Pelin'in yaşadıklarına inanamıyordu.Odalarına çıktıklarında, Pelin'in odasının duvarında bir yazı yazıyordu." Sakın delirdiğini düşünme bu olaylar gerçek".Bu yazı da neydi böyle.Pelin bir köşeye çöktü.Avazı çıkana kadar bağırdı.Eda, Gizem, Büşra telaşla odadan çıktılar.Birbirine "Ne oluyor böyle?" Diyerek koşa koşa Pelin'in odasına koştular.Telaşla kapıyı açmak için kapı kolunu tuttu.Fakat kapı açılamıyordu.
Gizem:Pelin, Pelin iyi misin?
Eda:Pelin cevap ver, Pelin.
Büşra:Pelin, kapıyı aç, Pelin.
Pelin:Ben kapıyı kilitlemedim.Kendi kilitlendi.Pelin birisiyle konuşuyordu.Kimdi bu kişi?Pelin niye bu kadar ağlayarak konuşuyordu?
Gizem:Pelin, kimle konuşuyorsun?
Eda:Pelin, cevap ver, Pelin.Sesimizi duyuyor musun?Pelin'den cevap hala gelmiyordu.Ağlayarak bir şeyler diyordu.Peki bunları kızlara mı yoksa başka birine mi söylüyor?Fakat orada kızlardan başka kimse yoktu.
Kilitli kapı yavaş yavaş açıldı.Sonra hızla kapandı.Kilitli olup olmadığına bakmak için kapı kolunu tuttular.Kapı açıktı...Hemen odaya telaşla girdiler.Hepsi birden "Pelin, iyi misin!Ne oldu sana?Kimle konuşuyordun?"Pelin:İyiyim kızlar, telaşlanacak bir şey yok.
Olamaz!! Pelin bu sözleri söylememişti.Peki kim dedirtmişti?
Pelin:Kızlar aslında telaşlanacak bir şey.... Vyok.
Bu neydi şimdi? Pelin tam var diyecekken yine birisi ona yok dedirtti.Peki kimdi bu?
Şimdi ise merak edilen soru o kimdi?
Pelin,kendi kendine konuşuyor ve daha neler neler.
Gizem:Pelin,sen iyi misin.
Pelin:Hayır Gizem,hiç iyi değilim.Ne oluyor bana anlamıyorum.
Gizem:Hani geçenlerde tuvalette cinayet falan olayları vardı ya.Ondan da etkilenmiş olabilirsin.
Pelin:Olabilir aslında, ama bana inanmıyorsunuz ki.Orada gerçekten ceset vardı.Hemde iki tane.Vardı işte vardı.
Gizem:Hayır Pelin, Gerçek değildi.Onlar sadece senin beyninin bir oyunu o kadar.Beynin sana oyun oynamış, sana de gerçek gibi geliyor.Ama gerçek değil.
Pelin:Hayır Gizem, beynimin oyunu değildi, o gerçekti.Pelin ağlamaya başladı.Sözüne devam etti.
"Siz bana inanmıyorsunuz, ama vardı.İsterseniz inanmayın, ben inanıyorum.Çünkü kendi gözlerimin gördü.Gözlerime mi inanacağım yoksa olayı görmeden tepki verenlere mi?Sen söylemeden ben söyleyeyim,Tabiki gözlerime!O olayı ben yaşadım.Benden daha iyi kimse bilemez.Orada cinayet işlendi ve cesetlerde oradaydı.Hemde iki tane, anladın mı?"
Pelin gözyaşlarını sildi ve konuşmaya devam etti.
"Kimse de bana acımasın.Ben acınacak durumda değilim.Deli değilim ben.Belki deli olduğumu bile düşünüyorsunuzdur ne mağlum."
Gizem:Pelin, ağır kon--Sözünü kesti.
Pelin:Benim sözlerim daha bitmedi.Sus ve beni dinle.Artık yeter, burama kadar geldi.Size bir türlü inandıramadım.Ama artık inanmayın.Çünkü size ihtiyacım yok.Ben sizsizde olurum.En azından bana inanmayacak kimse yok.Bana acıyan kimse yok.Böyle daha iyi.Şimdi beni yalnız bırakın ve yanıma da gelmeyin.Bu arada acımayı da bırakın.Ben delirmedim, akıl sağlığım gayet yerinde."Dedikten sonra bir hışımla Gizem'in yanından uzaklaştı.Pelin odasına gitti.Kendi kendine konuşmaya başladı.
"Allah'ım ne oluyor bana? Ben ben miyim, ondan bile şüpheliyim.Gizem'e neler dedim öyle.Aslında ben demedim.O gerçek düşüncelerim,duygularım değil ki.Kim, kim dedirtti yine bana.Kesin onlar dedirtti yine.Offf Allah'ım bana yardım et.Bana güç ver."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Oteli
Horror4 kişi, bir sebepten dolayı bir otele gidiyor.Bu otel ormanın içinde olan bir oteldir.Bu otele girmekle hayatlarının en büyük hatalarını yaptılar.Keşke girmeselerdi, KEŞKE...