ARKADAŞÇA AŞK

Günaydın...
Penceremden yüzüme yumuşacık vuran güneş günaydın, yağmur yağmış galiba dün gece mis gibi toprak kokusu günaydın, bahçedeki pembe gül günaydın ve en sevdiğim arkadaşım günaydın.
Aşkın bir çok kuramı vardır sanırım. Hatta yeryüzünde kaç milyar insan varsa o kadar milyar kurama sahiptir aşk. Bence aşk birine ya da bir şeye hissettiğin duyguların içine sığmayacak hale gelmesidir. Evet ben aşığım ama bir şeye değil. Ağaçların her bir türüne, kitaplara, gökyüzüne ve arkadaşıma aşığım.

Çok da yumuşak olmayan fakat nedense bir türlü kalkmak istemediğim, pembe üstüne beyaz puantiyeli nevresimli biricik yatağımdan kalkıyorum artık ve hazırlanmam gerek. Çünkü bugün yine dersim var ve okula gitmeliyim. Dersleri çok sevmiyorum açıkçası ama bütün gün yurtta durmak da çok sıkıcı ve tabi bir de devam zorunluluğu belası. Yine de mutluyum çünkü beni hayata bağlayan bi amacım var.

-1yıl 10 ay öncesi-

Bugün hayatımda yeni kararlar almış olarak uyandım. Bugün güzel bir gün evet bugün diyete başladım kızlarr...
Ama çok ciddiyim bu sefer, çünkü artık ne yarım kalmış bi aşk hikayesi umrumda ne de çevredekilerin ne dedikleri; sadece kendim için vereceğim bu kiloları. Kendimi daha mutlu, daha güzel ve daha zayıf hissetmenin tadına varabilmek için. Güzel bir diyet programı ardından sporla tabii ki kolayca eriyeceğim.

***
-Of anne canım fena halde tatlı çekiyor acilen tatlı bişeyler yemem gerek.
-Yapma kızım daha diyete başlayalı bi hafta oldu biraz sabret.
- Yok yok vazgeçtim bırakacağım ben bu ne ya gencim ben ileride düşünürüm zayıflamaya bu halimle daha çok mutluyum.

Gibi sürekli vazgeçme aşamlarını aslında zayıflayınca ne kadar mutlu olacağımı düşünerek atlattım. Böylelikle iki hafta oldu, 1 ay oldu. Birinci ayımın sabahında tartıya çıktığımda emeklerinin karşılığını almıştım 6 kilo 700 gram vücudumdan gitmişti artık. Mutluluğum paha biçilmezdi. Çünkü ben senelerdir bir kilo vermeye erinen kız tam 6 kilo 700 gram vermiştim!!!
Lisenin bitmesi ve üniversiteye gitme hevesi ile daha doğrusu üniversitede güzel görünme hevesiyle devam edeceğim tabi diyetime.
Durmak yok yola devam...
O gün arkadaşımın çalıştığı mağazaya ona yardım için gidecektim. Tabii ki bu özgüvenle bana artık birazcık bile olsa bol gelen o kıyafetlerin beni en zayıf gösterenini tabi kii seçip. Saçlarımı düzleştirip ve de en sevdiğim rujum olan bordo rujumu sürdüm. (Beyaz tenli olduğum için harika durduğunu düşünüyorum.) bir eyelenır bir de rimelden ibaret olan makyajımı da tamamlayıp çıkıyorum evden.
Of o da nesi ya bugün nasıl yani yaa bugün olmasın yağmur...
-Bak seni severim yağmur ama bu kadar güzel hissederken kendimi. Of makyajım aktı olamaz saçlarım yaa ama Peri'ye söz de verdim. Tamam orda bi çaresine bakarım.
Diye söylene söylene dükkana gelmişim bile. (içimden de baya sövdüm yani ama hanımefendi olduğum için aleni aleni söylemem !!! )