~1~

88 13 12
                                    

Arkadaşlar öncelikle herkese merhaba! Genelde Wattpad'i erkekler kullanmıyor. Biliyorum. Ama biraz değişiklik olsun diye, yani erkeklerinde aşk hakkında veya diğer olaylar hakkındaki düşüncelerimizi yazmak istiyorum. Bu hikayenin birazını kendi hayatımdan katıcağım. Umarım beğenirsiniz. Lütfen yorumlarınızı ve eleştirilerinizi eksik etmeyin. Sizi seviyorum...

Lise... Evet liseye yeni başladım. Heyecanlıyım. Çok fazla. Buradaki hiç kimseyi tanımıyorum. Çığır Fen Lisesi. Buraya gelmek için o kadar çok çalıştım ki... Ve evet. En sonunda bu emeğimin karşılığını alıp fen lisesini kazandım. Ama ailemden uzaktayım. Ben İzmir'deyim. Onlar Antalya'da. Onları her hafta sonu ziyarete gitmeye söz verdiğim için sorun etmiyorum bunu. " Uzay Coşkun" kalın sesli bir adamın adımı söyleyerek bana doğru yaklaştığını gördüm. Okulun müdür yardımcısıydı yanlış hatırlamıyorsam. "Efendim" dedim kendimden emin bir sesle. "9/D sınıfındasın" diyip elime ders programını verdi. Teşekkür edip ordan uzaklaştım. Acaba okuldaki tüm öğrencileri böyle bulup söylüyor muydu? Yorucu olmalı.
Eski okulumda çok popiler biriydim. Saçlarım sarı ve gözlerim mavi olduğum için yabancı sanıyolardı. Ama bazen dudaklarımla dalga geçiyorlardi. Köfte dudak diye. Evet dudaklarım biraz büyük kabul ediyorum:)
Sınıfa girdiğimde nerdeyse hiç kimse birbiriyle konuşmuyordu. Sanırım onlarda benim gibi birbirlerini tanımıyolardı. En arka sıraya gittiğimde oranın dolu olduğunu gördüm. Her yeri siyah olan bir çanta vardu. Biraz orda durduktan sonra " Selam ben Umut. Yanıma oturabilirsin zaten boş. Sorun değil" dedi. Çantamı siyah çantanın yanına attım. Erkekler çabuk kaynaşmıştı. Ben de zaman kaybetmeden hemen yanlarına gittim. Adlarını öğrendim. Umut Sarıkaya. Selim Rüzgar. Ulaş Rüzgar. Selim ve Ulaş kardeş. Ama aralarında 1 yaş var fakat aileleri aynı zamanda okumaya başlamaları için onları aynı zamanda okula başlatmış. Sonra dışarıya çıktık. 11. Sınıflar futbol oynuyordu. Biz de katıldık. Top diğer tarafa gittiği için hemen koşup şut çektim. Ah lanet olsun! Ve cam kırılma sesi geldi. Dakka bir, gol bir. Arkamdan öğretmen "Oğlum gel buraya" diye bağırıyordu. Fakat ilk günden ceza yemek istemediğim için koşarak yukarı çıktım. Hoca da arkamdan gelmedi. Yaklaşık beş dakika sonra bizim erkekler de geldi. Bana baya güldüler. İçeride 4-5 tane kız vardı. Çok mükemmel bir fen lisesi olduğu için sınıflarda çok fazla öğrenci yoktu. Nerdeyse her sınıfta 13-14 kişi vardı. Ve öğretmen sınıfa girince herkes yerine oturdu. Kendini tanıttı ve bize kendimizi tanıtmamızı istedi. En nefret ettiğim bölüm... Daha 2. Sıradaki kız kendini tanıtırken kapı çaldı. İçeri bir kız girdi. Kahverengi uzun düz saçları, mükemmel bir kahve tonu gözleri. Tüm erkekler ona bakıyordu. Erkeklerle göz göze gelip gülüştük.Hocadan geç kaldığı için özür diledi. Ve benim önümdeki sıraya oturdu. Vay be! Evet kendini tanıtma sırası o kıza geldi. "Adım Asena Ateş. İstanbul'dan geldim"dedi. Ve geri oturdu. Yanındaki de kendini tanıttıktan sonra sıra bana geldi. "Adım Uzay Coşkun. Buraya Antalya'dan geldim" dedi. Birçok kız bana bakıp gülüşüyorlardı. O da bana bakıyordu. Asena. Yerime oturduğumda Umut kendini tanıttı ve en nefret ettiğim bölüm de bitti . Biraz sustuktan sonra edebiyat hocası "Evet çocuklar bugün ders işlemiyiceğim. İlk günden sizi korkutmak istemem. Bu ders boşsunuz" dedi. Ve sınıftan çıktı. Selim, Asena'nın yanına gitti. Sohbet etmeye başladılar. Asena memnun olmayan bi ifadeyle sadece tamam veya evet diyordu. O sırada bende dışarı çıktım. Bi kız arkamdan gelmeye başladı. Sonra koşar adımlarla önüme geçip"SELAAAM!!! Tanışalım mı?" Diye sordu . Tanıştık. Adı Kamelya'ymış. Soyadı Göksu. Kamelya Göksu. Şeker bi kıza benziyordu. Biraz dolaştıktan sonra zil çaldı. Bi an ders başladı sandım ama tenefüs ziliydi. Gitmem gerketiğini söyleyip tuvalete girdim. Sadece arkamdan el salladı. Şu an canım hiç kimseyle konuşmak istemiyordu. Neden bilmiyorum ama içimde üzgün bir his var. Ailem yüzündendir galiba. Ama kesinlikle en yakın zamanda onların yanına gidiceğim. Gıcık kız kardeşim Kainat'ı bile özledim. 13 yaşında. Aslında aramızda sadece 2 yaş var. Ama ben senden büyüğüm diye benle dalga geçiyo. Neden biliyor musunuz? İsimlerimiz yüzünden. Uzay. Kainat. Kainat Uzay'dan büyük, kainat hepsinden büyük, diyor. Ve ben bu iyrenç espiriden artık cidden iğreniyorum ... Ya niye annem benim adımı Kainat onun adını Uzay koymadı ki!? Gerçi Kainat kız ismi. Evren koyabilirdi. Onunkini de Uzay. O zaman ben daha büyük olurdum ve dalga da geçemezdi...:)

Prenses? Prens?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin