Alarmın yüksek sesiyle sabahın 06.30 unda uyandım, şahsen ben kuş cıvıltılarıyla öğlene kadar uyumayı tercih ederdim (Ne bok işin var o zaman 6.30 da kalkıyon uyu bir saat daha) ic sesim yine zıvanadan çıktı. Annem beni bu sene lise sonum diye bi koleje yazdırdı. Ben gerek yok dedikçe inat etti kadın.
"Azra hadi gel kahvaltı hazır kuzum."
Aşağı inmeden önce lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Aşağı inip annemin yanağına sulu bir öpücük kondurdum.
"Günaydın kuzum"
"Günaydın yavrummm"
Ben genelde anneme böyle seslenirdim( gerçi telefonumda da öyle kayıtlı) . Babamla kardeşim daha uyanmadılar ,tabi onlar 8 de gidecek. Aman banane sonuçta erken kalkan yol alır.(İyice sictin) diyen ic sesimle kulak asmadan formamı giydim, etek sanki biraz kısaydı ama neyse. Annem beni arabayla bıraktı ama ben binanın önüne gelince içime bir korku girdi.
Ben pek sosyal bir insan değilimdir. Insanlarla konuşmayı sevmem.Ama samimiyet kurarsam çetesi kimse tutamaz. Düşünceleri bırakıp binaya girdim ama müdürün odasını bulmam gerekiyordu. Bende cesaretlenip önüme gelen ilk kıza müdürün odasını sordum kız hemen gülümseyip bana"Sen yeni misin?"
diye sordu bende hafifçe başımı salladim. Kız çok güzeldi.
"Ben Bahar"
adı bile güzeldi ve çok sevecendi.
"Azra"
diye karşılık verdim. Hemen gülümsedi ve bir kapının önünde durduk
"İstersen seni bekleyebilirim"
aslında beklemesini istemiyordum ama nereye gideceğimi bilmiyordum.
"Olur"
dedim ve içeri girdim. Mudur deri koltuğunda oturuyordu
"Ben yeni öğrenciydim acaba hangi sınıfta olduğumu öğrenebilir miyim."
dedim (Bugünde mutevaziligin tuttu)
"adin Azraydi galiba , sen 12/B sinifindasin, iyi dersler ,birşey olursa yanıma gelebilirsin."
Ne olabilirki. Dışarı çıkıp Baharın yanına gittim
"Hangi sınıftasın."
diye sorduğunda
"12/B"
dedim. Birden gözleri büyüdü
"Aynı sınıftayız"
dedi sevecen bir şekilde galiba bu kızla arkadaşlık kurabilirim. "Bugun yanim boş ıstersen benim yanımda oturabilirsin."
baska birinin yanınan oturmak istemediğinden onayladim. Sınıfa gittiğimizde tekrar korkmaya başladım. Acaba insanlar benim hakkımda ne düşünecektir korkusu başladı. Bahar kendi sırasına ilerlerken benimde peşinden sürüklüyordu. Baharın sırasına oturduk ve bahar bana döndü.
"Eee bu okula neden geldin, umarım begenirsin, aslında bugün Melisde gelecekti ama yok, görsen seversin zaten..."
gibi hızlı hızlı cümleler kurdu. Ben elimden geldiğince cevap verdim.
"Peki Melis gelince ben nereye oturacağım."
gülümsedi ve düşünüyormuş gibi yaptı. Yanlız bu kız gulumseyince çok tatlı oluyor.
"Bence sen yine burda kal, zaten kanım sana çok ısındı, meliside bir arkaya rüzgarın yanına atalım."
istemsizce gülümsedim sonuçta beni sevmişti.o sırada öğretmen içeri girdi. Tombis, beyaz saçlı, gözlüklü bi öğretmen kesin fizikçi bak. Öğretmen kitaplarını masasına koyup sınıfta bi göz gezdirdi. Gozleri bende takılınca sistemsiz kıpırdandım.
"Sen yeni öğrenci misin kızım."
konuşmayı çok sevmedigimden kafamı sağlamakla yetindim.
"Ben fizik ogretmeniyim"
atti ve tuttu
"Adın ne?, hangi okuldan geldin?, fiziği sever misin?"
gibi sorular sordu
"Adım Azra, izmir Atatürk'den geldim, fiziği severim."
geldiğimden beri ilk kez bu kadar uzun cumle kurduğum için kendime hayret ettim. hoca Benden sonra uc erkek daha kaldırdı. Kaldırdıkları kim diye bakmadım. Ama birinin sesi tanıdıktı. Hoca fazla soru sormadan derse geçti ama benim ders dinleyecek halim yoktu o yüzden direk uyku pozisyonunu aldım. Arada biri bana seslendi sansadamda aldırmadan uykuya devam ettim. Sonunda zil çaldığında uykum kaçmıştı. Bahar
"Kantine gidiyorum, gelecek misin?"
diye sordu. Sonra sanki aklına bişey gelmiş gibi durakladı.
"Iyide ben sana okulu gezdirmedim"
deyip kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladı. Bana tuvalet, kutuphane vb. yerleri gösterdi. En azından artık kaybolmayacagima emin oldum. Kantinde geldik ve beni bir masaya oturttu, kendi gidip iki nescafe ile geri döndü. Kantin bir kafeyi andırıyordu ve çok tatlıydı. Diğer öğrencilerin uğultuları dışında sessizdi.
"Seninle birlikte okula dört kişi daha geldi, üçü bizim sınıfta."
Bahar sonunda bir konu açmıştı.
"Sen tanıyor olabilir misin?"
Tanıyor olabilir miydim? Belkide taniyorumdur. Sadece
"Bilmem"
diyebildim. Çünkü pek arkadaşım yoktu ve gelenleri tanıma ihtimalim yok denecek kadar azdı. Düşüncelerinden ayrılıp Bahar'ın bir yere odaklandığını görünce bende oraya baktım.OHA! Yankı! (Yani benim eski okulumdan 'yakusuklu' en iyi arkadaşım) Beni fark edince yanımıza geldi.
"Derste sana seslendim ama sen uyumakla meşguldün maviş."
O hep bana öyle seslendirdi. Gerçi kendisine mavi gözlüklü ama o bana hep oyle sesleniyordu. Bir dakika bana seslenmişmiydi. Demek biri bana gerçekten seslenmişti. Offff yine rezil oldum. Diyecek bişey bulamayınca Bahari gösterip
"Tanıştırayım Bahar Yankı, Yankı Bahar."
diyebildim. El sıkışıp merhaba dediler. Sonrada zil çaldı zaten. Örğretmen geldi ders başladı. Ve ben yine uyku pozisyonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK
RandomOğlan inanıyorduki: Kanatsız bir kelebeğin uçabilmesi kadar imkansızdı aşk Ama oğlan bilmiyordu ki: Mucize diye bir şey olduğunu...