Aşk Ve İntikam

2.

Yan Çatıdaki ufakligin bana basmasıyla duraksamistim  'merhaba'
dedigimde peşinden gelen koyu kahverengi saçlı bebek suratli,saçlarıyla uyumlu açık kahve tonundaki gözleriyle ve beyaz t-shirt ile oldukça sempatik duruyordu ufakligin pesinden geliyordu  daha önce onu hic görmemiştim ama kabul etmeliyim ki çok yakışıkliydi ben ise yataktan kalkıp direk çatıya çıkmış üstümdeki ayicikli pijamalarim ve dağınık topuzumla  orda öylece donup kalmıştım kafasını ufakliktan  kaldırdıktan sonra göz göze gelmistik ufakliga birşeyler söyleyip içeri gönderdi ve tekrar bana dönüp bakarak Gülümsedi utançtan içeri girerken arkadan gelen kahkaha ile geri döndüm ve kahkasini yarim keserek
"Komik olan bi durum mu var hayır solede bende güliyim' 

içimdeki o asi kız ortaya çıkmıştı su anki durumum ve pijamalarim fazlasıyla komik olabilirdi ama ben içeri girdikten sonra kocaman bi kahkaha atmasına da gerek yoktu bence

"yok sadece aklıma birşey geldi kusura bakma -şapşal kız"
Dedikten sonra sinirlenmemek elde değildi
"Şapşal olan ben değil sensin ayrıca beni daha tanimiyorsun ve -
Lafimin yarısını kesip

" tanisiriz, aksam saat 20:00 da ilerdeki parkta buluşalım
Alaycı bir tavır takınarak "orda oluşan" diyerek müziğin sesini biraz daha açtım yerime geri oturduğunda kahvenin bittiğini fark ettim ve müziği kapatıp içeri girdim merdivenleri inip kahve bardağını masanın üstüne koydum ve bikinimi giyip asker yeşili sortumu geçirdim üstüme salaş t-shirt mu giyip deniz kenarına gittim biraz yüzdükten sonra kurulanmaya  başladım arkadan gelen sıcak nefes ile rakamı dönüp dengemi kaybetmem bir olmuştu ve o evimizin yan tarafındaki çocuğun olduğunu fark ettim ve belini ahtopotcasina sarmıştı bu duruma dayanamayıp

"Ellerini belimden çeker misin artık"

"Çektim bil bu arada bikinini beğendim" dedi serseri bir tavırla

"Biliyorum soylemene gerek yok"
Diyerek ortama ayak uydurmaya çalışıyordum

"Fazla hircinsin adın ne "

"Hırçın değilim sadece ortama ayı uyduruyorum  ve adim peri bu arada su ahtapot misali kollarını cekersen daha rahat durabilirim"

"İse pardon dalmışim peri hanim" dedi alaycı bir tavır takınarak neydi bu simdi peri hanim kibarlık ta üst seviye felan mi atlamisti resmen inadima gidiydiyordu  su an üstüne bir sincap gibi atlayabilirdim  ama emin değildim.

"Senin adın ne peki bay serseri"
"Adım oğuz"

"Memnun oldum ama artık gitmem gerek akşama görüşürüz"
Diyerek hızlı adımlarla diyorum ama resmen eve doğru koşmuştum eve yönelim ve tam kapıyı açacakken  "hoşgeldin" diyen bahçedeki babam ile karşılaştım

"Pek hoş bulamadım babacık benden önce kalkıp denize
gitmişsiniz bende sizden sonra kalkıp deniz'de biraz yüzüp geldim "

"İyi yapmışsın kızım"dedikten sonra bende direk eve girdim sabahtan beri bir kahveyle yetinen mideme biraz yemek yedirmeliydim mutfağa girip kontrol ettiğimde evde yanlızca çorba vardı ancak ne kadar karnım aç olsada midem çorba yemek istemiyordu telefonu elime alıp bi adet orta boy pizza ve kola sipariş ettim ve koşarak banyoya giriş yaptım 15dakika sonra banyodan çıkıp kısa t_hirt ve siyah tulumumu giyip aşağıya indiğimde zil çalıyordu koşarak kapıyı açtım

"Yess"
Diyerek ufak bir çığlık atmıştım açlığımin tam zamanında gelmişti çünkü midem deli gibi açtı poseti alıp içeri girdim ve mutfaktan bardak getirdim kolayı acip bardağa koyduktan sonra pizzanin kapağını sonuna kadar acmistim televizyonda kendime uygun birşeyler ararken sünger bob'un basladigini görüp o kanalda durmuştum

Bu pizza bir harikaydı !!!
Yemeğimi bitirdikten sonra yukarı çıkıp telefonuna baktığımda saatin hâlâ 04:00 olduğunu fark edip bahçeye çıktım ayağıma değen soğuk su vücudumun her yerini sarmıştı sanki,annem ve babama seslendigimde evden gelen sesler ile arkamı döndüm ciddiyim hiç sesleri gelmiyordu eve girdikten sonra merdivenleri çıkıp anne ve babamın yanına varmıştım yatak odasındaki dağınık olan eşyaları topluyorlardı yanlarında kalıp yardım etmek çok isterdim ancak odama gidip müzik dinlemeliydim ruhumu sakinleştirmem gerekirdi odama girdikten sonra kulaklıklarımı takıp kendimi yatağa attım kulaklıklarımdan çıkan yüksek dozda müzik ruhumu dinlendirmisti biraz muzik dinledikten sonra masanın üzerine koyup gözlerimi kapattım saat:19:57 olmuştu bile üstümdeki tulumdan kurtulup altima kot şortumu üstüme ise göbeği açıkta bırakan gömleğimi giyme kararı almıştım evden çıkıp parka doğru yurumeye başladım

Oradaydı!!!! gelmişti

Neden şaşırıyorumki teklif eden oydu kulağımdaki kulaklıklarimi çıkartıp yanına yöneldim.

"Selam"diyerek yanina oturdum
"Selam" dedi ve telefonuna gömüldü buneydi şimdi geri zekalı!

"Efendim bisey mi dedin?"

"Yoo yok öyle hava ne guzel dimi ne kadar güzel esiyo böyle soğuk soğuk "

"Ama hava soğuk değil "

"Sen şey yapma ya bi anlık esti geçti böle

"İyi"

"Beni buraya neden cagirdin oğuz bursa böle oturmak için değil dır umarım"

"Yoo seni tanımak için cagirdin"

"Ciddi misin iki saatten beri ışık görmüş masum köylü gibi telefona bakiyorsunda"
Telefonu elinden bırakıp masanın üstüne koydu ve bana geri dönerek yakınlaştı

"Seninle ilgileniyim yani"
"E evet ya yani şey sen şey dedin ya şimdi ben şey yapalım diye dedim"
Resmen kekelemiştim o bana bu kadar yakınken benim normal konuşmam bir mucize olabilirdi

"Anladım"
"Ne anladın"dedim masumca
"E sen az önce benim seni buluşmaya çağırdığımi ve seninde benimle muhabbet etmek istedigini söylemedin mi?
Resmen anlamıştı bu çocuk mükemmeldi  resmen beni iki dakikada cozmustu yerim ben bunu ya
"Hı"
hi mi normal bence oğuz beni 9 seneden beri beni anlamayan kankamdan daha iyi anlamıştı tuhafti

"Heycanlandinmi sen

"Yoo şu dudaklarını benimkilerden uzaklaştırırsan daha rahat konuşabilirsiniz sanırım "

"Uzaklastirmassam"

"Valla kalpten giderim yığılır kalirim burda sonra polisler sen yaptın diye seni hapse atarlar 5sene gençliğin çürür gider hapishanede"
Dediğimde uzerimden uzaklaşmak yerine daha da yakinima gelmişti resmen dudaklarima bakıyordu ben ise sadece onun gözlerine ve o dolgun dudaklarına bakıyordum

"Ölme"dedi sessizce
"Ölmem O zmn"dedim sesimdeki en küçük tonla
Ve dudaklarimdaki sıcak bir dudak hissetmişti cozmustum olayi nerdeyse bir kac dakika opustugumuzde artık nefes vermem gerekiyordu

"Bekle,yapma"
"Ne neden"
"Neden öptün beni"
"Hoslanmisimdir belki senden"
"Sen benden hoslanicaksin "
"Neden olamaz mı sen benim olsan hatunun olsan en büyüğüde kadınım olsan fena olmaz açıkçası "
Dediginde heycanlanip ayağa kalkmaya çalıştım ancak ani kalkislarimda her seferinde denge kaybim oluyordu
Belinden tutup beni kendine yapıştırdı

"Nereye gidiyor acaba benim kadınım"
Hıza bak! İki dakikada kadını olmuştum resmen resmen değil baya baya kadını olmuştum

"Fazla hizlisin bi frene baş istersen sonra pişman olursun"

"Olmam merak etme "
Dediginde son bir soru daha sorucaktim

"Neyiz biz şu an çünkü ben nabzımi ona göre kontrol edicemde "

"Sen benim sevgilimsin,benimsin,kadinimsin yeterince acık oldumu"

"E evet"
"Güzel"şimdi seni evine bırakalım"
"Peki"dedikten sonra yanagindaki ufak gulumsemesinde çıkan gamzesinin olduğu yeri öperek eve doğru ilerledik hiç konusmamistik sadece o ara sıra suratima bakıp gulumsemiti eve geldimizde
_geldik hadi git sen ben de içeri giriyor
_sen gir gorucem
_gorusuruz dedim ve tam olarak gamzesinin üstüne kocaman öpücük yerleştirdim ama kolundan çekip tekrar kendine yapıştırdı ve oda boynuma yumuşacık bir öpücük bırakmıştı nefes almamistim gülümseyip iceri girdim....