Bölüm 1 : Bir oyun.

47 1 1
                                    


Dünyada binlerce dini görüş binlerce yaratılış şekli milyarlarca insan milyarlarca özgür irade var,

Peki ya aslında dünya zarlar ile yaratılmış olsaydı? Milyonlarca tanrının ben yöneteceğim kavgasına son veren zarlar.

⚀1 -Acınası ⚁2- Kötü ⚂3- Normal ⚃4- Normalin üstü ⚄5-Harika -⚅6 Süper ötesi

Bu şekildeki sıralama kuralı ile milyarlarca ruhun doğmak için kuyruklar oluşturduğunu hayal edin,

Sıra sıra büyük ekrana geçip hangi rakam ile hayatlarının ne kadar güzel olacaklarını veya kötü olacağını tahmin etmeye çalışan milyarlarca ruhu.

Ruhlardan birisi eli titreyerek ekranın karşısına geçti ve zarları alıp fırlattı.

6 ! BU SEFER Kİ SAYI ALTIYDI !

Zarlardan sorumlu olan tanrı hızlıca alkışlayarak ruhlara bağırıyordu!

"DÜŞEN ZARLARDA Kİ RAKAM 6 HERKES ONU TEBRİK EDİP ALKIŞLAYIN !"

Ruhlar bir iradesi olmadan alkışlıyordu, Minik bir çocuğun ruhu fısıldamıştı;

"Hah neredeyim ben böyle?"    "Bir TV Şovu?"

Başka bir ruh gözlerini devirerek fısıldamıştı.

 " Hiç bir fikrin bile yok, Sen öldün. Tekrar doğmak için zar atmalısın."

"Ne...?" 

Ruhlardan sorumlu olan adam tekrar bağırdı.

"Size sonuçları söyleyeceğim ! 1631. Ruh 6 Rakamını fırlatan şanslı ruh bir daha ki hayatında, Aşırı zengin ve popüler bir idol olacak! Tebrikler !"

Minik çocuğun sırasıydı eline büyük zarı verip ekrana itmişlerdi onu , Artık hayatı bir zara bağlıydı.

Çocuk yutkunarak zarı yere doğru attı çok korkmuştu .. zar yavaş yavaş dönmeye başladı .

Sonuç .. 

  ⚀  1 ! EN DÜŞÜK RAKAM GELMİŞTİ !

Diğer ruhlar onunla alay etmeye başladılar , Kimisi ona acıdı . çok şansızdı 

Bütün özellikleri ⚀  idi.  Görünüş : ⚀  Zeka : ⚀  Şans: ⚀  Maddi durum : ⚀ 

Bağırıyordu dünyaya ruhu düşerken ; "Böyle bir hayatı istemiyorum!!"


Bir erkek sesi geliyordu kabaca.

"Hey , Ediz"

"Ediz!"

"Ediz, Salak cevap ver bana !"

Ediz aptalca bir şekilde bakınarak kendi içinden ismini tekrarladı. " Ah bu benim ismim.. Ediz.."

Okulun züppe çocuklarının lideri gibi olan Emir Ediz'e Aniden bir tokat atmıştı .

"Basit bir alışverişi bile yapamıyor musun! , Senden istediğim tost bu değildi. Ne düşünüyordun?" (Bunları söylerken ayağı ile Ediz'in karnına bastırır)"Senden istediğim tostun içinde domates ve ketçap olmamalıydı, Gerçekten işe yaramazın tekisin."

Ediz eliyle yüzünü korumaya çalışırken arka arkaya özür diliyordu.

Emir kes şunu diyerek bağırdı ve tostu Ediz'in ağzına tıkmıştı. 

Teneffüsün sesi ile Emir ve pislik arkadaşları sınıfa dönerken beyaz gömleğinde ayakkabı izi ile ağzındaki tost parçalarını çıkarıp ağlamaya başladı Ediz.

"Her şeyden önce 17 yıl ve 6 aydır Ediz'den başka bir şey değilim."

Aklında bir soru dönüp dolaşıp karşısında beliriyordu .

"Bütün umudumu kayıp mı ettim?"

"Eğer pes edersem kurtulma şansım var mı?" (İntihar etmeyi düşünüyor)

Gözlerinden yaş dudağının kenarından kan akarken sallana sallana okulun içine girdiğinde okulun en güzel kızı Mirayı görüyor ve tekrar düşünüyor " Onunla hiç bir zaman arkadaş olamayacak mıyım?"

Mira arkadaşları ile okuldan çıkarken Ediz'in ona baktığını görüp Gülümsüyor , Ediz utanarak duvarın arkasına saklanıyor hızlıca.

"Mirayı çoğu erkek sahiplenmeye çalıştı hiç birisi başaramadı , Bende başaramayacağım ama onun gülüşü o tatlı tebessümü kimsenin olmayacak ama ya birine aşık olursa?

Neden bu kadar şanssızım ki ? -Ağlayarak sınıfına yürür- "

Sırasına oturduğun da hayatının ne kadar umutsuz bir vaka olduğunu  düşünürken  sınıfın en yakışıklı çocuğu yanından geçiyor . İsmi Batuhan . Batuhan sınıfa yeni gelen yakışıklı uzun boylu bir öğrenci öğretmen ilk günden onu Ediz'in yanına oturuyor , Hem sporda hem derslerde harika olan Batuhan Ediz ile arkadaş olmaya çalıştığında Ediz korkup geri adım atıyor.

" O bu kadar harika iken ben neden bu kadar umutsuz vakayım?"

Okul çıkışında Mira ile Batuhan'ı birlikte görüyor ikisi de eğlenceli zaman geçirip gülüşüyorlar. Ediz kıskanıyor , Ağlayarak eve koşarken yere düşüp bütün eşyalarını dağıtıyor sokağa insanlar gülüyor alay ediyorlar.

Ertesi gün tekrar sınıfa girdiğinde Batuhan'ı tekrar sınıfta görüyor tek başına bir şekilde 

"Bu saatte burada ne yapıyor ?" diye düşünüyor Ediz.

"Bir tür oyun oynuyorum , Ah yüzüne ne oldu bir yerden mi düştün yoksa dayak mı yedin?" Batuhan Ediz'in yüzündeki toprak parçalarını silip peçeteyi Ediz'e veriyor 

Ediz Batuhan'ın eline vurup "Seni ilgilendirmez!" " Sen kadar harika değilim beni anlayamazsın seni kıskanıyorum hayat neden bu kadar adaletsiz ki! Keşke senin gibi doğsaydım ."

Batuhan Ediz'e bakıp " Eğer tekrar doğsaydın şu ana kadar yaptığın her şeyi düzeltir miydin?"

Ediz, " Dalgamı geçiyorsun benimle?! -Ağlar"

Batuhan" Böyle bir oyunu oynamak ister misin? " - Telefonunu havaya kaldırarak zarlı olan aksesuarını gösterir-


Okuduğunuz için teşekkür ederim eleştirilerinizi ve övgülerinizi bekliyorum.

  


ZarlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin