Cumartesi sabahı çarşıya çıktım. Oradan kuaföre gittim. Ben sürekli saçlarımı boyar değiştirirdim. Saçımı maviye boyattım. Sonra pıercingciye gittim fiyat sordum. Sonra dövmeciye gittim. Dövme yaptırdım. Bizimkilerden ayrılıp eve gittim. Annem eve girince çığlık attı ve terliği şerafettin ile vurmaya başladı. Kızdı kızdı kızdı . Neyse pazar günü sabah tayfayla kahvaltıya gittim. Hiç biri bana alışamamıştı. Sonra oraya Can geldi. Piskopat malın teki. Kahvaltı edip çıktık. Yolda herkes bana bakıyordu tabiyikide ben de yolda bir şirine görsem bakardım. Her neyse dövmem acıyordu . Sonra yine Orkun'un sırtına çıktım. Orkun ile Mert sonra gittiler .
-Yaa Mert bu kız gitgide güzel oluyor lan onu kapıcaklar diye korkuyom.
-Abi o seni arkadaşı olarak görüyor. Çünkü siz onunla 8 yıllık arkadaşsınız.
Sonra onların yanına gittim . Orkun'un gözünden 1 damla yaş aktı sonra bana sıkı sıkı sarıldı ben de ona sarıldım. Sonra onu yanağından öptüm. Bana bakıp güldü gamzesini çıkararak. Sonra rujumun yanagında olduğunu fark ettim silmek için elimi uzattım elimi tuttu ve tüm gün yanağında ruj ile gezdi. Akşam 12de eve geldim sessizce anahtarı çevirip açtım uyumuşlardı. Ben de uyudum. Sabah babam da annemle aynı tepkiyi verdi. Bir dakka yaa bugün pazar yani anneler günü. Sıçtık sabah kalkıp ona kahvaltı hazırlanmadı. Suratının asıklığı ve sinirliliğinden belliydi. Evden koşarak ayrıldım hemen çarşıya hediye bakmaya başladım ama nafile bugün pazar yanii hiçbir dükkan açık degildi. Hemen Mert'i aradım onun babası hediyelik eşya satıyordu.-Mert
-Noldu lan anneler günü hediyesini Meryem Sultana almayı mı unutun?
-Nereden bildin lan
-Senden başka ne beklenir hatta şimdi benden dükkandan birşeyler almamı istiyeceksin değil mi?
-Evet
-Eve kargo yolladım parayı boşver bana kahvaltı ısmarlarsın artık
-Tabiki bitanesin be MertMutluluğum gözlerimden okunuyordu. Annem aradı.
-Kızım ne gerek vardı bu hediyelere yani hem de en sevdiğim şeyler.
Annler gününü kutlayıp Mert'imin evine gittim o ailesi ile değil de başka bir evde yaşıyordu. Kapıyı çalıp üstüne atladım. Canım yaa o benim aynı zamanda abimin arkadaşıydı. Abimden hiç bahsemiyorum çünkü o Amerikada ,okuyor. Neyse pazartesi sabahı okula gitmedim annemle çarşıya gittik. Annem bana hediye almış o da hediye olsa. Kırmızı pullu bir elbise ve topuklu ayakkabı.
-Anne benim bunları sevmediğimi biliyorsun
-Ben giyerim
Sonra erkenden yattım.