Hava 37 derece. Yorganın içinde dönüp duruyorum. Evet yorgan. Geceleri kendimi bebek gibi kundaklamam için en ideali. Sonuçta yatağın bir kenarından her an bir şey çıkabilir. İşi sağlama almak lazım.Mikail lütfen biraz klimayı açar mısın malum aşağısı sauna oldu da. Ölüyoruz burada. Hayır hayır tabiki benim yorganla yatmamla alakası yok, kar yağsaydı böyle olmazdı. Boynumu hafif sağa çevirmemle kitlendim. Allah kahretsin ben gece rüyamda headbang falan mı yaptım. Ne olmuş boyuncuğuma. Yaklaşık 2 dakika felçli gibi yatakta uzanmaya devam ettim. Biraz da masamım üstünde duran kitapla bakıştık. Güzel kapak yapmışlar. Beynim bir anda titreyince elimi yastığın altına götürüp telefonumu buldum. Ayy aşırı yakışıklı sevgilim mesaj atmış demeyi ister miydim bilmiyorum ama mesaj "aşırı kedi düşkünü arkadaşım Esra" dandı. Canım benim karga bokunu yemeden rahatsız etmeyi çok sever. Mesajlarıma girip Esra'nın üstüne tıkladım."Yarın okula gelecek misin? Seni çok özledim."Tabi tabi özlemiştir bilmez miyim. Doctor Who'nun yeni bölümlerini izlemiş birine anlatmak ve mutluluğunu paylaşmak için can atıyordur şimdi o. Bir sene boyunca benden habersiz defterime DW resimleri çizmiş, sloganlar yazmış bütün aşkını benim defterime kusmuş zalımın kızı. Defteri kaldırsan arasından dizi sezonu akacak.Yataktan kalkmam gerektiğini düşünerek bir bacağımı yorganın dışına çıkardım. Ayak parmaklarımı oynatarak hava durumunu anlamaya çalıştım. Tahminlerime göre;Sıcaklık 34 derece . UV endeksi yüksek. Nem %62. Eh be dünya! Ayak parmağımla meteorologlara taş çıkarıyorum, kıymetimi bilen yok. Harcanıyorum valla buralarda.
