkının aşk şarkısı olduğunu biliyorum. Ama zaten anneler çocuklarının ilk aşkı değil midir? Seni seviyorum anne ve hoşçakal…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anne ?
Non-FictionBu yazıyı annemin okuması umuduyla yazdım.Kötü yorumlarınızı kendinize saklayın.