Ne de güzel görünüyordu bulutlar. İzlemeye doyum olmazdı. Kimi bulutları izlerken uzosunu içerdi,kimi ise yepyeni büyüler denerdi. Bu bulutlar her vakit çıkmazdı. Bunlar altın bulutlardı ve akşam Zeus gibi birinin vereceği kutlama fermanına değerdi. Öyle de olmuştu. Beyaz togasıyla koca tahtında,koca sesiyle ferman vermişti. Tüm Olimposlular davetliydi bu kutlamaya. Ancak Zeus,Eris'i davet etmeyi unutmuştu. Hangi aptal yeraltı kraliçesini unutarak ölüm fermanını yazardı ki?!
-Güzel bulutlar ha.
-Evet. En güzel.
-Ya bizim bulutlar? Beyaz ve hiç bir şey yok! İnsanların yaşadığı yerler bile daha güzel.
-İnsanların bile oturmadığı kadr çirkin yerlerde oturmak istemiyorsun yani.
-Aynen öyle. Neyse ben hazırlanacağım.
-Çeşmeye gitmeyecek misin?
-Hayır bugün değil.
-Önemli şeyler değil midir güzel görünmek?
-Bir parmağımı şıtlatsam tüm tanrılar başıma üşüşür. Ben aşk tanrıçasıyım.
-İnsanlar arasında orospu olarak tanınıyorsun.
-İnsanlar bana laf edemez tatlım edemez.
-İyi peki. Beyaz togalarımızı giyip lanet olası defnelerimizi takalım.
-Defne mi takacaksın. Komiksin gerçekten. Bahçeye çıkmıyoruz,git bir altın tak.
-Bakarız.
Eğlence herkes için şölen havasında olacaktır ama Eris unutmaz...