☁︎

801 64 62
                                    

"At, nehri geçip bana doğru dört nala koşuyor. Binici yere iniyor. Bu o, bu o, benim aşkım, benim prensim! Ne kadar yakışıklı, gözleri nasıl aşkla parlıyor! Bana sarılıyor; kendimi güçlü hissediyorum, birlikte dünyanın öbür ucuna gideceğiz. Beni öpüyor, bana çok güzel olduğumu söylüyor. Bana varmak için bütün gece dörtnala gelmiş. Sarayından, hizmetkârlarından, zenginliklerinden, her şeyinden benim için, yalnızca benim için vazgeçmiş.

Zırrrrrrrrrrr. Zırrrrrrrrrrrrrrr.
Zırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr.

Paul zıplıyor ve çalar saatine bir tane yapıştırıyor. Of olamaz! Kafasını yastığa gömüyor. Yeniden uyumalı, nehrin kıyısına geri dönmeli, hemen!

Paul rüyasında kalmak istiyor, ona hak veriyoruz!

Çalar saat yeniden çalmaya başlıyor. Paul tek gözünü açıp saate bakıyor. 7:10. Yataktan zıplıyor.

Duşun altındayken, John'u düşünüyor. Bu akşam, doğum günü yemeği için birlikte tekne turuna çıkacaklar. Paul gülümsüyor.

John at üstünde nehri geçmeyecek, bütün gece onun için dörtnala gitmeyecek. Otobüsle gelecek, bütün gün çalışmış olacak, sarayını değil, yalnızca bürosunu geride bırakacak... Yine de Paul'un kalbi, rüyadaki kadar güçlü çarpacak..."

"Hyung? Neden isimleri değiştirerek okudun? Neden ikisini de erkek yaptın?" dedi Jimin. İlk paragrafında uyur diye isimleri değiştirmişti oysa ki. Şimdi açıklaması gerekiyordu ama, 5 yaşındaki birinin bunu bilmesi doğru muydu?

"Şey.. Jiminie, bugün hyungun bir şey öğrendi.". Jungkook her seferinde Jimin'in hyungu olduğunu dile getirmekten çekinmezdi. Övünürdü bununla.

"Nedir o, hyung?" dedi kısa boylu çocuk. Kısa boylu oluşuyla da dalga geçerdi Jungkook. Jimin ise buna çok alınırdı. Kısa boylu olduğu için değil, Jungkook onunla alay ettiği için.

"Jiminie, bir erkek, başka bir erkeğe aşık olabilirmiş biliyor musun? Nasıl olacağını merak ettiğim için hikayeye uyarlamak istedim." dedi Jungkook. İçinde gereksiz bir umut vardı bunu söylerken, her yerini huylanıran bir umut.

"Sahiden mi? Sahi sahi sahiden mi? Bu çok güzel bir şey!" dedi Jimin. Jungkook tepkisinde oldukça şaşırmıştı. İğreneceğini düşünmüştü.

"İğreneceğini düşündüm. Bunu 5 yaşındaki bir çocuğa söylemek doğru olmayabilir diye düşündüm."

"Neden iğreneyim? Aşık olmak gayet doğal bir şey dememiş miydin? O zaman kime aşık olduğunun da bir önemi yoktur. Hem, 5 yaşındaki bir çocuğun öğremesinde tereddüt ediyorsun ama sen çok mu büyüksün ha, aptal? Daha 7 yaşındasın." Jungkook tam anlamıyla şaşırmıştı. Bu çocuğun kelime dehası onun kalbini pır pır ettiriyordu. Kelimelerin dans edişi onu kışkırtıyordu. Bu his ona yanlış geliyordu, bu hise sahip olmak onu yanlış yola sokuyormuş gibi hissediyordu fakat böyle hissetse bile bu histen çok hoşlanıyordu, aklını kurcalayan lafları bir kenara bırakıp 'yanlış yol' olayımı da rafa kaldırmaya karar verdi. Ayrıca, Jimin'le bu sohbetleri yapması çok hoşuna gidiyordu. Ona bir şeyleri kendisi öğretmeyi seviyordu. Onlar, aileydi. Birbirlerini geliştirmelilerdi. Birbirlerinden başka kimseleri yoktu ne de olsa.

"Aptal mı? Bana ha, aptal demek, bana, aptal, demek, bana, bizzat bana, Jeon Jungkook'a aptal demek ha! Seni küçük it suratlı iguana! Kaçma benden! Ayaklarğıdan gıdıklandığını biliyorum gerzek! Kaçma gel!".

Jungkook söylenmeye başladığı an Jimin minik ayaklarını yere şap şap vurarak ağacın üzerindeki kulubelerinin merdivenine koştu. Okul çantasını, keman çantasını ve ayakkabısını alıp merdivenlerden inmeye başladı. Aynı zamanda da kıkırdıyordu. Yere atlayıp arkadaşımı bekledi. Jungkook da indiğinde, beraber ormanın biraz daha derininde olan kırık banklarına gittiler. Jimin çantasından iki tane muzlu süt çıkardı. Jungkook'un ona doğum gününde hediye ettiği Iron Man'li minik çantasının suluk gözlerinin birinde Jungkook için, ötekinde kendi için muzlu süt olurdu daima. Jungkook da doğum gününde Jimin'in ona hediye aldığı Captain America'lı çantasında daima annesinin lezettli limonlu keklerinden bulundururdu. Jimin Captain America'ydı, Jungkook da Iron Man. Birbirlerinin en sevdiği kahramanların çantalarını birbirlerine hediye almışlardı.

diphylleia grayi ☆ jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin