DELAYED BIRTHDAY PRESENT (Ashton Irwin FanFic) -Düzenlendi-

AKLIMA BİR ANDA GELMİŞ BİR KONU BU OKUYACAĞINIZ HİKAYE. RAHAT OLUN BU SEFERKİ İÇİME SİNDİ :D BU HİKAYEYİ @iLovebakerHarry'E ADADIM ÇÜNKÜ BEĞENECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM, YANİ UMARIM BEĞENİR. ONU DA ÖVÜYORUM, MÜTHİŞ HİKAYELER YAZIYOR. HİKAYE FOTOĞRAFINI SAOLSUN @Sittirella YAPTI, O OLMASA ÇOK SAÇMA BİR FOTOĞRAF OLABİLİRDİ :P BURADA BAŞROL YİNE SİZSİNİZ. OKUDUKTAN SONRA YORUM ATIN LÜTFEN, İYİ Mİ KÖTÜ ÖĞRENMİŞ OLURUM. ELEŞTİRİLERE AÇIĞIM -KIRICI OLMAYACAK ŞEKİLDE ELEŞTİRİLERDEN BAHSEDİYORUM-. İYİ OKUMALAR *.* !

Yine sıkıcı bir okul günü daha. Ah lanet olsun bir ton ödev var, lanet olası öğretmenler. Eve doğru yürürken sevimli telefonuma taktığım kulaklık ile şarkı dinliyordum. Def Leppard, eskilere hastayım. Kendimi tanıtmayı unutuyordum az daha! Ben Valeria, Valeria Johns- hey!  Sırtıma atlayan bu öküzde kim?! Arkamı dönmeden "Kathrina!" diye bağırdım. Yanağımı öptü ve sırtımdan inip üstünü düzeltti. Kathrina, benim çatlak kuzenim. "Eee platonik, nasılsın bakalım?" dedi. Esmer yüzünü incelerken yanaklarımı şişirdim, "İyiyim ama platonik demesen? Belki o da hoşlanıyor ne bilelim." dedim. Şu platonik olayını açıklığa kavuşturayım. Ashton.  Ona karşı daha önce hiç kimseye hissetmediğim, adını "AŞK" koyduğum duygularım ve hislerim var. O gerçekten çok şirin ve neşeli bir çocuk ayrıca yakışıklı! Tek sorun onunla çok iyi bir arkadaşlığımızın olması. Arkadaş çevrem olarak gösterebileceğim "Deborah ile Sasha" var. Onun dışında işte kuzenim -çatlak- Kathrina ve Hector var. Hector burada değil, o Londra da. Biz ise Avustralya'dayız. Bu kadar açıklama yeter. "Yine hangi hayal alemindesin platonik?" deyip kahkaha attı Kath. "Bana. Bir. Daha. Platonik. Deme!" diye homurdandım kızgınca, "Sakin ol bebe- hey! Bizim tayfa buraya geliyor!" Onun sözünü gözlerimi pörtletip böğürerek "Ashton'da aralarında!" deyip hızlıca arkam dönükken telefondaki şarkımı yarıda kesip çantama attım sonra da üstümü düzelttim ve onlara döndüm. Onların geldiği yöne döndüm ve otuz iki diş gülümsedim. "Selam kızlar!" dedi hepsi bir ağızdan. Bizde onları selamladık. Ash bana gülümsüyordu, bende ona gülümsüyordum. Utanarak önüme döndüm ve yürümeye devam ettim. "Bu öğretmenlerin hepsi salak. Bir sürü ödev verdiler yine!" diye sitem etmeye başladı Michael. "Bu sene son, güçlü kalın!" dedi gülerek çatlak kuzenim Kath. "Hakikatten bir ay sonra okullar kapanıyor ve üniversite sınavı var siktir!" dedim ağzıma aniden ellerimi yapıştırdım. Onun yanında küfrettim! Sonra kızarmayı bırakıp sırıtarak "Ama hakkını veririz, sonuçta çok çalıştık kafa kafaya verip." diye de ekledim. Ash o meşhur kahkahasını atarken herkes ona eşlik etti ben yine fanteziler kurmaya başlamıştım. Gözlerimin önünde bir el sallanıyor. "Hey orada mısın? Dünyadan Valeria'e!" diyen Mike sayesinde fantezilerimden koptum ve gerçek hayata dönüp "Hı- ne? Efendim?!?" dedim. Mike "Diyorum ki bugün One Direction'dan Louis gelecek, bizimle konuşmak için. Bir tür anlaşma galiba." bir anda duraksadım. "Ne? Ne anlaşması? Ve Tanrım burada hayranı olduğumuz gruptaki Louis'den bahsediyorsun!" deyip ufak çaplı bir çığlık attım. "Sakin ol Valeria! Elbette biz de heyecanlıyız. Onun anlaşmasını kabul edeceğiz ve sizin için kötü, bizim için iyi haber, Londra'ya albüm yapmaya gidiyoruz. Eğer albüm işi iyi giderse onların ön grubu olarak One Direction ile birlikte turneye çıkabiliriz. Sonunda hayaller gerçek oluyor!" deyip el çırptı. Benim yüzümdeki gülücük bir anda soldu ve gözlerim doldu. "D-demek albüm ha? S-sizin adınıza sevindim çocuklar. Okulu da bırakacaksınız bu sayede ama…" dedim gözümden bir damla yaş düştü ama kimse fark etmeden sildim. "Maalesef öyle olacak. Hey sen ağlıyor musun? Sakın böyle bir şey geçirme aklından biz yine geleceğiz buralarda da mutlaka konserler olacaktır." diye söyleyip sarıldı Lucas. Bende onun sarılışına karşılık verdim. "Hiç olmayan küçük abim gibisin Lukey." dedim. Evet o benden bir yaş küçük. Ne kadar da fark var arada değilmi? "Hey senden 1 yaş küçük olmam bir şeyi değiştirmiyor. Kusura bakma ama ben senden daha olgun gözüküyorum fetüscüğüm." benimle birlikte hepsi gülerken şakadan Luke'un karnına yumruk attım. O da şakasına inledi. Deborah onu kendine çekti ve sarıldı, ne de olsa sevgililer. Söylemeyi unuttum, Luke ile Deborah sevgililer. Yola sarılarak devam ettiler. "Görüşürüz çocuklar bana ulaşın!" deyip Kath ile tayfadan ayrılıp eve yürüdük. Kath bizde kalıyor, ailesi Londra'da. Kath direk eve girdi bende tam girecektim ki kolumdan birisi tuttu. Arkamı döndüm ve gözlerimi pörtlettim. Ashton. "Seni özleyeceğim Valeria. Geri geleceğimiz için üzülmene gerek yok." diyerek sarıldı bana bende gülümseyip karşılık verdim. "Siz şimdi valizlerinizi hazırlayacaksınızdır. Şey havaalanına gitmeden bize gel. Sana söylemem gereken bazı şeyler var." derin bir nefes alıp verdikten sonra "Tamam ama şimdi de söyleyebilirsin Valeria." bende ondan gözlerimi kaçırıp "Uygun bir zaman değil şuan da. Aceleye gelmesini istemiyorum ama gelecek gibi görünüyor." tek kaşını kaldırdı ve "Tamam, görüşürüz o zaman." deyip göz kırptı sonra da yanağımı öpüp çocuklara doğru koşturdu. Eve girdiğimde kapıya yaslanıp yere doğru inmeye başladım sonra da yanağımı okşayıp. "Artık seni sevdiğimi söyleme zamanı geldi Ashton, bundan iyi bir zaman olamazdı." dedim fısıldayarak. Yukarı çıktım ve Kath ile ödevlere gömüldük.