UYANIŞ

5 0 0
                                    



Yapraklar sararmıştı. Her birisi kendi tutunduğu dalı bırakıp düşeceği dakikayı bekliyordu. Rüzgarlar yavaş yavaş yol vermeye başlamıştı. Yağmur taneleri o kadar sakin ve o kadar narindiler ki adeta kırılmak korkan küçük kıza benziyorlardı. Oysa kız ne çok severdi yüzüne düşen yağmur damlalarına tek tek dokunmayı.  Yazın neşesi artık güzelliğini sararan caddelere ve rüzgarın hafif uğultusuna bırakmıştı. Kim bilir belki de yeni aşklaradır bu terkediliş. Çünkü kız kendisini bekleyen aşk serüvenini ve kapıldığı sevdanın yollarında kalbini kaybedeceğini henüz bilmemekteydi. Ve oğlan kızdan çoktan hoşlanmıştı.

Bir kaldırımın kenarından giderken elimdeki kitaplarla ilgilenmeye dalmıştım. Nasıl dalmam zaten. Uzun zamandır beklediğim kitap avuçlarımın arasındaydı şuan. Dershane çıkışında hemen en sevdiğim kitapçıya giderek hiç kaçırmadan takip ettiğim yazarın yeni çıkan kitabını almalıydım. Öyle ki bu yazarı okumaya başlayalı henüz bir sene olmuştu. Fakat ne yalan söyleyeyim bütün dünya da yankı uyandırmayı başarmıştı. Mehmet Amcanın dükkanına koşar adımlarla gitmiştim adeta.

- Amcaların bir tanesi benim çok istediğim o kitabı artık alabilirim.

- İsmi neydi güzel kızım? Söyle de vereyim sana hemen.

- Sarah Jıo Yeşil Deniz Kabuğu

- Sen bu yazarı çok seviyorsun galiba.

- Evet amcacığım.

Tabi her zamanki gibi bir süre yardım etmeden de ayrılmadım. Önce rafları sildim. Ardından kitapları yeniden yerlerine yerleştirdim. Daha sonra veda ederek oradan ayrıldım. Ne kadar eve kadar sabretmek istesem de gözlerimi kitaptan ayıramıyorum. Önsözünü incelemeyi dahası romanı okuyup bitirmeyi o kadar çok istiyorum ki. Tabi bir yandan yaklaşan yağmurun fısıltısını duymaktaydım. Bu yüzden bir an önce eve varmalıydım.

Sonra birden roman kollarımın arasından kayarak yere düştü. Ne olduğunu anlamadım bile. Uzanıp kitabı almak için yeltenirken bir başkası benden önce davrandı ve ben o kişinin ancak elini tutabildim. Elimi çekmeden önce kafamı kaldırdım. Ve karşımda genç bir çocuk görünce çok şaşırdım. Kitaptan dolayı o kadar dalmıştım ki çocuğun karşımdan geldiğini fark etmeyerek çarpmıştım. Ah ben işte şu şaşkınlıklarım olmasa birde. Çocuktan özür dileyerek elinden kitabı aldım ve yoluma devam ettim.

Ama bu da ne? Yağmur damlaları çoktan düşmeye başlamıştı. Eğer bir an önce eve varmazsam kitbım ve ben ıslanacaktık. Adımlarımı hızlandırdım, hatta koşmaya başlamıştım. Yeleğimin bir ucunu kitabımın üzerine çekiştirdim. Çünkü kitabımın ıslanmasına asla dayanamazdım. Neyseki kitabım ıslanmadan eve gelmiştim. Hemen kapıyı açtım ve şöminenin başına geçtim. Ateşi yakarak hem kıyafetlerimi hem de kitabımın ıslanan kısmını kurutmaya başladım. Tabi nasıl bir yorgunluksa bu o ara uyuyakalmışım. 

Sabah uyandığımda saat çoktan 8'i geçmişti. Ahh!! Geç kalmıştım. Üzerimi değişip kahvaltılık bişeyler atıştırdım. Okula yetişmeliydim. Bu sene üniversite sınavlarına gireceğimden dolayı benim için önemliydi.

Kitabı alalı yaklaşık bir hafta oluyor ve ben hala başlayamadım. O çok merak ettiğim kitabı bir türlü okuma fırsatı bulamıyorum. Neyse ki bu gece sonunda başlayabilecektim. Saat 23.45 civarı telefonuma bir kere bakıp kapattım. Ardından o çok merak ettiğim güzel kitabı okumaya başladım. 

O kadar dalmıştım ki okumaya kafamı kaldırdığımda saat 01.35 idi. tekrar elime telefonumu aldım ve baktım. Fakat gördüğüm manzara karşısında gözlerime inanamadım. Son gelen mesaj hiç tanımadığım birindendi. Ama belkide tanığım birisi... 


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAZ YAĞMURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin