Işte Hayat Lisede Başlıyor

Çılgın Ikili

Herkes birbirini tanıyordu. Artık bizde neredeyse Sophia'yla sınıfın ikinci dedikodu ikilisini oluşturduk. Hakkında konuşmadığımız kişi yoktu.                         

Yaklaşık 2 ay geçmişti. Ben, bu sıralar sınıfta bir çocuktan hoşlanmaya başlamıştım, adı Cameron'dı. Kötü olan ise Cameron'ın bir sevgilisinin olmasıydı, bunu öğrendikten sonra tüm hayallerim suya düşmüştü. Sanırım benden başka Cameron'dan hoşlanan biri daha vardı, ders boyunca çaktırmadan izlemeye çalışıyordu. Bu, Sophia'ydı. Gerçektende insanın bakıp bakıp sıkılmayacağı bir karizması vardı. Saçları siyahtı, ten rengi buğday ve gözleri yeşil ve maviydi. Aslında yeşil miydi mavi miydi bende hala çözememiştim. Uzaktan yeşil gibi ama yakındanda mavi görünüyordu, herneyse.                                                                                    
Ertesi gün, herkes öğlen yemeği yemek için yemekhaneye çıkmıştı. Sınıfta bir tek ben ve Sophia kalmıştık. Ikimiz sanki birbirini bulmuş bir çift mal gibiydik. Cameron'ın kalemkutusuna baktık, ne tür kalemler kullandığını merak etmiştik. Aslında baktığımızda biraz şaşırdık bir deste kurşun kalem, bir silgi ve bir kalemtraş vardı. Biraz telaşlıydık, her an gelebilir korkusuyla kapıyı kolluyorduk. Yine bir delilik yapalım dedik ve ne kadar düzenli olup olmadığını görmek amacıyla tam dolabını açmıştık ki...