Bertilda okuluna düzenli giden hayata sevgi dolu bakan bir kız çocuğu. Taki o zamana kadar... lisenin son yıllarında tanıştığı,çok sevdiği ve değer verdiği bir insan ilk başlarda ona mükemmel bir erkek gibi geliyordu. Ama daha sonra herşey kötüye gitmeye başlamıştı. Adeta etrafı kötü insanlarla çevrili bir ateş çemberi olmuştu. Böylesine saf ve ķötülük yapmayan, arkadaşlarının bile her zaman kendinden iyi olmasını isteyen bir kızın böylesine kötülerin arasında kalması çok acı verici. Etrafındaki çıkarcı, art niyetli ve bencil insanlar yüzünden özgürlüğünü duyuramamış. Her zaman aradıklarında bile moreli hep bozulmuş. Hep affeden taraf olmuş. Ama en küçük hatasında bile affedilmemiş. Karşısındaki insanlar ona hep yaptıkları küçük iyiliklerle övünmüşler fakat hiç bir zaman yaptıkları kötülükleri görmemişler. Kötülük karşısında bile Bertilda'dan hep iyilik beklemişler.
Bu durumdan çok sıkılan Bertilda hepsinden uzaklaşmaya karar vermiş. Sinirleri yıpranmış. Kimseden fayda göremeyeceģini anlayınca. Köşesine çekilmiş. Sus pus olmuş. Anlamış ki cahil ve kötü insanlarla münakaşaya giremeyecek girse bile olan kendine olacak. Şöyle bir düşünceye kapılmış ilk başlarda kimsenin ona değer vermediģinı, onu sevmediğini, ne mutlu gününde ne de acı çektiği günde kimsenin yanında olmadığını görünce kendini acaba bende mi kötü biriyim diye sorgulamaya başlamış. Ama Bertilda tıbkı bir melek... Tek kötü şansı bu ana kadar hep karşısında kötü insanlar çıkmış olması...
Aradan 1 yıl geçer. Bertilda artık yeni bir hayata başlar. O artık üniversite birinci sınıftır. Bertilda; masmavi gözlü, bebek yüzlü, sarı saçlı, uzun boylu güzel bir kızdır.
New york'ta okuyan Bertilda bir gün arkadaşlarıyla tiyatroya gider. Orada Alvin adında biriyle tanışır. İlk başta pek muhatap olmak istemez çünkü korkar. Ama Alvin, Bertilda'yı çok beğenir. Duruşuyla, gülüşüyle adeta büyülenir. Çok zengin bir iş adamı olan Alvin'in suana kadar iş yüzünden ilişki hayatı pek de iyi gitmemiş. Artık bu yıl herşeyini düzene oturtmuş ve evlenme yolunda karar vermiş olan Alvin, Bertilda'yı yakından tanımak istemiş.
Bertilda için herşey çok iyi gidiyor, derslerinde çok başarılı ve yetenekli bir doktor olma yolunda adımlarını çok sağlam atıyor. Alvin'in mesajlarınada cevap veriyor. Onunla konuşup dertleşiyor. Bazense yemeğe çıkıyor. Güzel vakit geçiriyorlar.
Fakat Bertilda'nın Hauston'da bulunan hasta babası son günlerini yaşıyor ve Bertilda izin alıp Hauston'a dönmek zorunda kalıyor. Çünkü babasına bakacak kimse yok.Anneside başka biriyle evlenmiş.
Eve sürekli doktorlar gelip gidiyor. Tek başına babasına yemek yapıyor. Ilaçlarını veriyor. Morelini yüksek tutmaya çalışsada içten içe kahroluyordu. Alvin, Bertilda'yı çok merak ediyor. Onun için çok üzülüyor ve destek olmaya çalışıyordu. Ertesi sabah kahvaltılık bir şeyler almak ıçın çıkan Bertilda, döndüğünde babasının ağzından kan geldiğini ve her tarafının mosmor olduğunu görür elindeki herşeyi yere fırlatır ve acı içinde kıvranmaya başlar. Hemen ambulansı arar. İlk uçakla yanına gelen Alvin bu zor zamanın da Bertilda'yı yanliz bırakmak istemez. Bertilda Babasının öldüğünü biliyordur. Ertesi gün cenazede 3-5 kişinin olduğunu gören Bertilda yine kendini çok kötü hisseder. Alvin'e sarılır ve o anda uzuntusunden bayılır. Hastaneye kaldırılıp sakinleştirici iğne yapılır. Ve Bertilda çok iyi biliyordur ki yine yalnız kalmıştır. Alvin her ne kadar destekleyici sözler konuşsada ona yük olmak istemez.
Kiradaki evlerinde kalan eşyaları kuruma bağışlayıp new york'a Alvin'le birlikte geri döner. Canı, herşeyi olan babasıda ölünce Hauston'da ona ait bir şey kalmamış gibi hisseder.
Bir miktar parası olan Bertilda kendine ev almak ister. New york'ta evler çok pahalıdır. Babasından kalan ve kendisinin biriktirdiği bir miktar para ev almasina yetmiyordur. Sabah okula gidip okul çıkışı bir magazada çalışıyor. Para biriktirmeye ugrasiyordur. Alvin ona neden çalışmaya başladın sorusunu sorunca Bertilda kendine ev alacağını yurt'un da en az ev kirası kadar pahalı olduğunu söyler.
Bu durumdan rahatsız olan Alvin yardım edeceğini söylesede Bertilda'nın bu yardımı kabul etmeyeceğini biliyordur. Bertilda hemen hemen parasını biriktirmiş artık ev bakmaya başlamıştır . Ona eşlik eden Alvin, Bertilda'nın bir ev begendigini görür. Bertilda evin fiyatını sormaya bile yeltenmez. Bütçesinden yüksek olacağını tahmin eder. Yorulup birer kahve içmeye otururlar. Sonra Alvin onu yurta bırakır ve 'senin için evin fiyatını ögreneceğim' der. Bertilda alaycı bir tebessüm eder. Alvin ona fiyatı söylese bile çok gelecek ve o evi alamayacaktır. Ama Alvin'in aklına bir fikir gelmiş, Bertilda'yı bıraktıktan sonra ev sahibini arayıp evin yüzde yetmişini ödeyeceğini söylemiş. Tekrar bir kızla buraya geldiginde evin gerçek fiyatını değil kalan yüzde otuzluk fiyatını söylemesini istemiştir. Alvin Bertilda'ya hemen fiyatı söyler. Bertilda çok şaşırır ve sevincinden havalara uçar. Çünkü biriktirdiği parasından biraz daha azdır evin fiyatı. Yinede aklında bir şüphe oluşur . Alvin'le tekrar gidip neden bu ev bu kadar ucuz diye ev sahibine sorar. Ev sahibi yurt dışına yerleşeceğini ve birazda sıkıştıgıni söyler. Bertilda adamla konuşunca inanmış gözlerinin içi gülmüş ve Alvin ona bakakalmıstı. Adeta Alvin'i büyülüyordu. Hemen pazar günü kalan parasına yeni eşyalar alıp yerleştirmişti. Gelen bursuylada yeyip içiyordu. Zaman zaman aklına babası geliyor ve çok huzunlenip onu ziyarete gidiyordu. Alvin artık Bertilda'ya evlenme teklifi etmek istiyor ama cesaretini toplayıp ona diyemiyordu. Alvin ona resmen hayrandı. Hayata direnişi, herseye rağmen cabalaması, ona kötülük yapanları aklından tek tek silmesi, melek gibi bir insan olması Alvin'e çok moral veriyordu. Günlerden birgün yine Bertilda'ya yemek teklif eder. Ancak Bertilda çok ödevi olduğunu evde ders çalışması gerektiğini söyleyip nazikçe reddeder. Aradan bir hafta geçer. Bertilda dersten kafasını kaldıramaz olur. Alvin, Bertilda'nın gizlice çektiği fotoğrafına bakmakla avutur kendini. Ama onu cok ozlemistir. Her zaman Bertilda'nın yanında olan Alvin İlk defa uzun süredir onu göremiyor, göremedikçe çok uzuluyordur. Bertilda staj esnasında birine gönlünü kaptırır ve Alvin'e koşup duygularını anlatmak ister. Hemen Alvin'i arayıp buluşmaları gerektiğini söyler. Alvin'in ağzı kulaklarındadır. Hemen çiçekciye atar kendini. Bertilda'ya kendisi gibi güzel papatyalar yaptırır. Buluşma vakti gelmiştir. Bertilda'nın gözlerindeki heyecanı ve parıltıyı gören Alvin daha çok umutlanır. Alvin artık cesaretini toplamış, bugün kesinlikle Bertilda'ya olan hislerini söyleyeceğine karar vermiştir.
Bertilda daha fazla dayanamayıp staj yerinde çok sempatik iyi bir beyefendi gördüğünü ondan çok hoşlandığını bir anda soyleyiverir. Alvin'in basindan kaynar su dokulmus gibi olur. Ne diyeceğini bilemez ve yutkunamaz bile. Kizarip bozarmistir bir anda. Onu böyle goren Bertilda iyi misin diye sorar. Sadece kafasını sallar Alvin hafif bir gülümsemeyle... Alvin Bertilda'ya biraz rahatsızlandıgını onun adına çok mutlu olduğunu ifade ederek kalkmak ister. Bertilda: 'daha hiçbir şey anlatmadım ki' diye onun oturmasını ister. Alvin: 'yarın yine görüşürüz' diyerek oradan uzaklaşır. Alvin arabaya bindiğinde ağlamak ister ama şoför vardır yanında kendini çok zor tutar. Duygularını Bertilda'ya açıklamakta çok geç kaldığını düşündükçe kahrolur. Artık bitmiştir. Çünkü Yarın bir gün Bertilda hoşlandığı kişiyle birlikte olunca Alvin Bertilda'dan uzaklaşmak zorunda kalacaktır...Alvin kendini işine vermiş her zamankinden daha çok çalışmaya başlamış. Bertilda ile de çok az ve öz konuşmaya başlamıştır.
Bertilda da hoşlandığı çocukla birliktedir.BÖLÜM 2
Aradan 5 yıl geçmiş Bertilda, hoşlandığı çocuk olan Balder ile nişanlanmaya ileriye dönük adım atmaya karar vermiştir. Bunu duyan Alvin içten içe kendini yer, ama diğer yandan Bertilda'yı böylesine mutlu görünce oda mutlu olur. Balder, Bertilda'yı ailesiyle tanıştırmak için onu memleketine yani Florida'ya götürür. Bertilda, Balder'in ailesi ile sohbet ederken acı acı telefonu çalar. Alvin'in hastaneye kaldırdirildigi haberini alınca kendini kaybeder ilk uçakla new york'a geri döner. Hastaneye gittiğinde ise Alvin'in kalbinden rahatsız olduğunu öğrenir. Bertilda işinden izin alır ve bizzat kendisi ilgilenir Alvin'le. Aradan haftalar geçer Alvin git gide kötüye gidiyor ve çok acı cekiyordur. Bertilda buna dayanmak için kendini çok zor tutuyor Alvin'e gözü gibi bakiyordur. Balder ise sadece telefonla ariyabiliyor. İş nedeniyle yanlarına gelemiyordur. Artık Bertilda'nin izin süresi bitmiş ve çalışmaya geri dönmüştür. Isı biter bitmez hemen Alvin'in yanina kosuyordur. Alvin Bertilda'nın yokluğunda hatıra defterine birşeyler yazıyor gizli saklı tutuyordur. Doktor Bertilda'ya artık herseye hazırlıklı olmalarını söylemiştir. Bertilda içten içe kahroluyor ama Alvin'e hep mutlu gözükmeye calisiyordur. Bu şekilde 1 ayı doldurmuslardir. Ama Alvin artık çok fazla acı çekiyor ve makineye bağlı olarak yaşıyordur...BÖLÜM 3
Balder, Bertilda'ya destek oluyor ona nisandan bile bahsetmiyordur. Böylesine üzülen sevgilisine kiyamiyor vakit buldukça onun yanina gidiyordur. Bertilda Alvin'in en sevdiği yemek ve tatlıları yapıp o akşam yanina götürmüş elleriyle tek tek yedirmistir. Alvin, Bertilda'ya dönüp; 'sen bu hayatta gördüğüm en güzel kizsin sen benim canimsin benim hiç kız arkadaşım olmadı, kız kardesimde olmadı... sen tanıdığım en melek kalpli insansın. Hep mutlu ol ve bunu kabul et' deyip eline bir sürü evrak teslim eder. Bütün hisselerini Bertilda'ya devretmistir. Bertilda bunları kabul edemeyeceğini söylesede Alvin'in bakışlarına kiyamaz. Çünkü biliyordur ki Alvin'de öksüz ve yetim... Hiç kardeşi yok. Hep yetimhanelerde büyümüş. Şimdiye kadar kendi çabalarıyla büyük bir iş adamı olmuştur. Bertilda'nın gözleri dolar. Alvin sanki gidiyormuscasina bakar Bertilda'ya vedalasip ayrılırlar o gece... Ertesi sabah işine gitmeden önce Bertilda Alvin'in en sevdiği kurabiye ve pogacalardan alıp Alvin'in yanina gider. Alvin'i yatağında göremeyince dört dönmeye başlar. Odasının değiştiğini düşünüp başka odalara bakmaya başlar. Bir sedyede bembeyaz bir örtü ile üstü kapalı birini görünce kosup hemen örtüyü kaldirir bakar ki Alvin... Gozlerine inanamaz... Alvin ölmüş... hayatının anlamı her zaman yanında olan insan artık gitmiştir... Feryatlar içinde yere yigilir... Hemen odaya kaldırılır aradan 3 4 saat geçtikten sonra Alvin'den kalan bir kaç eşya Bertilda'nin eline geçer. Bakar ki bir defter... ön sayfasında kendi resmini görünce şaşkınlık içinde okumaya başlar:
"Bertilda... Benim melek yüzlüm... ilk gördüğümde etkilendim senden... Acıya gülüyordu gözlerin. Sana hiç bir zaman kiyamadim ben... sana papatya yaptırdığım o gün soyleyecektim duygularımı. Ama Balder'i söylerken, bana anlatırken o kadar mutluydun ki ... Sana geç kalmıştım artık... soyleyemezdim o saf duygularını karistiramazdim senin. Sen hep gül sevdigim. Ağlamak durmaz senin suretinde. Yabancı durur sana ağlamak. Kavuşmak yokmus sana... Ben gidiyorum Bertilda... Benden nefret etme sakin. Sana olan duygularimdan nefret etme. Onlar seni bir çocuk gibi sevdi... şimdi çocuk gibide amansız bir hastalığa yakalandılar. sen başka duyguları sevince... olsun sen mutluydun. Onlar ölsün... Senin için olsünler Bertilda... Gülen gözlerin için olsünler...'
Okuma bittikten sonra Bertilda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Eline bir evrak geçer. Oturduğu evin adresi yazılıdır. Bu kontrat gibi birşey... evinin yüzde yetmisinin Alvin Adolfo tarifindan ödendiği ve imzalar bulunmaktadır...
Bertilda kahrolur. Hayatında gördüğü en iyi insan destekçisi artık yoktur. Alvin'in çok üzüntü ve stresten öldüğunun, kendisini ne kadar çok sevdiğinin farkındadır artık... Bertilda iki ay boyunca hastanelerde kalmakta, Sakinleştirici haplar ve iğnelerle uyuyabilmektedir... Balder ise onun hep yanındadır...BÖLÜM 3
Aradan yedi yıl geçer... Bertilda Balder ile evlenmiş... tatlı mi tatlı bir tane erkek çocukları olmuştur. Bertilda çocuğunun ismini Alvin koymuş, eşide memnuniyetle kabul etmiştir. Bir gün Bertilda Alvin'i gezmeye bir bahçeye götürür. Koskocaman papatyalarla dolu bir bahçede küçük çocuğunun oynamasına dalmış, hafif bir tebessümle onu seyrediyordur. Güneş birden parlamaya başlamış uzaktan ise elinde papatyalarla birisi geliyor. Bertilda hemen ayağa kalkar ve Alvin'i yanına cagirir. Elinden tutar. İnsan daha çok yaklaşır. Artık yüzü belirgindir. Bu ölen Alvin'dir. Bertilda gözlerine inanamaz. Aynı takım elbise ve aynı papatyalar. Alvin gülümseyerek daha da yaklaşır. P apatyalari Bertilda'ya uzatır. Bertilda boynunu yere bükmüş ve ağlamaya başlamıştır. Kafasını kaldırdığında ise normal hayat, sadece bir hayal görmüştür. Tekrar oturup ağlamaya
devam eder... Sonra birden gözündeki yaşı silip ayağa kalkar ve ellerini açıp bağırmaya başlar: "Senden nefret etmiyorum Alvin sadece geri gelmeni istiyorum seni çok özledim geri gel... geri gel Alvin!.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük BERTİLDA
RandomBugünlere gelmemizi onca kötü ve iyi şey yaşamamızı kime borçluyuz? Ebeveynlerimize mi? Arkadaşlarımıza mı? Bir nebze belki ama bizimde aklımız var öyle değil mi? Onlar bize sadece yol gösterebilir ama yolu tek başımıza tamamlarız. Tamamlamak zorund...