Great Passions Small Sizes//LS

2

Ben bu bölümde çok güldüm.
Çok tatlış oldu. Yorum atın merak ediyorum düşüncelerinizi. :)))

Sükutun üzerinden iki ders geçmişti. Harry tatsız olayın ardından arkasıyla bir alışverişte bulunmamış yok gibi davranmıştı.

Zil çaldığında Harry dağıttığı eşyalarını çantasına tıkmakla meşguldü. Sınıftakiler ise zilin sesini duymasıyla dışarı akın etmişlerdi. Sınıfta 3 kızla tek kalmıştı. Louis sınıftan ilk çıkan ögrencilerin arasındaydı.
Harry aklında duru fikirle ayaklarını sürte sürte cama ilerledi. Aklına Louis'in bahçeye çıkabileceği fikri gelmişti.
Cama vücudunun sağ bölümünü yaslamış kafasını vücudu gibi tutmuş, bahçeyi yokluyordu.          Bulduğu ise birbiriyle koklaşan, deyim yerindeyse sevişen, maç oynayan, gülen kızlarda ibaretti. Louis bu gruplar içerisinde yer almıyordu.
Harry belki bir yerlerde çıkar umuduyla konumundan ayrılmadı... Bekledi. 

Bir anda Harry bütün vücudunu cama çevirmişti, düşünceleride 'iyi ki ayrılmamışım' lafsı geçiyordu.
Çünkü, Louis bahçeye giriş yapmıştı.  Yanında kendi kadar olmasada iki ayrı yakışıklı çoçuk vardı. Çok samimi görünüyorlardı. Boş buldukları bir banka oturdular, Louis'i ortalarına almışlardı. Ciddi bir konu konuştukları anlaşılıyordu, yüz ifadelerinden, hararetli, akışkan konuşmalarından...
Bir Louis konuşuyor, bir yanındaki esmer çoçuk konuşuyordu. Kumral olan ise konuya hiç dahil olmuyordu. Harry'nin  bir anda bütün ilgisi tavan yaptı. Onu gülerken görmüştü. Geniş, gülüşüyle görenleri mecnun yapacak tarzdaydı. Mavi, derin anlamlar taşıyan gözleri parlıyordu. Harry'nin dudakları istemsizce yukarıya doğru oval bir hal alıvermişti. Louis'in etkisinde boğuluyordu. Sınıfın tekrar curcuna haline döndüğünü bile geç fark etmişti. Dünyaya geri dönmesine zilin kulak kapattıran sesi sebep olmuştu.
Dönmüştü... Yinede gözleri odağından başka birşey görmüyordu. Louis giriş yoluna ilerledigi sıralarda rüzgarın etkisiyle dağılmış saçlarını düzeltiyordu.  Bakışları sınıfın camına kaydı, Louis Harry'i görmüştü.  Harry de Louis'in onu gördüğünü görünce bakışlarını kaçırdı, yavaş yavaş çaktırmadan yerine oturdu. Louis de başını göz hizasına geri getirdi, yüzünde ise koca bir gülüş vardı.

Sınıfa girdiğinde, yüzünde  hala tebessümü günbegün ortadaydı. Harry'e bakmaya başladı, göz teması kurmasını istedi, ama Harry Louis'in ona doğru yaptığı her adımda sıranın altına girmeye gayret ediyordu. Louis sırasına geçtiğinde arkasına yaslandı. Gözleri sadece özenle yerleştirilmiş ipek gibi saçlardaydı.  Parmaklarını saçının her telinde ayrı ayrı gezdirmek istedi.
Louis kendi bile inanamadığı bir duygunun dalgasında yüzüyordu.
Sonuçtan kendi cinsinden birine duyulan histi, bu...
içindeki yankılı sesin dedikleri genel olarak bunlardan  ibaretti. Fakat Louis içindeki anti sese kulak veremedi. Aksine bütün ders boyunca Harry'nin saçlarına, yazdıkça kasılan ince uzun parmaklarına, arada bir kuruyan dudaklarını yalayışına, nefes alırken yükselen sırta ilgisini vermişti. 

Louis Harry'le ilgilenirken, sınıf kafayı bulmuştu sanki. Son dersin getirisiydi bu görüntü. Zil çaldı ve zilin sesi bitmeden sınıf yok oldu. Louis'de sınıfla beraber yok olmuştu.

Harry toplanma konusunda her zaman geç kalmıştı.
Bahçeye indiğinde kulaklıklarını takmaya çalışıyor, paytak, cansız adımlarla ilerliyordu. İleride arabası olarak tahmin ettiği yerde Louis ve sabahki ekibi  görmüştü. Aralarında yabancı bir beden vardı. Esmer çocuğa dayanmış bir kız bedeniydi.
Oldukça seksi olduğu herkes için kesin bir bulguydu. Kendi cinsinden birine duyduğu ilgiler olmasa ilgisini çekebilecek bir kızdı. Harry bir kıza bu kadar iltifat etmesiyle kendinde utandı. Esmer çoçuğun hareketleri kıza oldukça şehvetliydi. Kızı bedenine yapıştırmıştı ve elleriyle kızın örtmekte çok zorlandığı bacaklarına dokunmaktaydı. Kızın kendinden geçmesini, esmer çoçuğun flörtöz hareketlerini daha fazla izleyemedi.