Siz de içeri giriyorsunuz.Demir kapı arkanızdan ağır ağır kapanırken kendinizi parkı anımsatan büyük ve bakımlı bir bahçenin içinde bulunuyorsunuz. Bir yandan iki yanını ağaçların ve çiçeklerin çevrelediği yolda ilerliyor, bir yandanda ünlü yazarın hakkındaki bilgilerinizi gözden geçiriyorsunuz.
Ahmet Şanlı,magazin dünyasının önde gelen isimlerden biri!Televizyonlara ,gazetelere ,dergilere konu olmadigi gün yok gibi .... Gözde mekanların, gece kulüplerinin vazgeçilmez ismi...Üstelik bir film yildizi olabilecek kadar yakışıklı biri .... Bu söyleyemem mutlaka sormalıyım diye aklınızdan geçiriyorsanız:"Gece hayatından vakit bulup da onca romanının ne zaman ve nasıl yazdığını...."
Sonunda, Ahmet Şanlı'nın malikanesi görünüyor. Yani yarım tam burnuna yapılmış bu iki katlı yapı , bir saray yavrusu sanki!Tam önünde, sudan sıçrayan dört yunusun ağzından sular fışkırtığı fıskiyeli bir havuzu var.Yanındaysa ,yalıyarın altındaki özel kumsala inen ,yanları korunaklı merdiveni.....
Havuzun çevresinden dolanıp malikaneye yaklaşıyorsunuz. Kapının iki yanını saran gül bahçesinde çalışan bahçıvanı selam verip zile basıyorsunuz.Kapı hemen açılıyor.Karşınızda,benzerini ancak filmlerde görebileceğiniz türden; başı kepli,özel giyimli bir bayan görevli duruyor . Kadın sizi güler yüzle karşılıyor. Salinun büyüklüğündeki girişin biçimindeki gösterişli merdiveni göstererek,"Ahmet bey yukarıda,çalışma odasında sizi bekliyor."diyor."Koridorun bitimindeki oda...."