Bölüm 2

28 5 2
                                    

Multimedya : Mert Tekin
                                   Ve
                           Can Ulusoy

Yaklaşık 10 dakikadır falan yatağımda uzanıp tavanımı izliyordum. İzlerkende dün yaşadıklarımı düşünüyordum. O çocuk, Mert neydi öyle ya bende ne olduğunu bilmediğim bir etki bırakmıştı. Kendini çok cool sanıyordu beyfendi. Sanması normal çünkü cooldu. Konuşurken karşısına bakması , elimi uzattığımda havada kalması , defterime not yazması... Bu arada o nota gelirsek ben onunla uğraşmıyorumki uğraşmamda ....

Saçma sapan düşüncelerimi bir kenara bırakıp yataktan kalkıp giyinme odama girdim. Tam jeanımı alacakken müdürün söylediklerini hatırlayıp annemin diyişiyle 1 karış olan okul eteğini giydim. Üzerinede okul tşörtümü giyindim. Dünden hazırladığım çantamıda alıp çıktım. Merdivenlerden inip mutfağa uğramadan ayakkabı dolabından beyaz uzun konverslerimi giyip kapıyı çektim.

Arabama binip okula yakın bir pastanenin önünde durdum. Arabamı park edip , pastaneye girdim. Boş olan masaya oturdum. Garsonun gelmesini beklerken telefonumu çıkardım. Garson gelip ''Ne istersiniz Ada hanım?'' diye sorduğunda bi dakka ya bu benim adımı nerden biliyordu . Bu ses çok tanıdık , kafamı kaldırıp garsona baktığımda ama bu o bu Mert inanamıyorum cool çoçugumuz garson çıktı. Arabası son model olmasına rağmen garsonluk yapıyordu. ''Yüzüme bakmayı kesip ne istediğini söylermisin artık'' bunu söylerken bile cooldu. Takmamazlıktan gelip telefonuma dönüp ''Portakal suyu ve poğaça '' dedim. Benim adımda Ada ise bu çocuğu çözecektim. Hiçbir şey demeden dediklerimi almaya gitti. İstediklerimi masaya koyup hiçbir şey demeden gitti. Bir insan buyrun felan der hiç kızlardan anlamıyodu bu çocuk aslında erkek arkadaşıda yoktu. Utangaç sanırım poğaçamı ve meyve suyumu bitirdikten sonra, Mert geldi hesabı uzattı . Hesabımı ödeyip geri uzattım. Masadaki boşları alırken bardağı yere düşürdü. İkinci özelliğini de buldum sakar çıktı. Bu işin peşini bırakmıcam herşeyini öğrenicektim. Masadan kalkarken kahkahalarımı tutamayıp güldüm. Bana ters ters bakıp ''Komikmi'' dedi. ''Komik olmasa gülmezdim.'' derken ilk defa gözlerime bakıyordu. Bende bu fırsattan faydalanmak için gözlerimi devirdim. Bu yapmadaki amacım onda bir etki bırakmaktı.

Arabama binip okula gittim. Ama şu düşünceden kurtulamıyordum. Son model araba , son model telefon, özel okul bunların hepsine sahip olmasına rağmen neden garsondu. Aman banane bende dedektifmi olsam. Sınıfa girip yerime oturdum. Başka yer boş olsa bile geçemezdim. Çünkü dün Esengül hoca yani sınıf ögretmenimiz herkes yerinde otursun demişti. Benim içinde iyi olmuştu bu çocuğa yakın olmam lazımdı. Bu arada Mert sınıfa geldi. Bende sıradan kalkıp Ecenin yanına gittim. Cana selam verip ''Hadi sen bize içeçek al '' dedim. Saolsun beni hiç kırmaz eniştem. ''Tamam alıp geliyorum tatlılık'' deyip kantine gitti. Bende Eceyle konuşmaya başladım. Hem Eceyle konuşuyordum hemde Merti gözlemliyorum. Ece ''Nereye bakıyorsun sen ?'' Diye soru yönelttiğinde '' Hiçbir yere bakmıyorum'' dedim. ''Benimi kandırıyosun Ada'' derken elimi tuttu. '' Sende bişeyler var Ada bana anlat içine atma'' dedi. ''Bilmiyorum Ece bu yeni çocuk Mert varya o bende etki bırakıyo nedenini bilmiyorum ama aklimdan çıkmıyo'' diyerek anlattım. Tam garson olduğunu söyleyecektimki. Arkadan bi el kolumdan tutup aniden çekti beni kim olduğuna bakmak için döndüğümde Mertti. ''Napıyosun sen ya!!'' Dediğimde sadece yüzüme baktı. Kolumdan tutup okulun spor salonuna götürdü. Spor salonu bomboştu sadece adını bilmediğim ilk defa gördüğüm bi çocuk vardı. Mert çocuğa ''Dışarı'' diye bağırdı. Çocuk hemen dışarı çıktı. Mert beni alıp duvara yasladı. ''Ne yaptığını sanıyorsun sen ya kolumu bırak artık'' diyerek kolumu çekmeye çalıştım ve başardım. Kolumu biraz ovuşturdum çok agriyordu morarmıştı. ''Beni sahah gördüğünü biliyorum. Bu konudan kimseye bahsetmiceksin'' dedi arkasını dönüp giderken kendimi '' Durr '' derken buluverdim. Arkasina bile dönmeden yürümeye devam etti. Bende koşup önüne geçtim. ''Niye bunu herkesden saklıyorsun Mert bu kötü bişey deil'' dedim. ''Nasihata ihtiyacım yok başka diyecek bişeyin yoksa çık önümden'' dediğinde kızgın bir şekilde gözlerimi devirdim. '' Herşeyin olmasına rağmen neden garsonsun ?'' Diyerek ellerimi birleştirerek dinliyorum anlamında bakış attım. ''Bu seni ilgilendirmez'' diyerek beni itti. ''Bu kendini ne zannediyo ya '' dışımdan dediğimi anladığım an arkamı döndüm sırıtarak bana bakıyordu. ''Hayla burdayım duyabiliyorum.'' dedi. ''Duyarsan duy banane'' dedim ve onu itip dışarıya çıktım. Sınıftan çantamı alıp çıktım. Arabama doğru giderken Ece durdurup '' Noldu ? '' dedi. ''Ece sonra'' derken arabama bindim. Eve gidip odama çıktım. Kapı açıldığında babam gelmişti. ''Kızım konuşmak istermisin kaç gündür erken çıkıyorsun konuşamıyoruz'' dedi ve yatağıma oturdu. Annem öldükten sonra dertleşecek biri kalmamıştı. Eceye herşeyi anlatamıyordum. Babamda çok yoğundu. ''Babacım birşeyim yok sadece biraz yorgunum'' diyerek geçiştirdim. ''Kızım seninle bişey konuşmam gerekiyor'' dedi. ''Söyle babacım'' diyerek dinliyorum bakışı attım. ''Kızım.. bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama annenden sonra ilk kez böyle hissediyorum. Bana belki çok kızıcaksın ama ben aşık oldum kızım. Uzun zamandır konuşuyoruz ve ben ona evlilik teklifi etmek istiyorum. Eğer seninde gönlün olursa.'' bunları dediğinde ona sinirli sinirli bakıp. '' Baba sen ne diyosun böyle bişey asla olamaz.'' dedim. ''Kızım hemen kestirip atma senin için kolay olmadığını biliyorum ama nolur benim için düşün , yemeğe bekliyorum hadi gel'' dedi ve odamdan çıktı. Acaba Merte sinirimdenmi böyle düşünüyordum. Babamın mutluluğu söz konusu...

Yemek masasına otururken babamın yanagına öpüp ''Baba aslında evlenebirsin'' dedim. ''Kızım sen ciddimisin'' derken çok mutluydu. ''Evet babacım hatta bende tanışmak isterim nasıl biri kısaca anlatsana '' dedim. ''Aslında o da benim gibi kocasını kaybetmiş . İki tanede oğlu var.''dedi. İkı Oğlu vardı aynı evde nasıl yaşıyacaktık. Gıcıklarmıydı acaba...

''Peki babacım'' derken tabağımı Fatma teyzeye uzattım. ''Yine döktürmüssün Fatma sultan '' dedim. Fatma teyze tebessüm ederek tabağımı bana uzattı. Babama dönerek ''Baba ne zaman tanışıcağım ablayla'' dedim. ''Kızım adı Ceyda yarın bi yemek organize edeyim tanışırsınız'' dedi. ''Peki babacım ben doydum uyuyacağım '' diyerek sofradan kalktım. Merdivenlerden çıkıp odama girdim. Giyinme odasına girip pijamalarımı giydim. Yatagıma uzanıp gözlerimi kapadım...

Uyandığımda baş ucumda bir mektup vardı. ''Kızım Ceyda nın akşam iş yemeği olduğu için kalkıp bizim otele geliyorsun seni seviyorum tatlim'' yazıyordu. Hemen dusumu alıp. Giyinme odama geçtim. Bugün hafta sonu olduğu için okul formamı giymek yerine beyaz bustiyerimi giydim. Altınada siyah şort eteğimi giydim. Elimede siyah beyaz çantamı aldım. Saçımı kuruttuktan sonra hafif dalgalandırdım. Hafif makyajimı yapıp odamdan çıktım. Merdivenlerden inip ayakkabı dolabını açtım. Siyah bantlı topuklularımı giyip çıktım. Arabama binip bizim otele geçtim. Otele girer girmez ''Hosgeldiniz Ada hanım'' diyerek dış balkona aldılar beni. Herkez gelmişti. Bi dakka ya benmi yanlış görüyordüm yoksa o omuydu. Olamaz ya ben bununla aynı evde yaşamam ...

Acaba kiminle aynı evde yaşamaz . Lütfen yorumlayıniź. Sizeri çok seviyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GEL SARIL BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin