''Bir b-bardak dah-h...'' diyebildi Harry,elindeki bardağı zorlukla barmene uzatmaya çalışırken.Barmen iç çekti.
''Hayır evlat.Fazla içtin ve sarhoş olmanın verdiği adrenalininin artıp burada bir kavga çıkarmanı istemiyorum.Evine git.''
Harry bardağı sertçe masaya vurdu. ''Parasını ö-ödüyorum...!''
''Tabii ki de ödüyorsun,kimseye bedava içki vermem.Ama şu an hemen bu bardan çıkmazsan sen değil,ben bir kavga çıkaracağım,bundan emin olabilirsin.Evine git dedim.''
Harry iç çekti ve sendeleyerek taburesinden indi. ''Gidemem.'' diye fısıldadı kendi kendine.Gidemezdi.Geçen gece evde estirdiği fırtınadan sonra öylece oraya giremezdi.Louis onu affedecek miydi?Louis'yi çok özlemişti.Sadece birkaç saat olmuştu ama Louis'yi 5 yıldır görmemiş gibi hissediyordu.İçinde bir boşluk vardı ve Louis'nin o boşluğu doldurması gerekiyordu.Kalbindeki kırık parçaları birleştirmesi,onarması.3 senedir kalbinin her geçen gün daha fazla kırıldığını ve daha küçük parçalara bölündüğünü sayarsak,bu kolay olmayacaktı.Louis'yi özlemişti.Aklında bir tek o vardı. Louis Louis Louis.
Parmağını kaldırıp dudağıyla oynadı ve buz kesmiş sokağa bir adım attı.Tıpkı geçen geceki gibi,karlı ve soğuktu.Ama kar yağmıyordu artık.Sokak bomboştu.Saatine bakmaya çalıştı,ilk birkaç denemede başarısız olsa da en sonunda telefonunu cebinden çıkardı ve gözndeki bulanıklıklardan kurtulabilmek için gözlerini kıstı fakat pek işe yaramadı.Saat görebildiği kadarıyla 4.30 'du.Sabahın dört buçuğu,tabii ki sokakta kimse olmayacaktı.Güneş daha kendini biraz olsun göstermemişti bile.
Ağrıyan başına avucunun içiyle vurdu ama tabii ki baş ağrısı geçmedi.Çok içmişti.Gerçekten çok.Ama onu kim suçlayabilirdi ki?Sevdiği adam,hayatı olarak tanımlayabileceği ve uğruna her şeyden vaz geçebileceği adam,her dakika yabancı bir kızın kollarındaydı.Ve kendini son 2,5 senedir bu duruma alışabileceğine inandırmaya çalışsa da,açıkça başaramamıştı.Başaramıyordu.Louis onundu.Sadece onun.Kesinlikle başkasının değil.
Ama aslında pek de öyle değildi,işte.
Telefonunu cebine geri yerleştirdikten sonra ellerini dondurucu soğuktan koruma amacıyla uzun,siyah mantosunun ceplerine soktu ve yürümeye başladı.Ayıkken çarpraz yürüyorsa sarhoşken nasıl yürüdüğünü siz hayal edin.Başı dönüyordu ve acilen oturmazsa kusacaktı.O da bunu yaptı.Durdu ve yolun kenarındaki,buz kaplı kaldırıma oturdu.
İlk önce tüm vücudu bir soğuk dalgasına kapılsa da,kendini alışmaya zorladı.Ama Harry pek alışmaya yatkın değildi ha?Üzgünce güldü ve kafasına sanki bir bıçak saplanmış gibi hissetti.Gözlerini kapadı ve geçen geceden tek hatırladığı şey olan kavgalarını hatırladı.
Hatırlamamayı dilerdi.
~*~
Harry hala eve dönmemişti.Louis meraktan ölebilidi.En az 40 kere onu aramış ya da mesaj atmıştı.Sesli mesaj da bırakmıştı.Hatta Holmes Chapel'a dönme ihtimalini bile düşünüp Anne'i de aramıştı.Liam,Niall,Zayn,Anne,Lou...Hepsinin cevabı aynıydı.'Hayır'.
Hava buz gibi soğuktu ve Louis tüm gece hiç uyuyamamıştı.Hiç.Nasıl uyuyabilirdi ki zaten?Kibar ve nazik erkek arkadaşı,Londra'nın buz tutmuş sokaklarında,tüm gece tek başınaydı.Tanrı bilir nereye gitmişti.Başına bir şey gelmemiş olmasını diledi.Çünkü Harry kırılgandı.Narin,kırılgan ve zarif.Kolayca zarar görebilirdi ve Louis onu korumak için yanında değildi.Büyük ihtimalle çok da üşümüştü.
Kendini çok bencil hissediyordu.3 yıl önceki halini oracıkta belirse,onu öldürene kadar pataklardı.Harry'i kimsenin üzmeye hakkı yoktu.Kimsenin.Ama o,aptallıkta yeni bir boyut yaratmış ve kırılgan Harry'sinin böyle bir işkenceye dayanabileceğini düşünmüştü.Bu acımasızlıktı.Kendi bile bunları zar zor çekerken,Harry ne haldeydi kim bilir.Harry.Onu özlemişti.O an eve gelseydi keşke.Mucizevi bir şekilde,Louis tam Harry'nin gelmesi için milyonuncu kez dua ederken,kapı çalsaydı ve sıfır zarara uğramış bir Harry kapıdan içeri girseydi.Louis onu ısıtır,çorba yapar ve birlikte film izlerlerdi.En önce ondan özür dilerdi.Onu öperdi.Onu bir daha hiç bırakmamak üzere kollarının arasına alırdı,kollardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drunk {Larry Stylinson} -Tek Bölümlük
FanfictionLouis ve Harry yıllardır ilişkilerini saklamaktadırlar ve Harry Louis'yi Eleanor'la görmeye dayanamayınca kavga ederler.