Arya 'dan ;
Sabah gün ışıklarıyla gözümü falan fişman açmadım. Çünkü perdem kapalı. Onun yerine başımda tuvalet kağıdına hönküren Belin yüzünden uyandım . Grip olduğu zaman çok çekilmez oluyordu . Burnundaki sümükler bitmiyordu bir kere . Bu bile yeterdi .
" Ne hönkürüyon be başımda ! " diye bağırdım Belin 'e . İki haftadır gripten kurtulamıyordu ve uyandırma görevi onun olduğu için iki haftadır böyle uyanıyorduk . Gece çok deli uyurdum . Bu yüzden çorabımın teki kulağımdaydı . Ayaklarım , yatağımın hemen pencere kenarında olmasından dolayı pencere kulpuyla sevişiyordu . Ağzımdan akan salyalar çenemde kurumuştu .
" Seni ancak mikropluk yaparak uyandırabiliyorum . Öbür türlü uyanmıyorsun hayvan ! " diye bağırdı . Ayak parmaklarımı iğrenç bir şekilde oynatıp esnedikten sonra " Tamam çık . " dedim ve hazırlanmaya başladım. Ağzımdaki bok tadını geçirmek için dişlerimi fırçaladım . Yüzümü iyice yıkadıktan sonra siyah kot üstüne beyaz t-shirt giydim . Siyah converse ve hırkamı alıpsaçımıntaradıktan sonra aşağı indim . Lise 3 'e gidiyorduk ve okulun kapanmasına bir ay kalmıştı . Okuldan o kadar nefret ediyordum ki saati saatine ne zaman kapanacağını ezberleyecek kapasitem vardı . Grubumuz beş kişilikti . Aynı evde yaşıyorduk . Belin , grubun ikide bir gülen ve komik kızıydı . Onu nadiren somurtmuş görürdünüz . Beyza , inek kızıydı ama eğlenmeyi çok iyi bilirdi . Eylem , dersleri tınlamayan gerizeklı bir kızdı . Birine ne zaman gerizekalı dese sonunda laf ona çarpıyordu ve o gerizeklı oluyordu . Yağız , daha çok benim kafadandı ama dersleri de harikaydı . Ben mi ? Ben ise serseri bir tiptim . Hiç kimsenin sevmediği şu tiptendim . Her şeyi şakaya alırdım ve neredeyse - kavga hariç - hiç ciddi olamazdım . Herkesi döverdim ama derslerimede çalışırdım . Meselea ben kavgaya giderken önce güzel konuşalım demez , direk dalardım .
Müzik dinlemeye ve şarkı söylemeye aşık , ıron -man 'in koyu hayranı olan bir kızdım . Robert Downey 'le evlenmek isterdim mesela . Arkadaşlarıma göre ; yalnız bırakılmaya gelmezdim ve hemen kavga ederdim .
Hunharca yapılan kahvaltıdan sonra dışarı çıkmıştık . Yürümeye başladık .
" İnşallah bugün o salak çocukla karşılaşmam ." Dedi Eylem . Okulda sürekli peşinde dolanan bir çocuk vardı . Tipsiz olduğunu düşündüğü için çocuk Eylem 'in sinirlerini bozuyordu .
" Şu çocuğa bir şans veremedin ." Dedi Beyza bıkmış bir ses tonuyla . Haklıydı . Çocuğa hakaret edip duruyordu .
" Gerizekalı ." Dedim ve Yağız 'ın koluna girdim . Üç şarkı süren yürüyüşümüzden sonra . Bursla kazandığımız o okula gelebilmiştik . Buraya gelebilmek için Eylem azıcık kıçını yırtmıştı . Çünkü hiç bir zaman dersleri takan biri olmamıştı . Ama bizimde zorlanmadığımız söylenemezdi .
Okulun kapısından gördüğüm kadarıyla bizim sınıfımızda olan kızı itip kakıyorlardı . Haksızlığa göz yumamadığımı bizimkiler bildiği için şimdiden beni tutmaya başlamışlardı . Son model bir arabaya yaslanan çocuk Lale 'nin ensesinden tutmuş , karşısındaki orospuya benzeyen kızda saçını yolmaya çalışıyordu .
Öfkem yüzüme vurmuş olmalı ki Belin , " Sakin ol ." Dedi . Hızla okulumuzun geniş bahçesine koştum ve Lale 'ye zarar veren kızın boşluğuna yumruk attım . Bacağımı şeyine geçirdim . Arkadan beni tutmaya çalışan çocuğa dirsek attım ve kafamı kafasına geçirdim . Beni belimden tutup çeken Eylem , Belin , Beyza ve Yağız dörtlüsü sinirlerimi bozmuştu . Şu andan itibaren karşımdaki çocuğun bendn korkması gerekiyordu .
Arkadaşları yanına gelince bana baktı ." Kimsin kızım sen ! " attığım dirsek dolayısıyla dudakları kanıyordu . O ise bunu hiç sorun etmiyor gibi duruyordu .
" Asıl sen kimsin lan ! İbne ! Sen kimsin o kıxla oyun oynuyorsun ! Bana bak . O kıza yaptığın gibi ensenden tutar , seni yerlerde sürüklerim . Anladın mı lan beni ! " diye bağırdım . Alaycı sırıtması sinirlerimi daha çok bozdu . " Altımda olmanı tercih ederim . " dedi sapık sapık bakıp göz kırparak . Tekrar saldırmaya kalkışınca beni bir daha tutamadılar ve ben yumruk attım .
Çocuğun kanını gören Eylem kustu . Eylem 'in kusmuğunu gören sapığın yanındaki çocuk kafasını duvarlara vurdu . Belin semt oturuşu yaparak ' lanad olsun bu hayat ! ' şarkısını söyledi . Müdür , yüzüncü kavgam olduğu için elime kağıt tutuşturup gitti . Yağız ile Beyza sapığın arabasının bagaj kapağında oturup test çözdü .
Şimdi söyleyin bana . Bu ne hayat ?!
İğrenç şarkısını bitiren Belin , elinde telefonla bir anda ayağa kalktı ve ;
" Kalkın lan ! Paris ' e gidiyoz ! " Belin 'in bu saçma cümlesini duyan biz , bağırdık ;
" Paris mi ? Yaw he he ! "
//////////
Merhaba arkadaşlar öncelikle biz bu hikayeyi beş kişi yazıyoruz.
Bu hikayenin 1/4 'ü gerçek .Arya = zeynep ( Ben )
Belin = selin
Beyza = beyza
yağız = yağız
Sıla= eylemokuduğunuz için teşekkür ederiz ! görüşürüz❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paris mi ? Yaw he he !
Teen FictionBirbirinden gerizeklı ergenlerin hikayesini dinleyeceksiniz . Saksılara işemeyi seven Yağız . Vurmayı seven Arya . Sessizliği seven Beyza . Kahkaha ustası Belin . Nedir bu ergenleri hiç ayırmayan ? Düşündünüz mü ? Onlar da düşünmedi ! Çünkü üş...