BÖLÜM 1

45 4 2
                                    

          TAN'dan:
-Tercih yapmak istemiyorum bay baba.
-Tan! Sana kalsa okumayacaksın.
-Bunun senin suçun olduğunu biliyorsun.
(Bunu söylerken işaret parmağımı nefret eder gibi göğsüne değdirmiştim.)
-Lütfen daha fazla üstüme gelme. O zaman bir kurban seçmem gerekiyordu ve bu maalesef sen oldun.
          Bunu söylerken gözleri dolmuştu. Karşımda ağlamasını istemediğimden hızlıca odama çıktım. Aslında karşımda ağlasa bile bana bir şey olmayacaktı, hiçbir şey hissetmeyecektim. Sadece onu o an ağlarken görmek istememiştim.
          Liseye geçmiştim. Bay baba okula gitmemde ben ise gitmemekte kararlıydım. Ama sonuç: yine o kazanacaktı. Her zaman böyle olurdu.
          Öz babam olmadığı için ona hep "bay baba" derdim. Ona böyle hitap etmemde sakınca görmediği için bunu yasaklamamıştı. Hatta hoşuna bile gidiyor olabilir.
          Beni beş yaşımda yetimhaneden evlat edinmişti. O zamandan beri beraberiz. Hemde fazlasıyla beraber.
          Beni yetimhaneden alacağı zaman bilim için uğraştığını bilmiyordum. Söylememişti. Gerçi söylemeyerek akıllıca davranmıştı çünkü söyleseydi beni evlatlık almasını istemezdim. Tabii küçükken aklım şimdiki gibi çalışmıyordu. Yani her şey olabilirdi. İsteyebilirdim de istemeyebilirdim de. Ama keşke bilimi beni evlat edinmeden önce bıraksaydı. Belki de hayatımda en çok istediğim şey buydu. Evet evet. Gerçekten buydu... Sadece bu.
          Altı yaşımdan beri insanlara, hayvanlara, bitkilere, doğaya, yıldızlara, uzaya, gökyüzüne, renklere, resimlere, hatta evrendeki her şeye karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Aslında çok az bile olsa hissediyormuşum. Ama bundan bile emin değilim. Çünkü durumama o kadar alıştım ki hissetsem bile anlamıyorum. Size bununla ilgili bir örnek verebilirim: Mesela bay baba. Beni evlat edindikten sonra neden bir çocuğa ihtiyacı olduğunu açıkladı. Yeni bir projesi varmış ve bunu benim üzerimde denetleyecekmiş. Küçük bir operasyonla beynime bir çip yerleştirecekmiş. Ve bu çip sayesinde ben beynimi kontrol edebilecekmişim. Evet, hikayem buraya kadar güzel ve etkileyiciydi. Bunu bende kabul ediyorum. Ama bir de sonrasına bakın: Beynime yerleştirilen çipi ilk başlarda kontrol edebiliyordum. Bunu seviyordum bile. Ama sonrasında bir terslik çıkmış ve çip sayesinde duygularımı kaybetmiştim. Hem de %80'ini. Artık hiçbir şey hissetmemeye başlamıştım. Üstelik bu yaşıma kadar. Şimdi bana üzüleceksiniz belki, ama üzülmeyin. Ben bile kendime acıyıp  üzülemiyorum. Boş verin. Alışıyorsunuz. 

          Neyse ben yine vereceğim örneğe geleyim: Bana bu kadar kötülüğü yapan adama karşı bile bir şey hissetmiyorum. Hissedemiyorum. Onu ne bana iyi baktığı için sevebiliyor, ne de duygularımı kaybetmeme neden olduğu için nefret edebiliyordum. Bu bay babanın biraz da olsa işine gelebiliyordu tabii. Ona ne kin duyuyordum, ne öfkeleniyordum, ne de başka bir insanı çok sevip ona itaat etmekten  vazgeçebiliyordum. Tıpkı bir robot gibi sadece bay babanın dediklerini yapıyordum. Aynı bir robot gibi...

          Şimdi düşüneceksiniz "e madem çip bir ameliyatla yerleştirildi, o zaman yine bir ameliyatla beyninden çıkartılsın" evet bunu buraya yazdığıma göre önceden ben de düşünmüşüm demektir. Hatta harfi harfine, kelimesi kelimesine bay babaya dedim. O da iş birliği içinde olduğu doktora iletmesi için bir adam görevlendirmişti. Ama görevlendirilen adamdan gelen cevap olumsuzdu. Çünkü doktor bana yaptığı kötülük üzerine vicdan azabından dolayı intihar etmişti. Bunları biliyorum çünkü intihar etmeden önce bir mektup yazmış. Mektupta bay babanın da bilmediği bilgiler yazıyordu. Örneğin: ÇİP ÇIKARILIRSA ÇOCUĞUN ÖLÜM RİSKİ YÜZDESİ KAYBETTİ DUYGULARI ORANINDADIR. Yani %80. Kimse kusura bakmasın ama ölmek yerine duygusuz olarak yaşamayı tercih ederim. Bu yüzden bu konu da böyle kapanmış oldu. Zaten önceden de söylediğim gibi ALIŞIYORSUNUZ.

          Bay babanın bilimi bırakma sebebi ise yine bendim. O da yaptığına çok üzülmüştü. Bunun üzerine sadece benimle ilgilenmeye başlamıştı. Tabii ki kafamda bir çip olduğunu ve duygusuz olduğumu bilen tek kişi bay babaydı. Bu böyle de kalacaktı. Neden olduğunu bilmiyorum ama kimsenin benim duygusuz olduğumu öğrenmesini istemiyordum. Tabii bay baba da...

MERHABA ARKADAŞLAR UMARIM BEĞENİRSİNİZ. LÜTFEN VOTE YAPMAYI UNUTMAYINIZ. BİR SONRAKİ BÖLÜM PAZAR GÜNÜ YAYIMLANACAKTIR. HEPİNİZİN KENDİSİNE İYİ BAKMASI DİLEKLERİMLE İYİ GÜNLER...

EFSANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin