Uyandığında kendini dinlenmiş ve dinç hissediyordu. Aklına Harun Bey'in akşamki sözleri geldi ve ani bir hareketle saatine bakarak bir an önce hazırlanmaya başladı. Bir yandan da Harun Beyi bekletmemiş olmayı diliyordu. Üstünü başını düzelterek kapıdan çıktığında karşısında bir bellboy -otelde konuklara yardımcı olan kişi- olduğunu gördü. Giray'ı görür görmez:
----Günaydın efendim. Umarım otelimizden memnun kalmışsınızdır. Herhangi bir sorun çıkmadı değil mi?
----Hayır. Her şey olabilecek en güzel şekildeydi. Fransa'da ünü olan bir otel olmalı.
----Evet. Fransa'da tek Türk usulüne göre hizmet veren otel ve bu yüzden oldukça ilgi görüyor. Yemeklerinden dekorasyonuna kadar Türk kültürünü yansıttığından ve tüm çalışanlar Türk olduğundan ötürü buraya gelen misafirlerimiz kendilerini Türkiye'de gibi hissediyorlar. Söylediklerimi Harun Bey ile yapacağınız enfes kahvaltıdan sonra daha iyi anlayacaksınız.
Asansördeki konuşmalarından sonra bellboyun insanları memnun etmek için çok çalıştığına, insanlara otelin her detayını anlatırken çok fazla muhabbet ettiğine -Giray'a göre bu gevezelikti- ve otelin 12 katlı olduğuna dikkat etmişti.
Bellboy yemek salonuna açılan devasa kapıyı açtı:
----Burası yemek salonumuz. Harun Bey sizi içeride bekliyor.
----Buradayım. Melis aramıştı. Onunla konuşuyordum. Ne zaman geleceğimizi soruyor.
Harun Bey ona halini hatırını sorarken yemeklere göz gezdiriyordu. Harika bir masaydı ve bellboyun söylediklerini doğrularcasına yalnızca Türk yemekleri vardı. Karşıda duran su böreği onu geçmişe, annesine götürdü.
Tam çatalı almış su böreğini yemeye başlayacakken o meşhur iç sesi yine kendini gösterdi. "Dur be oğlum, ne yapıyorsun sen?! Önce adamı bir dinle!"
----Ee nasıl, iyice dinlenebildin mi?
----Evet çok iyi dinlendim. Harika bir yer. Sahibinin de Türk olduğunu öğrendim.
----Aaa, evet ben sana bunu söylemeyi unutmuştum. Sen nereden öğrendim peki?
----Adıma gönderdiğinizi tahmin ettiğim bellboy bahsetti biraz.
----Ayrıca otelin sahibi arkadaşımdır. Bolca da konuşma fırsatı buldum. Senden de bahsettim biraz. Fransa'da kaldığın sürece gelebilirsiniz buraya. Neyse çok laf ettik, biraz atıştırıp yola koyulalım. Bu gün uzun ve yoğun geçecek.
Konuşmaları bittikten sonra Giray sonunda su böreğinden bir ısırık alabildi.Bu kadar lezzetlisini ancak annesinden yemişti.Kahvaltılarını bitirip kahvelerini de yudumladıktan sonra Harun Bey:
--Hadi artık gidelim.Hem biraz dolaşma fırsatı da bulmuş oluruz.
Dışarı adımlarını attıkları an Harun Bey'in şoförü adeta kosarcasına yanlarına geldi ve Harun Bey'in kulağına fısıldadı "Harun Bey,Melis Hanım'ın acil bir işi çıkmış.Size ulaşamadığı için bana haber verdi. Bugün için kendisini mazur görmenizi rica etti." Şoförün bu sözlerinden sonra Harun Bey" Bu kötü oldu işte" diye mırıldandı.Daha sonra Giray'a dönüp:
-- Sana teklifi uzun uzun düşünebileceğin bir fırsat daha.Bunu iyi değerlendir ve en kısa zamanda bana cevabını ver . Bugün madem şirkete gidemiyoruz benim Türkiye'ye dönmeden önce yapmam gereken bir ton işim ve iki gün sonraya uçağım var.Bu yüzden ben bugün şahsi işlerimi halledeceğim. Sen de biraz yalnız kalacaksın gibi görünüyor.
--Sorun değil Harun Bey .Zaten buna ihtiyacım olduğunu düşünüyorum.
--O zaman sana bugün gelebileceğini bir şoför tahsil edelim.Ne yapmak istiyorsan onu yap. Akşama otelde görüsürüz.
Harun Bey limuzine binip uzaklaşırken Giray da otelin çevresinde dolaşmaya başladı.Yarım saatlik bir yürüyüşten sonra odasına dönüp bavulundan 'Tutunamayanlar' kitabını alıp okumaya başladı.Uzun zamandır okuma fırsatı bulamadığı kitabına dalmışken kapının sesiyle irkildi.Gelen kişi 'geveze' bellboydu. Giray'ın bu adamı gördüğüne sevinmedigi her halinden belliydi. İsteksiz bir şekilde kapıyı açan Giray, adamın kulağını tırmalayan sesiyle karşılaştı:
--Efendim Harun Bey sizi dışarıda beklediğini, bir an önce gelmeniz gerektiğini söyledi.
--Tamam,sağolun.
--İyi günler
Bellboy gittikten sonra Giray, çağrılmasının nedenini hiç düşünmeden mavi gömleğini ve siyah paltosunu aceleyle üzerine geçirdikten sonra dışarı çıktı. Harun Bey'i göremedi fakat şoförü arabanın yanında duruyordu. Giray'ı görünce kapıyı açıp girmesini rica etti. Harun Bey limuzinin içindeydi.
--Melis'in işi erken bitmiş,bizi bekliyor.Biraz ani oldu ama kusura bakmazsın umarım.
Harun Bey'in sözlerinden sonra şirkete doğru hareket etmeye başladılar.☆+60'da yeni bölüm gelir