Lucid Günlükleri:Lanetli Krallık

~Kanat Rengi~

17 Ocak 2069...
"Sizi daima sevdiğimi bilmenizi istiyorum."
"Hayır olmaz! Gidemezsin!"
"Her ülkenin bir krala ihtiyacı var hayatım.Filinia'da kalmak zorundasınız.Sen ve benim minik kurdum.Dolunay şehrinde Lucidleri kabuk etmediklerini biliyorsun.Bazen sadece Lucid olmayı diliyorum...Ama hayatım şuan,veda etmek zorundayız yoksa size zarar verecekler.Kanatları renk aldığında beni aramayı unutma.Seni seviyorum."

12 Ocak 2087...
Ve tekrar aynı anı.Belkide babamdan bana kalan en kötü şey herşeyi en ufak detayına kadar hatırlamamdı.O gün doğum günümdü ve 1 yaşındaydım.Bizi böyle terk etmek zorunda kalmıştı.Şuan dolunay şehrinde kral.Benimse kanatlarım 5 gün sonra renk alıcak ve ilk defa babamı görebileceğim.Ayrıca 5 gün sonra 2 taraftada durabileceğim.O 5 gün sonrası benim için çok şey ifade ediyor.5 gün sonra iki tarafında prensesi olacağım.Babam yıkılmaz dolunay şehrinin kralı,annemse Filinia krallığının kraliçesi.Babam sayesinde kraliçe oldu ama bir cadının laneti yüzünden aynı krallıkta bulunamadılar.Bayanlar,baylar benim adım demetri.Ve ben bu laneti bozmak için yaratıldım.

17 Ocak 2087...
"Hey,demetri uyansana! Hem sen heyecanlı değil misin? Kanatların renk alıcak bugün." Gözlerimi perdenin açılmasıyla içeri giren lanet güneş ışıklarıyla açtım.
"Sanada günaydın annecim.Eh bugünün şerefine en sevdiğim kahvaltıyı yapabilir misin?"
"Tabikide yapar-... Kızım sen mal mısın? Elbette yapmam kalk kendin hazırla.Hanım efendi 18 oldu diye hizmetçisi olduk."
"İyi bee,ben duşa giriyorum." Somurtarak banyoya gittim.Bugün Lucid olucaktım.Acaba ne zaman kurt olucam.Sanırım çok ekşınlı bir hayata sahibim.Siz şimdi diyorsunuz ki,"demetri bu Lucid,kanat rengi falan falan olayı ne?" Diyo musunuz? Tabiki demiyorsunuzdur ama ben anlatıcam.Filinia krallığı içinde bir sürü Lucid'in yaşadığı bir krallıktır.Lucid bazılarının deyimiyle melek demektir.Her Lucid 18 yaşına gelince kanatları renk alır.Kanatları renk alana kadar kanatlarının rengi yoktur.Kanatların boyutu yaş büyüdükçe büyür.Her kanat renginin toplumda bir görevi vardır.Ne yazıkki siz rengi kendiniz seçemiyorsunuz.Kanatlarınızdan bir tüy koparılır,Lucid polenleriyle beraber bir büyü kazanının içine atılır.Başka malzemelerde eklenip karıştırılır ve iksir kanatlarınıza dökülür.Döktükten hemen sonra kanatlarınız renk alır.Beyaz kanatlılar saflığı temsil eder,görevleri krallıkları kötü canavarlardan korumaktır.Açık mavi dengeyi temsil eder,krallıktaki eşitliği sağlarlar.Mor çalışkanlığı temsil eder,Lucid polenlerini toplarlar.Yeşil huzurdur,çevredeki ağaçları,hayvanları korur.Siyah uğursuzluktur ve mahkumları temsil eder.Eğer siyah kanada sahip olursanız,size eziyet çektirirler.Lacivert..Aslında bunun anlamını hatırlamıyorum ama bu kanatlara sahip olanlar hizmet eder.Neyseki artık siyah fazla çıkmıyor.Benim annemin kanatları altın rengi.Annemden başka hiç kimsede altın rengi kanat bulunmaz.Her neyse bunları düşünce yoluyla size anlatırken duşumu bitirdim.Duştan çıktıktan sonra üstüme bu gün için sakladığım elbisemi giydim.Siyahtı ve altın rengi kemeri vardı.Kanatlarımı rahatça hareket ettirebiliyordum.Hizmetlilerden tost ve portakal suyu istedim.Tamam annem kraliçe ama benim ruhum fakir.Hizmetliler yemeğimi getirdiğinde kıtlıktan çıkmış gibi yiyip hafifçe makyaj yapmaya başladım.Saçlarım kısa makyaj faslında kurumuştu.Saçımla fazla uğraşmadım ve herkesin sevdiği kızıl saçlarımı üstten düzelttim.Doğduğumdan beri hiç çıkarmadığım kolyeme uzun uzun baktım.Bu kolyenin olayı neydi? Neden takıyorum bilmiyorum ama annem beni çıkarmamam konusunda uzun uzun uyarıp tehdit etti.Ayakkabılarımı giyip aşağıya indim.Annem birkaç evrakla ilgileniyordu.
"Anne şu Lucid eğitimi hakkında konuşabilir miyiz?"
"Tabi,ne öğrenmek istersin?"
"Yani,eğitimim ne zaman başlayacak?" Yüzüme şöyle bir baktı.
"Hemen bugün,törenden sonra."
"Babamı nasıl görücem?"
"Eğitiminden hemen sonra.Ben kıyafetlerini ve gerekli herşeyini gönderdim.Maalesef bir oda arkadaşının olucak." -annem için maalesef ama benim için sorunu yok.-
"Tören ne zaman?" Gözünü saate çevirdi.
"Gidelim artık he? Hazır mısın?" Kafamı salladım.Eliyle dön işareti yaptı.
"Lanet olsun benden daha güzel gözüküyorsun."
"Eh bugünün yıldızı benim anne." Beraber dışarı çıktık ve hazırlanan yere gittik.Annem bana şans dileyip tahtına oturdu.