Karanlık Çökünce

lisede lanet ilk gün

- Baba! üniformamı getirdin mi?

-oturma odasında

-tamam

-biraz daha oyalanırsan geç kalacaksın servise

-servisle gitmek istemediğimi kaç defa söyleyeceğim yazılı bi kart istermisiniz buzdolabının üstüne

-sonradan servisle gitmek istersen ben izin vermeyeceğim ama haberin olsun

-...

-kabul mü?

-kabul. dedim babama hemen banyoya girip saçlarımı sıkıca topuz yaptım oturma odasına inerek üniformamı aldım. Mutfaktan koridora mis gibi kızartma kokusu geliyordu hızlıca giyindim çantamın içine parfüm ve kulaklığımı attım. Mutfağa indim annem yine harika peynirli kızartmalarından yapmıştı oturdum ve yemeğe başladım bir yandan da saate baktım 8:15 geç kalmamıştım okula yürüyerek gidebilirdim. Tabi bide nerede olduğunu öğrenmem lazımdı

-baba! beni bugün sen bırakırsın değil mi?

-...

-babaa

-tatlım bugün annen bıraksın olur mu? benim biraz işim var dedi başımı okşarken ve dışarı çıktı hızlı adımlarla

-anne?

-tamam 5 dakika bekle üstüme bir şeyler alıp geliyorum dedi ama babamın dediklerinden sonra suratı asılmıştı ,endişelenmişti de her neyse bugün kendime odaklanmalıyım ne de olsa büyükannemlere yakın olmak için bu kasabaya taşınalı daha 2 hafta oldu ve benim lisenin ilk gününde rezil olmamam en iyisi olurdu tüm sene ezik olarak tanınmak istemem. Ben bunları düşünürken annem çoktan giyinmiş kapıda beni bekliyordu.

Arabaya bindik ve tekrar hayallerime devam ettim acaba orada kaç çeşit sınıf var yüzme havuzları var mı? Ay kesin vardır canım koskoca livehound lisesi sonuçta ee peki öğrenciler nasıldır ki? kesin sürtük kızlar ve kendini bir şey zanneden oğlanlarla doludur. En nihayetinde okula gelmiştim ve gerçeklerle yüzleşmeye hazırlandım.

Okul güzeldi yani en azından terk edilmiş bi kiliseye benzemiyordu. annem;

-okuldan sonra kuaför randevum var sende gelmek istermisin?

-hayır! saçmalama! iğrenç!

-pekala sen bilirsin. güzel vakit geçir güle güle

"güzel vakit geçirmiş" lisede nasıl güzel vakit geçireceksin ki neyse okuldan ilk adımımı attım. koridor dolaplar, okul takımındaki kaslı öğrenciler( tabikide dikkatimi ilk onlar çekmedi) ponpon kızlar,inekler,sıradanlar,kaykay takımı blah blah blah müdürün odası nerde?

-hey sen yenisin! kayboldun galiba nereyi arıyosun yardımcı olabilirim istersen

-ııı şey.. (stres altında konuşamadığımı söylemişmiydim ya da insani ilişkilerde berbat olduğumu)

-konuşcakmısın?

-şey.. müdür..ün ııı odası..

-ha müdürün odası ikinci kat koridorun sonu seni götürebilirim istersen ,dedi. Okulun ilk gününden insanlara kaba davranamazdım değil mi?

-oluur

-peki.. ben Tony bu arada 2.sınıf öğrencisiyim aslen fransızım sen?

-2.sınıf.. Aria. Aria Rockwood. aslen.. aslen ııı.. güney afrika ve Romanyalıyım. galiba

-atalarınla pek ilgilenmiyosun galiba neyse dedi sırıtarak şurda müdürün odası var benim derse gitmem lazım ne zaman istersen görüşürüz dedi el sallayıp müdürün odasının kapısına vurdum" giir" sesinden sonra içeri girerek "iyi günler Bay Oliver ben Aria Rockwood yeni transfer öğrenciyim" dedim

-hoşgeldiniz bayan lockwood

-Rockwood efendim

-pekala ders progamınız burda bayan Rockwood kalan işlemleri kendiniz halledebilirsiniz umarım

-evet halledebilirim... şey bukadar mı?

-elbette hayır sizinle birde sicilinizde bulunan olaylar hakkında konuşmak istiyorum

-küçük olaylardı hepsi

-küçük yada değil livehound lisesinde böyle saçmalıklara izin veremeyiz öncelikle resim öğretmeninin arabasındaki gökkuşağını açıklayın

-ımm büyük bişey değildi hem kendisi resim öğretmenide değildi bir fizikçi nasıl resim öğretmeni olabilirdiki ayrıca boyalar suyla çıkarılabilen boyadandı

-peki devamını dinlemek isterdim ama mühim işlerim var ve aynı olaylar burdada tekrarlanırsa senenin devamını rehberlik bölümünde geçirirsiniz haberiniz olsun

-pekala Bay oliver şimdi çıkabilirmiyim?

-iyi günler Bayan Lockwood

Adam tam bir zır deliydi herneyse bakalım ilk dersimiz neymiş. koridorda yürürken salağın teki bana çarptı

-önüne baksana!

-önüne baksana erkek fatma!

-erkek fatma!?

- her neyse bücür işim var senle uğraşamam dedi. Ağzım açık ona baktım ve arkasından " ne kadar aptalsın bir kıza çarptıktan sonra yardım falan edilir!!" diye bağırdım dönüp " o bıyıklarla senin kız olduğunu anlamam biraz zor oldu kusura bakma " deyip uzaklaştı. kıpkırmızı olmuştum.

Derse girmem lazımdı biliyorum ama ben tuvalete girdim aynada kendime baktım. Siyah kapüşonlu çocuk haklıydı doğru düzgün bir kız bile benzemiyordum sonuçta artık 10 yaşlarında değildim kendime bakmam lazımdı. Cidden bu kötü olmuştu okulun ilk gününden hemde!

zilin çalmasıyla irkildim öğle yemeği zamanıydı çantamı aldım çıkarken aynaya bir daha baktım bu iş burada bitmemişti o çocuktan intikamımı alacaktım. Yemekhaneye inerken telefonumu çıkartıp annemi aradım

-alo.. Anne randevuya giderken beni de alırsın değil mi?

-Aria? doğru kişiyle mi görüşüyorum?

-anne! şakanın sırası değil. Evet alır mısın?

-tamam okuldan sonra görüşürüz yinede fikrini değiştirmek istersen...

-eminim anne tamam? kapatmam lazım görüşürüz dedim ve yüzüne kapattım. yemekhanede oturacak yer bakıyordum ki carl' ın bana el salladığını gördüm,

-hey!

-hey selam nasılsın?

- iyi, dedim tebessümle çok cana yakın bir çocukta ama işte ben değildim. Beraber yemek yedikten sonra derse girdim ve 4 saatin sonunda okul bitmişti annemde geldi arabaya binerken;

- okul nasıldı?

-aynıydı

-aynı mı? bugün okuldaki ilk günün neyle aynı?

-anne! aynı işte okul gibi

-birşeyin var gibi

-yoook

-tamam sen bilirsin dedi. Arabadan inerken farkettim siyah kapüşonlu çocuk ara sokakların tekine giriyordu kulağında kulaklık hafif sarı saçları çok..çok tatlıydı. Yok canım daha neler? Hayır bu hikaye nefret ettiği asla aşık olmam dediği çocuğa sonunda deli gibi tutulan bir kızın hikayesi değil onunla bir hesabımız var ve ben burada kan dökmeye razıyım.

"Aaaa! ağda olmaz! Anne birşey desene şu kadına!" sanırım neden burada olmamam gerektiğini tekrar hatırladım

- Eğer kendine bakıcaksan bazı şeylere katlanmalısın! dedi annem ve ordan korkunç görünümlü kadın -hadi ama! daha saçların kesilecek!

- anne!