Okulların açılmasına iki hafta vardı daha bunun heyecanına ortak olamadan sınıfa taş çoçuklar gelicekmi diye düşünemeden kardeşim Defne'nin ölüm yıl dönümü yaklaşıyordu. 3 gün sonraydı. Kardeşimle biz çok yakındık onu çok severdim. Bütün dertlerimi sırlarımı onunla paylaşırdım. Onu kaybedeli 3 yıl olmuştu. 3 yıl önce ailecek yatımız ile denize açılmıştık. Babamın İstanbul'un sayılı zenginlerinden olması nedeniyle birçok düşmanı vardı. Düşmanlarından biride yatımıza bomba koydurup patlatmıştı. Annem ben ve babam sağa çıkabilmiştik ama kardeşim kurtulamamıştı. Annem kardeşime çok düşkündü. Onun ölümünden sonra kendini toparlayamamıştı. 3 yıl geçmesine rağmen hala kardeşimin yaşadığına dair halisülasyonlar görmeye başlamıştı. Babamda daha fazla dayanamayıp onu en iyi hastahanelerden birine yatırdı. Annem kardeşimin ölümünden sonra benimle hiç ilgilenmedi. Eskisi gibi anne kız dertleşmedik, alışverişe çıkmadık, akşam yemeklerini hep beraber bir masada birleşerek yiyemedik. Hem kardeşimin ölümüne hemde aile şevkati göremememe üzülüyordum. Telefonumun zil sesiyle derin düşüncelerden kurtuldum ve cevapla tuşuna tıkladım. Arayan en yakın arkadaşım Gizem' di. "Efendim Gizem" dedim meraklı bir sesle Gizem genellikle bu saatlerde beni pek aramazdı. Gizem heyecanla "Berk bana çıkma teklifi etti" dedi. Evet bu haberi iki yıldır bekliyordum. Bekle Gizem birbirlerini 2 yıldır seviyorlardı fakat bir türlü birbirlerine itiraf edememişlerdi. Duyunca en yakın arkadaşım adına çok sevindim ve kendimi tutamayıp çığlık attım. 2 saat sonra babamın benim için açtığı cafede buluşmak üzere sözleştik. En yakın arkadaşım adına mutlu olmuştum ama genede üstümde bir ağırlık vardı. Kardeşimi özlüyordum. Onun kokusunu evdeki gülme seslerini, ailemle geçirdiğim güzel günleri ama artık eskisi gibi değildik. Annem hastahanede babam ise acısını biraz olsun unutabilmek için kendini işe gömüyordu. Hergün holdinge ve iş gezilerine gidiyor gün geçtikçe daha çok çalışıyordu. Yüzünü bazen hiç görmüyordum. Nuray Teyze' nin sesiyle bir şok geçirdim. "Kerem Bey geldi" ne Kerem mi? Bildiğimiz Kerem, lise 1' den beri aşıktım ona ama o beni arkadaşı olarak gördüğünde bir türlü açılamamıştım. Hemen oturduğum yerden kalkarak makyaj yaptım. Saçlarımı düzeltti ve aşağı indim. İnşallah çocuk ağaç olmamıştır. Bunları yapmam bir 20 dakikası aldı. Aşağı indiğimde Kerem koltukta beni bekliyordu. Çekingen bir sesle "Merhaba" dedim. O da bana "Merhaba fıstık dedi. Fıstık mı? Bu çocuk kesinlikle beni kardeşi olarak görüyordu. Onun sesiyle kendime geldim. " Benimle kuzenimin doğum günü için hediye almaya gelir misin? Biliyorsun ki kızların giyimde pek anlamıyorum." Ayy tabiki gidicektim. Bu çoçukla bir yerlere gitmek için can atıyordum. Arkadaşımı ekmek zorunda kalsamda. Biraz duraksadıktan sonra "Tamam, çantamı alıp geliyorum" dedim. Şuan çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Ayy! başbaşa alışveriş yapacaktık Kerem ve ben. Neyse şimdi sıra Gizem' i arayıp gelemeyeceğimi söylemekti. Biraz tiribini çekecektim ama Kerem için değerdi...
3 gün sonra
Alarmın sesiyle uyandım. Bugün kardeşimin ölüm yıl dönümüydü. Yataktan o kadar yorgun ve bitkin olarak uyandım ki sanki 2 günde çökmüş gibiydim. Hemen üzerime siyah pantolon siyah tişört ve Vans' larımı giydim. Saçlarımı açık bıraktım. Anneannemin Mevlüt şalınıda Beymen' den aldığım sırt çantama koydum. Hiç makyaj yapmadan aşağı indim. Babam ve annem beni bekliyorlardı. İkiside ağlıyorlardı. Siyah Mercedes' imize bindim ve mezarlığa gittik. Artık bende gözyaşlarımı tutamıyordum. Kardeşimin mezarına yürürken bir çocuk gördüm tehlikeli bir tipi vardı ama içi öyle değildi iyi birine benziyordu. Onu tanımadan böyle yargılara kapılmam tuhaftı. Defne'nin mezarlığının başına geldiğimizde annem daha fazla kendini tutamadı ve "Yavrum" diye bağırdı. Babam annemi böyle üzüntülü görünce annemi arabaya götürdü. Bende hala ağlıyordum. Bir anda başım döndü ve kendimi yerde buldum. Artık bilincimi kaybetmiştim. Tek hissettiğim birinin kucağında olmamdı.Sevgili okurlarım;
Bu kitap henüz benim ilk kitabım olduğu için biraz tecrübesiz ve kötü yazıyor olabilirim fakat hayallerimden vazgeçmeyip hatalarımı düzelterek yazmaya devam edeceğim. Umarım kitabımı beğenirsiniz. Yazım yanlışları ve noktalamadaki yanlışlarım için özür dilerim.💙