REİS

28 2 2
                                    

   Merakla mesajı açtım ve ilk mesajı okudum " bu kadar korkak olma ". Kimdi bu. Korktuğumu nasıl anladı ki ? Diğer mesajda ise " sadece korkutmak istemiştim. İntihara kalkışmana gerek yok. :) sabah arabayla bıraktığınız çok tatlı olan çocuk vardı ya işte oyum ben. ". Korkum geçti ve 'ay çok ta tatlisin evet  ' dedim. Sabah çocuğun tatliligini ağzı açık izleyen ben değilmişim gibi ' şaka olduğunu biliyordum yazdım ve gönderdim.' Mesajlarımızın devamı şöyle oldu:

- O yüzden mi içeri kaçtın?
- Evimi mi izliyorsun?
- Balkondan çıkış hızın benim arabamda yok.

   Benim korkumla dalga gecmesi üzerine konuyu değiştirdim.
- Numaramı nereden buldun. Bir an beni takip eden bir katil var ve gece gelip beni öldürücek sandım. Akşam uğrarım ne ya ?
- Çok salaksın. Sabah bana cevap verirken kendi numarana mesaj yazarak veriyordun ve altında numaran vardı ben de seni korkutmak istedim. Ayrıca benim bir katil olmadığımı nereden biliyorsun. Belki akşam yine uğrarım.

- Evimi nereden biliyorsun ki ?
- Beni bırakırken evimi görmüştün. Balkonun odamın balkonuna bakıyor. Çok yakın değil ama o kaçışını bütün İzmir gördü herhalde .
- Evimi izleyen bir sapıkla mesajlaşarak ne yapıyorum ki ben ?

      Biraz daha mesajlastiktan sonra hala bu çocuğun adını bilmediğimi hatırladım ve bir mesaj daha yazdım.
- bu kadar mesajlaştık ama ben hala adını bilmiyorum. Adın ne
- Aras . Ve senin adını biliyorum Eylül.
-  Evet tabi şimdi standarda uyup sana tanıştığıma memnun oldum falan demiycem her neyse bir daha beni korkutmazsan mutlu olurum.

    Bu yazdigim son mesaj oldu. Sonra birkaç arkadaşımın yeni profiline baktım ve sonra çevirmdışı oldum ve wi-fi yi kapatıp uyudum.
.............................

     Artık bıktım ya. Bu ne arkadaş. Hadi yıl içinde okul var tamam ama yaz tatilindeyiz ve sabah saat eminim 07.14. Evet annnem tam bu saatte odamın kapısını çalar her gün. Ve ben yine sessizce söylenerek kalkar duş alıp üstümü giyip güne devam ederim.
   Bu gün de aynı düzen. Uyandım. Duşa girdim.  Kavhalti etmek için mutfağa doğru gidiyordum ki bir dakika... Bizim ev neden bu kadar huzurlu? Herkes nerde ?  İşte bu soruların cevabını almam uzun sürmedi.
      Telefonumun bildirim sesiyle hemen açtım ve gelen 149 bildirimden sadece annemin gönderdiği mesajı okuyup kapattım. Sahile gitmişlerdi. Ben de ne istersem yapabilirmişim. Ben tam bu cümlenin şokunu yaşarken annem hemen yeni bir mesaj attı.
  " kurallara uymak şartıyla her istediğin yani " yazmış.
  Of ya önce sevindiriyorlar sonra da bütün mutluluğumu manavdaki aynayı manavın devamı sanıp elini uzatıp aynaya toslayan küçük çocuk kıvamına getiriyorlar. 
     Ben ne yapsam ki. Buradaki kimseyi tanımıyordum. Ben de köşedeki bakkaldan çekirdek alıp parka gittim. Bir anda gözlerimi kapatan soğuk elle irkildim ama bu elleri tanıyordum. Kim tanımaz ki ? 
   Eğer sizin de kankanız bileğinden hiç çıkartmadığı rahatsız edici taşlı bilekliğini yüzünüze sürüp dursa siz de unutmazsınız. " Miray kanka senin burda ne işin var ya? "
dedim. Ellerini gözümden çekti ve " Kanka haberin yok mu babamlar  yazlıkları birlikte almış". Evet doğru haberim yoktu. Ama neyse canım. Demek bizim ikiz villalardan diğeri Miraylarin evi. Daha iyi ne olabilir. " Kanka balkonun hangisi. Benimki diğer sitenin evlerine bakan tarafta" Miray hemen elini kaldırdı ve parka bakan balkonlardan birini gösterdi. Sonra Miray'ın  telefonu çalınca kısa bir görüşme yaptı ve sonra bana dönüp
      " Eylül, Can seni aramış mesaj atmış neden bakmadın? ". Dedi. Görüşmek istemiyordum ama Miray a laf anlatmak çok zor görünüyordu. Sustum sadece ve önüme boş boş bakmaya devam ettim.  Miray bana dönüp " benim eve gitmem gerek daha eşyalarımı dolaba yerleştirileceğim" dedi. Ben hala önüme bakıyordum. Cevap vermek için kafamı ona çevirdim ve başımı sallayıp tekrar önüme döndüm. Miray da kalkıp eve gitti. Ev zaten parka çok yakındı.
    Ben kafamdaki düşüncelerde boğulurken bir anda gelen sesle çığlığı bastım ve ayağa fırlayıp yardırmaya başladım.  Bir an bu da kim diye merak ettim ve arkamı dönünce hemen dibimdeki  o köpeği ve yanındaki tatlı çocuğu gördüm.
    Korkuyla ciyaklayarak " sen dün bizim arabayla bıraktığımız çocuk değil misin ya? Adın da Aras tı galiba."      
    Başını salladı. Sonra eliyle köpeği gosterip " Korkuyor musun? İstersen uzaklaştırabilirim . Ya da tasması var korkmazsan tasmasını takip burada tutacağım. Az önceden beri tasmadan kaçıyordu ama sayende yakaladım. Lan yine azdı hadi çabuk karar ver "  en iyi fikir göndermesiydi çünkü ben çok aşırı korkuyordum yani öyle böyle değil. " göndersen daha mi iyi olur sanki" dedim ve o da köpeğe eliyle bir yeri işaret etti. Köpek oraya gidip oturdu.
   Yanıma geldi. Dönüp ona " beni bir daha korkutma demiştim " diye tısladım.  Sadece yürüyordum ve o da benimle geliyordu. Sessizliği bozmak istedim ve ona " köpek senin mi?" dedim. Sanki cevabı bilmiyormuş gibi düşündü. Hayır yani anlamıyorum abi ya senindir ya da başkasına aittir mesela kankana kardeşine sevgiline falan. Acaba bunun sevgilisi var mi ?  Ben niye merak ettim ki bunu ? Yine beynim sorulara dalmaya başladı ki Aras tan çok kısa bir cevap geldi. "bilmiyorum"
"Senin değilse başkasınındır işte".

   "Bilmiyorum dedim ya yani geçen yaz burada buna çok benzeyen bir köpeğimi kaybetmiştim ve bu sene bahçemde  onu buldum. Reis mi değil mi bilmiyorum ama ona çok benziyor hatta aynısı diyebiliriz. Eskiden Reisin karnında çizgi şeklinde bir leke vardı ama şu an bunun da tam aynı yerde bir yarası var ve bu yuzden lekeyi göremiyorum. Su an yazlıktaki tek amacım Reisi bulmak diyebiliriz" dedi. Onun için üzülmüştüm.
    Evet sevdiği birinden kopmak nasıl bir histi çok iyi biliyordum. Böyle kalbin nefes verince sanki tüm bağlı olduğu damarlardan ayrılır ve yanlız başına kalır insanın içinde. Sonra en yumuşak şey bile onu yaralamaya yeter yani aslında zaten yaralidir ve olan nedir biliyor musunuz yaranın kabuğunu kaldırmaktır. Şöyle bir düşünüyorum da gecen bir yıl içinde " eee peki senin bu yazliktaki amacın ne yani sen ne ariyosun  çeşme de ? ".
    Bu soruyla düşüncelerim yine yarım kalmıştı ki benden cevap beklediğini hatırladım. " Biraz huzur, mutluluk, ve geçen bir seneyi unutmak. Bir de okuldan uzak olmak tabi benim en büyük amaçlarımdan biri ama ben şahsen buraya gelmeyi sadece tatil yapmak ve selfhie çekmek için istiyordum. Sonra bazı arayışlara girdim.". Bana uzunca baktı. Tam gözlerimin içine ve ağzını açıp " kaçıncı sınıfsın ? " dedi. " ben 11. Sınıfa başlayacağım  Ama senin araban olduğuna göre sen benden büyüksündür yani en azından 16 yaşında değilsindir diye düşünüyorum".
  " Evet doğru yani  19 yaşına gireceğim ama ben de 11. Sınıfa geçiyorum yani bir sene kaldım ve bir sene de geç okula başlayınca tabi oluyor öyle yaş farkları. Neyse açıkçası yaz tatilinde  okuldan konuşmak son tercihim bile olmuyor."  Tam ben de ne diyeceğimi düşünürken bir anda bir bayan turist Arasa bir soru sordu. Sanırım fransızca soruyordu. Aras gayet güzel olan kadına uzun uzun birşeyler anlattı. Bu çocuk çok tatlı konuşuyordu. Neyse sonra tekrar yanıma geldi.
   "Ne konuşuyordun böyle uzun uzun hatta öyleki yani kadin  biraz daha uzun konuşsan şurada eriyecekti be " dedim. Bana dönüp "Kadın Fransızmış buraya ilk defa gelmiş bana yol sordu ben de anlattım.  Her neyse bak  şurada iskele var hadi gidelim hem oradaki bardan içecek birşeyler de alırım dedi. İskele gölge olduğu için gitmeyi kabul ettim çünkü biraz daha bu yakıcı güneşe dayanamazdım.
     İskelenin tam ucuna kadar gittik ve sonra ben denize bakarken o da tam bana yani yine tam gözlerimin içine bakıp gülümsüyordu. Sonra o baskıyı hissettim ve anın verdiği heyecanla gözlerimi hızla yumdum.

   Evet bu bölüm de bu kadar. Ben içimde büyük bir yazma hissi taşımaya başladım. Siz değerli okyucularımdan isteğim lütfen voteleyin ve kitabımı tanidiklariniza da önerin. Bir de sizlerin de isteklerini ve beğenisini göz önünde bulundurmam için  lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. Hepinizi çok seviyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÜZÜM ÇEKİRDEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin