My Clara: Piçlik yapmadan adam akıllı söyle
Danny: Söyleyeceğim
Ama...
My Clara: Ama ne? Yeter artık uzatma
Danny: Bir hafta
My Clara: Ne?
Danny: Senden bir hafta istiyorum
Bir hafta sonra bugün sana kimliğimi söyleyeceğim
Ama sana yardım etmeye devam etmeme izin ver
Sadece bir hafta
My Clara: Yardımını istemediğimi söyledim neden bu kadar ısrarcısın?
Danny: Kabul ediyor musun etmiyor musun?
Bir hafta o kadar da uzun bir süre değil
En azından merakını gidermiş olursun
My Clara: Şu bir hafta çabucak geçsin artık...
00.17
*
08.39
Danny: Chanyeol yine tek başına bankta oturuyor. Yanına git. Kendini kasma. Rahat ol. İçinden geçeni söyle. Her şey olacağına varır
My Clara: Kıçımın çok bilmişi
Danny: Kıçın hakkında istersen daha sonra konuşuruz :)
Şimdi git
İletildi, görüldü
Baekhyun mesaja göz devirerek baktı ve ekranı kilitleyip cebine koydu. Terlemiş ellerini okul pantolonuna silip Chanyeol'ün yanına ilerledi. Neden o salağın dediklerini yapıyordu kendisi de bilmiyordu. Ama elinden başka ne gelebilirdi ki? Daha iyi bir fikri olan..?
"Merhaba Chanyeol." Sakince konuştu.
Chanyeol yerdeki bakışlarını kaldırıp yanındaki hoş kokulu çocuğa baktı. Gülümsemesi de kokusu gibiydi.
"Merhaba Baekhyun. Ben dün için teşekkür edemedim. Teşekkür ederim; bayıldığımda beni tuttuğun, hastaneye giderken yanıma olduğun ve orada benimle kaldığın için. Beni bırakmadığın için."
Baekhyun içinden geçirdi. 'Seni bundan sonra asla bırakmayacağım için özür dilerim Chan.'
"Oh, ö-önemli değil. Neticede sen benim ark- benim için değerlisin." Diyememişti işte. Arkadaşımsın diyememişti.
"Sen de öyle." Chanyeol başını eğip ensesini kaşıdı. "Her neyse, sınıfa çıkalım mı?"
"Tabii."
Chanyeol aniden ayağa kalktığında sendelemişti. Baekhyun hemen onu yakalamıştı. Sarıldığı için şu an başı Chanyeol'ün göğsündeydi. Az sonra Chanyeol kendine geldiğinde bakışlarını kendine sarılan çocuğa çevirdi. Saçlarından gelen hoş koku burnuna doluyor ve gözlerini huzurla kapatmasına yol açıyordu. Baekhyun da başını kaldırdığında ne olduğunu anlamadan kendini kahve gözlerin derinliğinde kaybetmişti. Demek ki gözlerine yakından bakmak böyle bir şeydi. Kalmak istiyordun orada sonsuza kadar ama bir tarafın huzursuzlukla çekmek istiyordu gözlerini. Uzak durmak, kaçmak istiyordun onsuz ebediyete.
Baekhyun arafta kalmış gibiydi. Gözlerini her an çekebilirdi ama çekmeyebilirdi de. Kendisi bile ne olacağını bilmiyordu. Gözleri ona meydan okuyordu.
Chanyeol kendinden geçmek üzereyken sendelemesi işten bile değildi. Ama kendisi düşerse minik de düşerdi. O yüzden dik durmalıydı.
Çalan okul zili (bunlar daha zilsiz eğitime geçememişler yazık djdjjsn tabi herkes bi bizim okul değil :D ) aralarındaki çekimsel bakışmaya son vermişti. İkisi de irkilerek geri çekilmiş ve utanarak başlarını eğmişlerdi.
O sırada Baekhyun'un telefonuna gelen mesajın bildirim sesi dikkatleri tamamen dağıtmış ve ortamdaki voltaj yükselmesini düşürmüştü.
Baekhyun ne yapacağını bilemez şekilde telefonunu çıkardı ve bildirim çubuğundaki mesaja tıkladı.
Danny: 1. gün
Görev tamamlandı √
~~~~~~~~
Sizce pazartesi kimin okulu yok?BENİMMMMM!!!!
Çokk co_olum yine demi bdbdh eğer okulun tatilse coolsundur. Başka co_ol olan?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.B.H. [ChanBaek Texting]
FanfictionBaekhyun morali bozuk olduğunda kafa dağıtmak için numara saçmalayarak aramaya başlar. Salladığı numaralardan çok azı tutar ve tutanlarda genellikle telefonu açmazlar. Fakat bir kaç saat sonra Baekhyun'un telefonuna bir mesaj gelir. +82-2-758-108:...