τέσσερα

7.4K 99 26
                                    

^^İyi okumalar umarım beğenirsiniz.^^

Melanie, bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Hiçbir şey söylemeden öylece gidecek miydi bu adam?

Melanie, sinir kat sayısının arttığını hızlanan nefes alış verişinden belli ediyordu. Bitti mi yani?

Bella, sanki kendisi reddedilmiş gibi üzülmüştü. Olabildiğince hızla Melanie'ye doğru yürüdü. Mel'de ona doğru yürüyordu.

Ortada buluştuklarında Bella söze başladı. "Belki de şarkı seçimin yanlıştı. Fazla depresifti."

Melanie sinirden güldü. "Benim olayım bu zaten. Diğerleri gibi 'Seni seviyorum beni bırakma' falan yazmıyorum tamam mı?"

Bella kafasını yere eğdi. Barın havası çoktan değişmiş, daha haraketli şarkılar başlamıştı.

"Biliyorum. Her şey güzel ola-"

Melanie klişelerden nefret ederdi. Bunu duymak istemiyordu. Kendini Bella'nın dudaklarına bıraktı.

Bir yandan öperken onu, bir yandan yürüyorlardı.

"Sus." Diyebildi öpücüğün arasında. Bella'ya sorarsanız bu bir öpücük değildi. Direkt kızın dudaklarını ısırıyordu?

Melanie böyle biriydi. Sinirlendiği her şeyi başkalarından çıkarırdı.

Mel, Bella'yı daha fazla itti ve soğuk zemin Bella'yi inletmeye yetti.

Melanie, ellerini kızın saçlarına geçirdi. Biraz daha kibar olabilirdi. Parmak uçları, kızın kafa derisine dokunuyordu bu yüzden hafifçe onları hareket ettirdi. Bir yandan öpüp bir yandan kafasına masaj yapıyordu.

"Ne kadar düşüncelisin!" Diyebildi Bella


Melanie'nin hatırladığı tek şey ellerinin Bella'nın göğsünden daha aşağılara indiğiydi.

Uyandığında saat daha sabahın 5'i falan mıydı?

Göğsünde uyuyan Bella'yı görünce kusmak istedi. Neydi bunlar? Çok tatlı sevgililer falan mı?

Hareketlendi ve Bella'yı kendi vücudundan ayırıp daha uzağa itledi.

Homurdanmaları umursamadı. Etrafını inceledi. Pembe mobilyalar, bir köşeye ayrılmış rafın üzerinde Barbie bebekler...

"Sikeyim Bella..."

Bella uykusu hafif biriydi. "Uyusana" diyebildi

"Kız kardeşinin odasında mı seviştik?"

Bella kafasını kaldırdı. Dünya o kadar büyük olmasına rağmen yine gidip Melanie gibi bir salağını bulmuştu.

"Benim odam burası."

Melanie sesli bir kahkaha attı.

"Gerçekten ayrı dünyaların insanıyız." Devam etti sonra "Bu Barbie bebeklere bakınca ne düşünüyorsun?"

Bella sabahın 5'inde edilebilecek en iyi muhabbetin bu olmaması gerektiğini umuyordu.

"Kusursuz olduklarını düşünüyorum" dedi Bella

Melanie söze atıldı "Ben ise..."

Bella ağlayacaktı. "Yine edebiyata başlayacak."

Mel devam etti "...Kusursuz olmak için istediği her şeyi yiyemediklerini, toplum zayıf,sarışın,uzun saçlı, büyük göğüslü kadınların Kusursuz olduğunu savunduğu için öyle olmak zorunda hissettiklerini görüyorum."

Bella yastığa kafa attı. "Sikeyim, onlar oyuncak bu kadar kurcalama."

Mel tavana baktı. Pembe olmayan tek yer orasıydı çünkü.

"Sana şarkı söylememi ister misin?"

Bella o an aklına gelen fikirle telefonundan ses kaydını başlattı. Melanie görmeden komidine ters bir şekilde koydu.

"Sonunda level atlayabildim sanırım? Söyle bakalım."

Mel sordu "Atlıkarıncaları sever misin?"

Bella güldü "Favorilerim"

Neden pamuk şeker kalbimi çaldın?
Onu lanet olası jeton makinesine attın
Ve şimdi sıkıştım, sıkıştım
Sürüyoruz, sürüyoruz, sürüyoruz

Atlıkarınca gibi dönüyoruz, gidiyoruz
Aşkı yakalayabilecek miyim? Asla söylememeliyim, biliyorum
Arkandan seni kovalamak peri masalında gibi, ama ben
Sıkıca bu atlıkarıncaya yapıştırılmışım gibi hissediyorum

Bella ağlamak istedi. Bu çok güzeldi. Yarın ilk işi bu güzel kayıdı bütün yapımcılara ulaştırmaktı.


Mel&Bel #girlxgirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin