MEET UP PART YAS
bluepenis: havaalanındayım
bluepenis: evet hala buradayım yaklaşıK 20 DAKİKADIR
bluepenis: NEREDESİN
Oturduğum yerde dizlerimi titreterek telefonumu on saniyede bir kontrol ediyordum. Niall'ın uçağı çoktan inmişti fakat o hala beni aramamış, mesajlarıma cevap vermemişti. Eğer onu tanımasaydım uçağa binmekten vazgeçip beni ektiğini söyleyebilirdim.
Birkaç dakika sonra sonunda telefonum titredi. Hızlıca gelen mesajı açtım.
niallhoran: tANRIM BURASI ÇOK SICAK
bluepenis: sen gerizeKALISIN NEIL HORON
bluepenis: NEREDESİN
niallhoran: kaliforniya
bluepenis: ONU BİLİYORUM SALAK
bluepenis: NEDEN HALA YANIMA GELMEDİN SENİ GÖRMEDİM
niallhoran: benimde sana bakma şansım olmadı uzun süredir tuvaletteyim
bluepenis: seni sikeceğim neden mesajlarıma cevap vermedin
niallhoran: telefonumu açmamıŞTIM AMAN YA
bluepenis: yalancı sürtük uçakta telefonunu kapatmadığını tahmin edebiliyorum
bluepenis: harika yine cevap vermiyorsun
bluepenis: neyin nazını yapıyorsun
bluepenis: BEN GİDİYORUM NEIL HORON
Telefonumun ekran kilidini kapatıp oflayarak çıkışa yürümeye başladım. Havaalanından çıkar çıkmaz karşıya geçtim ve boş bir taksi için arandım. Tabiki de taksilerin hepsi doluydu.
Sonunda bir tanesini durdurmayı başardığımda gülümseyerek arka koltuğa geçtim ve sıkışan kapıyı kapatmak için büyük bir efor harcamaya başladım.
"Yardım etmemi ister misin?" Taksiciden geldiğini sandığım sesle önüme döndüğümde yanımda oturan sarı kafayı gördüm. Ve elinde kocaman bir buket papates kızartması tutuyordu.
Yuvalarından çıkmak için bekleyen gözlerimi durdurdum ve ağzımdan bir ciyaklama çıktı. Niall gülerek, -ve patates kızartmalarını dökmemeye çalışarak- kollarını iki yana açtı.
Göğsüne doğru atıldım ve kollarımı karnının etrafına doladım. Aynı zamanda da hastalıklı bir şekilde kıkırdıyordum.
Sonunda ayrılabildiğimde bir süre bakıştık. Karşımda onu görüyor olmanın verdiği tuhaf his vardı fakat ne yapacağımı kestiremiyordum. O buketi bana uzatırken taksici kapıyı kapatmış ve arabayı çalıştırmıştı.
Sonunda sesimi bulabildiğimde ilk olarak söylediğim şeyler onun daha çok gülmesine sebep oldu.
"Seni beyinsiz, havaalanında beni, bunu yaptırmak için mi bu kadar beklettin? Sana inanamıyorum, gerizekalının tekisin." Sözlerime zıt olacak şekilde sinirli değil mutluydum ve suratımdaki sırıtışı silemiyordum.
Hayattaki kaç kişiye, Niall Horan tarafında patates kızartması buketi hediye ediliyordu? Bununla ölene kadar övünebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B!ue ➳ n.h
Short Storybluepenis: gözlerin nasıl bu kadar mavi olabilir? niallhoran: belki de bir avatar yemişimdir. [texting] ©Tüm hakları saklıdır. | ©All Rights Reserved.