Tek bölümlük, hüzünlü birşeyler yazmak istedim. Sanırım ruh halimden kaynaklanıyordu. Çok uzun birşey değil. Bilindik bir kurgu ama birde benden okuyun. Tabii bu hayatımda olmasını isteyeceğim en son şeylerden biri ama yazdım işte. Yorum ve oylarınızı bekliyoruum. Etkisini arttırmak için multimedia'da şarkı vaar.
"Bunu dramatikleştirme.." dedi donuk bir sesle Louis.
Hary duyduğu şey ile ikinci bir şoka girip, onun mavi gözlerine baktı. O tanıdığını düşündüğü derin irislere.
"Yeteri kadar dramatik değil mi sence?" diye sordu Harry zorlukla.
Canı yanıyordu. Kalbi sızlıyordu. Tüm dünyası bir tek cümleyle aniden başına yıkılmıştı. "Ona aşık oldum."
Bu nasıl olabilirdi ki? Birbirlerine söz vermemişler miydi?
Sesi titreyerek konuşmaya çalıştı Harry. "Pe-peki sözlerimiz?"
"Harry.."
Lafını kesti. "Hani birbirimizi sonsuza dek sevecektik Lou? Be-beni bırakmaman gerekiyordu. Benimle kalacağına söz vermiştin.."
Louis ellerini yüzüne götürdü ve bir süre öyle kaldı. "Harry, bunun zor olduğunu biliyorum."
"Hayır bilmiyorsun." diye atıldı Harry garip bir sakinlikle. Hiç bir bok bilmiyorsun diye düşündü.
"Bak, elimde değildi tamam mı? Bunun olduğunu ben bile farkedemedim. Onu tanısan eminim çok seversi-"
Harry birden ayağa kalkınca Louis sustu. Arkasını döndü ve tezgaha eğildi. Gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu.
Erkek arkadaşı ona aşık olduğu kızı anlatıyordu. Onu nasıl sevebilirdi ki? Böyle birşey söylemesi.. Daha fazla dinlemeye dayanamıyordu.
Louis ayağa kalktı ve Harry'nin omzuna elini koydu. "O çok tatlı bir kız Harry. Beni seviyor."
Harry büyük bir hızla arkasını döndü ve omzundaki elini avcuna alıp dolmuş gözlerle ona baktı. "Bende seviyorum Lou. Ondan daha çok seviyorum. Seni kendinden bile çok seviyorum."
Louis donuklaştı ve elini geri çekmeye çalıştı.
Ama Harry bırakmadı. Aksine daha çok sarıldı tuttuğu ele. İçi parçalanıyordu. Sevdiği adam ellerinden gidiyordu ve hiçbir şey yapamıyordu. Çaresizlik doluydu.
"Beni bırakma Louis." dedi. "Beni bırakma. Buna dayanamayacağımı biliyorsun."
Louis bakışlarını ondan kaçırdı ve geriye çekilerek elini ondan kurtardı.
Onun bu hareketi ile Harry yere yığıldı. İlk defa ellerini ondan çekip ona arkasını dönüyordu. Bıraktığı elleri umutsuzca kucağına düştü. Artık gözyaşlarını serbest bırakmıştı.
"Seni seviyorum.." diye fısıldadı Harry. "Ona aşık değilsin Louis. Bana bak!" bağırdı. "Yanılıyorsun seni aptal! Ona aşık filan olmadın, olamazsın!"
"Kes şunu!" diye bağırdı Louis ve ona döndü. "Seni üzmeyi istemedim tamam mı? Bunu istemiyordum ama daha fazla yapamam Harry. Gerçekten üzgünüm.."
Louis gözlerini kapatıp sandalyeye oturdu ve başını arkaya atıp tavana baktı.
Harry şaşkındı. Şoka girmişti. Bu olanlara inanması mümkün değildi.
Onu seviyordu. Tüm kalbiyle, her hücresiyle ona bağlıydı.
Onunda onu sevdiğini sanıyordu. Onu hiç bırakmayacağına öyle bir inanmıştı ki, bu hayatta tek tutunduğu şey bu oluvermişti.