Buraya geldiği zamandan bu yana hayatı çok değişmişti. Geçmişteki tüm kötü olayları unutmak için hayatını riske atıp Fransa uçağına bindiğinde, cebinde bu zamanın şartlarına kıyasla oldukça az bir miktar para ve onun hayatta tek tutunacak dalı, altın bileziği olarak benimsediği diploması vardı.
Hayatında verdiği en doğru kararın o uçağa binmek olduğunu düşündüren şey, hayatı boyunca kapısına hiç uğramayan şansın o uçakta karşısına çıkmasıydı.Yeni bir iş, yeni bir ülke ve düzenli bir hayat, Giray'ın tüm beklentisi bu yöndeydi.Uçaktaki konuşmalarının ardından adının Harun Özbolat olduğunu öğrendiği o adam -Giray bu adamı Tanrının kendine bir lütfu olarak görüyordu- tüm beklentilerini elde etmesini sağlayacak nitelikteydi.
Tercüman olduğunu ve Fransa'ya çalışabileceği herhangi bir iş için gittiğini anlattıktan sonra Harun Bey -Holding sahibi olmasından ötürü Bey deme ihtiyacı hissediyordu- Özbolat Holdingin Fransa muhattaplarından birinde işe başlayabileceğini söylemişti. Bildiği kadarıyla Özbolat Holding ilaç ve tıp malzemeleri ticareti yapan bir şirketti. Kendisinin bu alanda ne gibi bir katkısı olabileceğini dillendirdiğinde ise Harun Bey son derece babacan bir tavırla:
----Her şirket uluslararası alışverişlerin de muhattap bulunduğu firmanın iş adamlarıyla görüşmelerinde mutlak işinin ehli bir tercümana ihtiyaç duyar.
Bu adamın sözleri büyülü gibiydi. Teklif her ne kadar akla ve mantığa uygun gelse de içinden bir ses birkaç saattir tanıdığı bir adamın iş teklifini kabul etmemesi yönündeydi. Giray teklifi uçağın Fransa'ya iniş yapacağı zamana kadar düşünmek istediğini Harun Beye bildirerek derin bir sessizliğe gömüldü. İniş anonsunu duyunca tüm düşüncelerinden ayrıldı. İniş vakti gelmişti fakat Giray hala ne yanıt vereceğini bilmiyordu. Kabul etmeli miydi, yoksa içindeki sesi dinleyip Harun Beye teklifi için teşekkür ettikten sonra kibarca reddetmeli miydi?
Giray her zamanki gibi iç sesini dinleyip Harun Beye iş teklifini kabul edemeyeceğini söylediği an Harun Bey'in şaşkınlığı ve hayal kırıklığı yüzünden okunuyordu. Harun Özbolat'a her şey için teşekkür etmiş vedalaşırken yeni bir teklif ile karşı karşıya kalmıştı.
----Bak ne diyeceğim. Fransa'da ki şubelerle kızım ilgileniyor. Ben yalnızca küçük bir denetleme için buradayım. Bu süre içerisinde kalacağım otelde senin de bana eşlik etmeni istiyorum. Sen de bu arada beni daha iyi tanıyıp teklifimi tekrar değerlendirme imkanı bulursun. Evet, ne dersin?
İş teklifinden emin olamıyordu ama şu otel olayı son derece cezbediciydi. Cebindeki bir avuç parayı düşününce kalacak bir yeri olmadığı bariz belliydi. Otelde kalıp da işi kabul etmemek fırsatçılıktan başka bir şey değildi. Giray tüm bunları düşünürken Harun Bey'in "Acele etsen iyi olacak, evlat" demesi ile tüm bu düşüncelerden bir anda kurtuldu verdi.
----Harun Bey, ben...
----Ahh, evet, biliyorum. Kabul ediyorsun. Hadi bakalım şoför gelmiştir.
Giray'ı kolundan tutarak havaalanının dışına kadar çekti. Kapıdan çıkar çıkmaz onları bir limuzin ve ona yakışacak biçimde giyinmiş bir şoför bekliyordu. Giray'ın ağzı şaşkınlıktan açık kaldı ama sonradan tüm bunları tahmin etmiş olması gerektiğini düşündü. Şoför limuzinin kapısını açarak onlara Buyurun Efendim der gibi eliyle limuzinin içerisini gösterdi. Harun Bey önde Giray biraz gerisinde limuzine bindiler.
----Beğendin mi evlat?
----Ee.. evet, burası çok güzel.
----İşte geldik. Uzak olmadığını söylemiştim.
Giray'ın limuzinin kapı koluna atılmasıyla kapının dışarıdan açılması bir oldu. Otele girene kadar Harun Bey varken neden kendisinin kapısını açtığını düşündü. Sonra Çok misafirperverler demek ki diye diyerek düşüncelerinden sıyrıldı. Otelin kapısından girer girmez yoğun bir ilgiyle karşılaşan ikili hemen otelin kral dairelerine alındı. Harun Bey bu hayata zaten alışkındı. Giray da istifini bozmadan ayak uyduruyordu. Odalarına girerken Harun Bey:
----Sen bu gün iyice dinlen, yarın seninle biraz gezeriz. Hem şirkete de uğrarız. Kızımla da tanışmanı istiyorum. Onu gördükten sonra daha fazla itiraz etmeyeceğini düşünüyorum. Hadi şimdi odanın tadını çıkar.
Bunları söyledikten sonra Giray'ın konuşmasına fırsat vermeden küçük bir tebessümle oradan ayrıldı.
☆+50'de yeni bölüm gelir
