Tekrar ve tekrar banyo kapısının arkasına yaslanıp ağlamaktan sıkıldım. Her gün ezilmekten sıkıldım. Her gün okulda benle dala geçip, yere düşürmelerinden sıkıldım. Ağlamam şiddetlenince elimle ağzımı kapadım.
Annemle babamın beni duymasını istemiyordum. Ne yazık ki duymuşlardı.
"Bu kız neden ağlıyor yine?! Şunun sesini duymaktan bıktım usandım artık!."
İşte bu benim babam. Kendi kızının sesini duymak istemeyen, kızını evde konuşturmsayan, ağzımı açsam bile bana tokat atabilecek bir adamdı benim babam. Annem ise kızının ruhundan haberi olmayan bir kadındı.
Banyonun kapısı vurulmaya başlayınca gözyaşlarımı silip ayağa kalktım. Kapıya uzanıp kapıyı açtığımda, babamın sinirli yüzünü gördüm.
"Neden ağlıyordun canım kızım?" deyip eliyle yanağımı okşadı.
Ağzımı açmayacaktım. Ağzımı açsam bile konuşamayacaktım. Yüzümü sağa çevirdiğimde, annem kapının pervazına yaslanmış bizi izliyordu. Az sonra olunacak karmaşayı izlemek için bekliyordu.
Yüzümü tekrardan babama çevireceğim sırada kafam sola düştü. Saçlarımın dibinden tutup, dizini karnıma geçirmişti.
"Bir daha ağladığını duyarsam, orasını sen bil artık!" bağırarak yüzüme söylemişti.
Babam giderken, annem çoktan gitmişti. İşte ben buyum. Zavallı, acınalacak bir kızım. Elimi dudağıma götürüp sildiğimde elime kan gelmişti. Tekrar ve tekrar dudağım patlamıştı. Boynumu eğip, ayaklarımı sürükleye sürükleye odama doğru gittim. Biliyor musunuz? Odamın kapısı bile yok. Ses yapıyormuyum diye bakıyorlar. Ne kadar güzel. Odamda sadece yatak ve koli var. Kolinin içinde belirli sayıda kıyafet var. Diğer kızlar gibi tuylu lamba, süsler, kitaplarım yok. Sadece yatak ve koli.
Üstüme baktığımda gömleğimin kolu kan olmuştu. Kolinin içinden kıyafetler seçip, onlari elime alarak banyoya gittim.
Üzerimi değiştirdikten sonra dişlerimi fırçalayıp banyodan çıktım. Odama giderken annemle babamın konuşmasına kulak kesildim.
"Artık bu kızın gitmesi gerek Nihat." Öz annem beni istemiyordu. Dünyadaki en kötü şeydi, sevilmemek.
"Biliyorum biliyorum. Sanki ben çok istiyorum bu evde kalmasını. '18' olmasına 6 gün kaldı. Olur olmaz yollarız bu pasaklıyı."
Zaten gidecektim. Lanet olası bu evde daha fazla kalamam. Sessizce kapının ordan, televizyonun yanındaki saate baktığımda 19:53 olduğunu gördüm. Sessizcene odama doğru ilerleyip, soğuk olan yatağıma girdim. Benim için uyku zamanı gelmişti.
Kural...
**********
Alarmsız bir güne merhaba. Yatağımdan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Banyoda aynaya bir hevesle bakmak için kafamı kaldırmıştımki, aynayı her zamanki gibi üstünü örtüp, kilitlemişti. Belki birgün unutur diye düşünmüştüm. Yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra banyodan çıktım. Koridorda sessiz sessiz yürürken, yatak odasının kapısının açık olduğunu gördüm. Bu demek oluyordu ki annemler evde değil. Odaya girip makyaj masasının önüne oturdum. Elime tarak alıp saçlarımı aynaya bakarak taradım. Dudağımın kenari ve elmacık kemiğim morarmıştı. Aldırmadım. Her gün böyleydi. Saçlarımı taradıktan sonra makyaj masasının yanındaki saate baktım. Saat 9:25'ti. Beş dakika sonra ders başlayacaktı. Ve ben bugün okula gitmeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cam Kırıkları
Teen FictionTanımadığı bir adam sayesinde hayatını cam kırıklarıyla değiştiren bir kız. "İnsanlar sanki biblolardan ibaret. Hayatı oturup izliyorlar. Ben ise hayatı yaşıyorum."