•
Melanie, ağrıyan ve dönen başına aldırmadan barmene yaklaştı."Bu geceyi hatırlatmayacak birşeyler ver bana" renkli saçlarını karıştırdı. Sarhoş olmak için güzel bir gündü.
Yanında oturan küçüğe baktı. Aslında küçük kız, Mel'e bakıyordu. Ve konuştu;
"Sorun ne?"
O kadar çok sorunu vardı ki hangi birini anlatsa bilemedi. Yinede bir yabancıya derdini anlatmak sarhoş olmaktan daha çok işe yarayabilirdi.
"Asla stadyumda konser veremeyeceğim..."
Derin nefesini verdi. Gerçekler bir hançer gibi göğüs kafesine baskı uygularken derinlerde bir yerde sesini buldu ve devam etti. "...asla ödül törenine çıkıp hayranlarıma teşekkür edemeyeceğim."
"Ben, Mel başarısızın tekiyim"
Göz yaşı kalıp makyajının üzerinden akarken burnunu çekti. Annesi hayatta olsaydı kaşlarını çatıp 'ah Mel, toplum içinde böyle davranmamalısın' derdi.
"Ağlama" dedi küçük kız. Bu kelime Mel'in göz yaşlarının şiddetini arttırmıştı.
Mel, incelen sesiyle üzerinde durduğu şarkının sözlerini değiştirerek alıntı yaptı
"Onlar bana ağlayan bebek diyorlar ve sikeyim ki umursuyorum"
Küçük kız, bardaki yüksek seste duyulması imkansız ses tonuyla "keşke elimden bişey gelse" dedi
Mel, küçük kıza baktı.
Pamuk şeker gözleri vardı. Bay patates kafa onu görseydi kıskanırdı. O güzeldi. O Alice'di Melanie ise Çılgın Şapkacı.
"Eğer sana şeker verirsem bu gece kucağımda kalır mısın küçük?"
Küçük kız şekeri çok severdi. Usulca başını yukarı-aşağı salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mel&Bel #girlxgirl
General FictionCildin bir fırın gibi sıcak, öpüşün şeker tatlılığında, parmakların pamuk gibi hissettiriyor kollarını bana doladığında, ve ben cenetteydim kucağımda kıvrandığında. ♡ Mommy Melanie Martinez