Altıncı Bölüm

34 7 7
                                    

Ayaz hızlıca arabayı sürmeye başladı belliki acelesi vardı saat daha 10 du hızlıca araba sürmesine anlam veremiyordum
-"Babam seninle ne konuştu budem?"
"Seni ilgilendirmiyor"
-"ne konuştuğunu söyler misin ? Dedim sana"
"Eğerki bana özel bi şey olmasaydı senide çağırırdı demek ki seni ilgilendirmiyor ayaz"
-"yine benim hakkımda birşeyler geveleyip durdu dime sana herkese yaptığı gibi"...

Ayaz belliki bu duruma baya sinirlenmişti bunda ne var şimdiki? O da babasının istediği gibi bir adam olsun...
"Arabayı yavaş kullanır mısın?"
-"acelem var"

Belliki evde olmucaktı acaba ne acelesi vardı?

Eve gelmiştik ikimizde birlikte merdivenlerden çıkmaya başladık ayaz anahtarla evin kapısını açtı ve içeri girdik yorgunluk ayaklarıma vuruyordu oturma odasına geçip kanepeye oturdum ayaz ise telefonuyla birşeyler yapıyordu ve sonra bi şey demeden yatak odasına giddi bir kaç dakika sonra odanın girişinden bana doğru bakıp seslendi
-"Ben dışarıdayım"
"Nereye gidiyorsun?"
-"istediğim her yere" dedi ukalaca ve kapıya doğru yol aldı
Bende yatak odasına doğru yol aldım merdivenlerden çıktım ve yatağa kendimi attım üstümü değiştirmeye bile mecalim yoktu uykusuzdum çünkü gereksiz Ayaz yüzüne dün gece hiç uyuyamamıştım ilk gecemin bu kadar berbat geçeceği aklıma bile gelmezdi kendimi toparlayıp geceliklirimi giydim acaba annem,babam kız kardeşim sonra arkadaşlarım nasıllar büyük ihtimal annemler komşularıyla birlikte dışarıda oturuyorlar keşke orada olabilsem istersem gidebilirim buraya yakın evleri ama ilk günden gidilmez işte buda ayrı bir saçmalık
Acaba ayaz nereye gitti? Ya o kübra denilen kızla bulusduysa yok canım buluşmamıştır dime şeytan diyoki sende bir erkek al yanına git istediğin yere ama yok işte

O yorgunlukla kendimden geçmisim ve sabah gözlerimi zoraki araladığımda ayaz yanımda uyuyordu öyle güzel uyuyorduki o hareketlerine uyuşmayan bir ifadesi vardı sanki o yakışıklılığı nasıl böyle bir kalbe sahipti ki? Biran o kaslı vücuduna sımsıkı sarılmak istedim ama biz birbirimizi sevmiyoruz ve sevmicezde...

Birden alarm çaldı, sanırım Ayazın telefonun alarmıydı esneyerek gözlerini açtı ben uyuyor numarası yaparak kısık gözlerimle ona bakıyordum telefonun alarmını kapatıp tekrar yatağa yattı ve beni süzüyordu fark ediyordum uyurken beni izliyordu bende gözlerimi açtım hemen o yemyeşil ela gözlerini bende kaçırdı
-"sabah olmuş"
"Fark edebiliyorum ayaz"
-"o zaman fark etmeye devam et budem"
"Uyanıkken fark etmemem imkansız zaten"
-"gözlerinde sorun varsa imkanlı"
"Ama yok neticede ayaz"
-"nerden biliyorsun belki yanlış görüyosun"
"Ama yanlış görmüyorum sen görüyor olabilirsin"
-"ben yamuk değilim budem ama seni bilemem"
"Yamuk ne alaka simdi ayaz? Sende anlatma kıtlığı var herhalde"
Umursamaz bir şekilde Yataktan kalkıp üstüne pantolonunu giyip birde tişörtünü geçirdi ve odadan çıkarken benim lafıma karsı "yav hehe" dedi
Simdi durup dururken niye böyle saçma bir tartışma oldu ki aramızda gerçekten tartışmak için elimizden gelini yapıyoruz konu nerden nereye geldi yine
  Ayağıma papuçlarımı giyip odadan ayrıldım ayaz mutfakta ekmeğe nutella sürmüş yiyiyordu
"Ne oldu yiyecek bir şey bulamadın mı?"
-"istesem bulurum yemek yapmada da üstüme yoktur üstelik budem"
"Yemek yapmada üstüne yokmudur? Bi dakika dünyanın sonu geliyor herhalde"
-"sen beni ne kadar tanıyorsunda konusuyorsun budem"
  "İyi o zaman bi gün yaparsında yeriz"
-"seninle yicemi sanmıyorum"
  "Sana ihtiyacım var sanki hem biliyorum yalan atıyosun sen ve yemek inandımı sanma"
-"en azından senin yalanından daha iyi"
"Ben yalan söylemem bikere ne zaman söyledim lan?"
-"bi sus iç ses şarkısı neydi lan"
...
   Gözlerim irice açıldı kocaman bir yutkundum doğru söylüyordu ama mecbur kalmıstım sesimle birlikte konuşurken birden bağırmısım kendimi deli diye ifade etmektense iyidir
"peki tamam ikimizde kendimizi Küçük düsürmemek için yalan uydurduk sonuçta,konu kapanmıştır ayaz bey"
-"tamam da sahiden sen niye bi sus icses diye bağırmıstın"
   "Ee şey...evet ta-mam ben kendi kendime konuşuyorum böyle iste içsesimle birlikte"
  Birden kocaman kahkaha attı gülmekten gözleri kücülüyordu
"Ne gülüyorsun? Hiç komik değil ve üstelik böyle kahkaha atan erkeklerden nefret ediyorum sende olmak. dahiliyle gerçi senden ayrı nefret ediyorum ama"
     Birden  gülmeyi kesti yüzünü ciddiyet kapladı o gülerken açılan göz rengi birden çam yeşiline büründü hafif sinir belledi suratı sinirli olduğu belli oluyordu
-"demek benden nefret ediyorsun peki o zaman bende senden nefret ediyorum!"
    Ciddi bir şekilde ayağa kalktı telefonunu alıp kapıya yöneldi ve dışarıya çıktı kapıyı sertçe kapattı kapının sesiyle irkildim
     Afferin afferin sana budem afferin yine birşey yapıp bunu da bozdun hazır tartışmanız gırgır şamataya dönmüşken herşey iyi giderken "senden nefret ediyorum" ne demek ya simdi? Malsın yemin ederim
    İcsesim kesinlikle haklıydı malın tekiyim  ben iste malın teki yim nefret etmediğin birine niye nefret ediyorum diyorsunki nasılda o yeşil gözleri anında bozuldu gülmesini anında bıraktı tam birbirimize alışmaya başlamışken yine bozmuştum herşeyi bildimiz senden nefret ediyorum dedim niye böyleyim ben?...
      Kendime yumurta kızarttım ve yemeğe başladım yerken gözlerim kendine hakim olamadı bir bir tabağıma göz yaşlarım damlamaya başladı ben niye kötü biriyimki? Niye malım? Bu kadar kötü olmak zorundamıyım?
  O kadar da değil kötü biri felan değilsin sadece düşünmeden hareket ediyorsun
      Haklısın iç ses hem de çok kahvaltımı yapıp etrafı topladım ve üst kata çıkıp yatak odasında üstümü değiştirdim dizleri ve kenarları yırtık olan moda kot pantolonumu giydim üzerine ise siyah askılı bluzumu geçirdim saçlarımı salıp bandana taktım simsiyah saçlarım belime kadar uzundu gözlerime sürdüğüm  siyah aylanır ve kirpiklerimi uzattığım kalemimle kahve rengi gözlerim kendini gösteriyordu
Aşağıya indim evet bir yere gitmiyordum evdeydim ama bu benim her zamanki halimdi her zaman böyleyim aslında can sıkıntısından birden dışarıya çıkmak istedi canım acaba dışarıya çıksammı gerçekten niye evdeyimki?çıkıcam dedim ve üst kattan siyah çantamı alıp dışarıya attım kendimi ne de olsa buraları biliyorum gezsem sorun solucanı sanmıyorum yürüyerek çarşıya doğru indim mağzaların oradan geçerken mağzalarada girmeyi ihmal etmedim tabiki de abiye ,spor ,günlük tarzı elbiseler  olan mağzaya adımımı attım evet belki yanımda para olmayabilir ama yinede almasamda elbise bakmak hoşuma gidiyor bu mağzadan ayrıldıktan sonra ayakkabıcıya girdim oradaki ayakkabılarada göz gezdirdim ve sonra çarşıda yürümeye devam ettim birden arkadan "Budem!!" diye bir ses geldi bu ses tanıdıktı arkamı döndüm
aa ne güzel bir karşılaşma diğme ah ayşe teyze ne isin varki senin bu yaşta çarşıda
"aa ayşe teyzem nasılsın?"
-"anam kuzum iyiyim ben senide iyi gördüm ha"
   "Saol ayşe teyze Allaha şükür"
-"he anlat bakalım damat nerde?"
  Damatmı? Ne diyebilirim simdi ki şey biz kavga ettik de nerde olduğunu bilmiyorum evde canım sıkıldı dışarı çıktım dicek halim yok ya
   "Ee o burada ayakkabıcıda kendine ayakkabı bakıyor"
-"ay öylemi sen ne deli dana gibi dolaşıyon yürü kocanın yanına ayakkabı seçmede yardımcı olursun "
Böyle yaşlı nene klişelerinden sıkıldım valla deli dana ne simdi ya?
  "ee tamam simdi gidicem yanına  o zaman sonra görüşürüz"
-"görüşürüz kuzum damadıda göreydim iyi olurdu da neyse damadıda alır gelirsin bi gün evime  hadi görüşürüz"
     El salladıktan sonra koca bir oh çektim böyle tanıdık insanlarla karşılaşmak istemiyorum ilk sorucakları şey evlilik nasıl gidiyor? Olucak o da berbat olduğu için, daha yeni yemek yemistim ama yinede canım lahmacun çekiyordu burada tanıdığım ünlü bir lahmacuncu var oraya gitmek için yoluma devam ettim ve lokantaya girip ikinci kata doğru çıkmaya başladım o kadar çok kişi vardıki yer bulucamı hiç sanmıyorum yukarıya çıktım her yer doluydu söyle bir göz gezdirmeye başladım sağ tarafa baktıktan  sonra sol tarafa doğru baktım sarı saçlı kırmızı rujlu halavının teki olan kişinin elleri ayazın elleriyle birleşmiş birbirine bakıp gülümsüyordular  demek buraya gelmiş ve bir kızla oracıkta göz yaşlarım yine hakim olamadı ve parmağımdaki yüzüğün pırlantasına bir yaş damladı...


BudemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin