Yazlıkta bir gece, abimle sabahlamaya karar veriyoruz. Masanın üstünde çerezler falan herşey güzel gidiyor. Bir süre sonra abim terlediği için duş alacağını söylüyor. Bende tamam diyip bilgisayarı dizime alıyorum. Yarım saat kadar sonra bilgisayar kendiliğinden kapanıyor. Şarjının bittiğini düşündüm doğal olarak. Şarj aletini almak için eve girdiğimde kanepenin üzerinde bir çöküklük gördüm. Sanki hafif kilolu biri orada oturuyormuş gibi. Nasıl olsa eski koltuklar canın diyip şarj aletini aldım. Eski yerime döndüğümde bilgisayar açıktı. Kafayı yedi herhalde diyerek sandalyeye tekrar oturdum. Oturduğum an bilgisayar tekrar kapandı. Ekranına yansıyan bir parlaklık gördüm. Yan daireden geliyordu galiba ama bu imkansızdı. Yan dairede kimse oturmuyordu. Kafamı çevirip baktığımda içerdeki perdelerin açık olduğunu gördüm. Daha dikkatli baktığımda 2 tane kıpkırmızı gözün lazer gibi şiddetli bir şekilde bana baktığını gördüm. Lazer dedim çünkü karnımda ve bacaklarımda o 2 gözün yansıması vardı. Korktuğum için bilgisayarı alıp içeri girdim. İçerdeki kanepe yatak haline getirilmiş ve üzerine bir örtü serilmişti. Işıkları bile kapatmadan odama gidip örtüyü kafama çektim. Sanırım yazlıkta bile rahat yoktu artık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anti Hematofobi (DeepWeb)
Horrorİnsanı aynı anda hem korkutan hem meraklandıran ürpertici hikayeler.