"Bilemiyorum.. Kültürünü dahi bilmediğimiz bir yere gitmekten bahsediyoruz.. Orada okumaktan.." Zehra, kuşgulu bakışlarını Elifin üzerinde gezdirirken bir anda söyleyivermişti bunları. "Aaaynen öyle. Hem..Orda 3 kız nasıl başa çıkabiliriz ki?" Elifin garip teklifi üzerine Zehranın söylediği şeye destkeleyici bir yorum yaptı Zeynep, kahvesini yudumlarken. "Ah! Hadi ama! Lütfen.. Kızlar 2 yıl boyunca üniversite sınavı için çabaladık durduk! Londra'da okumaktan daha bir şey olabilir mi? Zehra, annen başarılı olman için elinden geleni ardına koymayan bir kadın. Hepimizin ailesi ister ve kararımıza destek çıkar yani. İtiraz etmeyin sizde." Elif bunları söylerken alt dudağı hafif sarkmıştı. Çaresiz, yalvaran bir şekilde gözler Zehra ve Zeynep arasında mekik dokuyordu. Zehra ve Zeynep birbirlerine baktılar. Zehra gülümsedi, elinde eviripi çevirdiği telefonunu rahat bırakmak amacıyla masaya bıraktı ve Elife döndü " Madem bu kadar istiyorsun.. Ben fikrimi değiştirebilirim, olumsuz bakmayacağım. Beraber olduğumuz sürece zorluklara göğüs gerebiliriz. Eğitim için de harika olacak! Geriye annemle konuşm-" Elif, Zehranın sözünü bitirmesine izin vermeden onu boğarcasına sarıldı. " İşte bu! İşte bu! İşte bu! " sevinçle zıplarken Starbucks'ın terasında oturan diğer insanlar bu üç kızı ve zıplayıp durup Elifi süzüyordu. Zeynep bakışlardan rahatsız olmuş olacak ki Elifi tutup yerine oturttu, Zehraya neden beni sattın ki bakışı atıyordu. En sonunda boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. " Hep o 7. sınıfta kurduğunuz saçma Londra hayalleri yüzünden değil mi?" kahvesinden birkaç yudum daha aldı. "Onlar saçma değildi ki!.." diye çıkıştı Zehra. Elif tebessüm etti, lattesinden son yudumlarını da aldı ve elini Zehranın omzuna koyup Zeynepe döndü " Elbette saçma değildi Bayan Horan." Elifin bu dediği üzerine üçüdü de gülüşmeye başladılar. Araya kısa bir sessizlik girdi.
Zeynebin hızlı soluk alış verişinden ve dalgınca dışarıyı seyretmesinden kafasında hala soru işaretlerinin kaldığı belli oluyordu. Fakat bir yandan da risk almak istiyordu. Hiçbir şey düşünmeden arkadaşlarıyla yeni bir sayfa açmak.. Sevgilisiyle de arası kötüye gidiyordu, 2 yıllık ilişki neredeyse bitme noktasına gelmişti. Zeynep kolay atlatabileceğine inanmıyordu bu yüzden şehir değişikliği ona unutmasında yardımcı olabilirdi.
Rüzgar bugün daha sert esiyordu, uçuşan saçlarını sürekli düzeltmek Zehranın canını sıkıyordu. Aklında çok şey vardı. Üniversite sınavına sadece bir kaç ay kalmıştı. 2 yıllık sıkı bi çalışma dönemindeydiler ve bir kaç ay kalmasını fırsat bilerek rahatlayacaklardı.Fakat şimdi bir de burs kazanmak için ekstra çaba harcamaları gerekirdi.
Soğuk havanın insanlar üzerinde olumlu etkisi olduğunu savunarak Aralık ayında kızları terasta oturmaya sürükleyen Elif düşünceli ve mutlu bir şekilde insanları izliyordu. Hava gerçekten soğuktu. Soğuk rüzgar insanların yüzüne her çapışında adeta kendilerine geliyorlardı, yani Elif tezinde haklıydı. İçinden sürekli bu harika olacak diyordu. Daha fazla dayanamadı ve telefonunu eline alıp Londra resimlerine baktı. Bir bakıma bu eskiden beri üçünün hayaliydi, İngilterede okumak. Hepsi az çok bir şey biliyordu, İngiltere hakkında. Fakat Elif en bilgili olanıydı, üniversite puanından nerede kalacaklarını bile planlamıştı. Ve bu teklifi kızlara sunmaya hazırlamıştı kendini.
Zehra: "Taksim her zaman bu kadar kalabalık olmak zorunda mı?.." sıcak çikolatasını yudumlamaya başladı. Anlaşılan üşüyordu.
Zeynep: "Durmadan alış veriş yapma tutkusu olan insanlar..Yaz kış demeden buraya geliyorlar işte." üstündeki monta daha da sarıldı.
Elif: "Üşümüş görünüyorsunuz" dedi keyiflice gülümserken. Soğuk havadan hiç etkilenmiyor gibiydi.
Zehra: "Ne diyorsun, donmak üzereyiz!" biten sıcak çikolata kutusunu eline alıp sıkmaya başladı. Tırnaklarıyla köpül bardağı ezmek hoşuna gitmişti.
Zeynep: "Buradan ayrılıp biraz ilerlemeye ne dersiniz? Belki alış veriş yapabiliriz bizde."
Zehra: "Olur. Evet böyle yapalım. Ben tuvalete gidiyorum bekleyin sonra çıkarız." masaya bıraktığı telefon ve çantasını alıp ayağa kalktı.
Zeynep: "Dur bekle bende geleceğim."
Elif: "Peki madem, bende hesabımı ödeyeyim. Çıkışta buluşalım."
***
Herkese merhaba! Öncelikle böyle bir kurgu aklıma geldi. Bu sefer her şey planlı. Benim sadece sabırlı okuyucalara ihtiyacım var. Her şeyi ağırdan alacağız. Bu tamamen bir 1D Fan Fiction hikayesi. Vote+yorumlarınızı eksik etmeyin.:)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
True Love | Bölüm : 1
Fanfictionİmkansızı seviyorsan, gerçek aşkı bulmuşsun demektir. 3 genç kızın üniversite için gittiği İngiltere ve 2 büyük aşk ardından gelen binlerce zorluk..Okumaya başlarsan pişman olmazsın.:))