-2-

188 74 122
                                    

Merhaba! Aldığım birkaç eleştiriyi değerlendirerek ilk bölümü daha da uzattım. Fazlasıyla hem de. 400 kelime arttı. Yeni halini okumadıysanız bir bakıp devam etmenizi tavsiye ederim.

Bütün yorumları okuyorum. Hepinize teşekkür ederim. ^^

***

"Asel kalk hadi! Alarm kurmadın mı sen? Ben görmesem akşama kadar uyuyacak panda!"

Annenin bağırışları ile gözlerimi açmaya çalışıyordum. Ben hamakta mı uyumuştum? Biraz üşümüşüm. "Anne günlerdir yüzünü gören cennetlik. Sabah erken çık, akşam gelme ya da geç gel. Evlatlık mıyım ben neden görüşemiyoruz?" Annem kahvaltımı getirirken tekrar çekişmeye başladı. "O nasıl laf? Bir daha duymayayım. Arkadaş edin Asel. Yalnız kaldın yine." sanki benim isteğimle oluyor ya anne sen de gel üzerime. Herkes bir değişik. "İnsanların çirkin huylarını gördüm ben anne. Onlardansa yalnızlık harika! Bak geç kalacağım okula."

Kahvaltımı hızlıca yemeye başladım. Annem o arada çoktan gitmişti bile. Kahvaltım bitince koşar adımlarla odama çıkıp o iğrenç okul formasını giydim. Müdür dün kesin emir vermişti. Bu iğrenç şeyi giymek için zorlanıyorduk ne var ki bizim kıyafetlerimizde? Bunu bile kimse anlamazken annem ne çok şey bekliyordu benden.

Formamı giydikten sonra kulaklığımı alıp evden çıktım. Yola çıktığımda sevdiğim müziklerden birini açarken yeni mesajları gördüm. Alya'dandı tabiki.

"Beraber gidelim mi?"

Bu yakınlaşma iyi bir yere gelmeyecekti.

"Yalnız gitsem daha iyi olacak. Teşekkür ederim."

Ondan sonraki mesajlara bakmadan telefonu çantama koydum.

Yaklaşık on beş dakikaya okuldaydım. Sınıfa girerek bu sefer bende farklı bir sıraya geçtim. En ön sıra benimdi! Normalde sevmezdim ama derse odaklanıp Deniz'i görmemek için harika bir yerdi.

Dersin başlamasına birkaç dakika vardı. Bir defter ve delisi olduğum renkli kalemlerimi çıkarttım. Cam kenarı olmasının verdiği rahatlıkla dışarıyı izlemeye başladım. Ders vakti olduğu için geç kalanlar dışında kimse yoktu bahçede. Kapının kapanma sesi ile herkes ayağa kalkınca ben de kalktım. Kısa bir uğultudan sonra ders başlamıştı.

Dersler süresince birkaç notlar alarak vaktimi geçirdim. Pek fazla anlamasamda sınavlarda gerekli olacaktı. Son saatler ise sıkıntıdan resimler çizmiştim. Seviyordum resim çizmeyi ve renkli kalem delisi olmam da bununla bağdaşıyordu.

Çıkışta eve gitmek yerine kantine inip bir şeyler yemeye karar verdim. Fazlasıyla acıkmıştım. Çantamı topladıktan sonra merdivenleri inmeye başladım. Kantin hemen alt kattaydı. Hızlıca kantine girip Fatma teyzeye bir tost yapmasını istedim. Beklerken boş bir masaya oturdum ve telefonu aldım elime. Alya'dan bir mesaj yoktu. Bugün okula da gelmemişti. Oysa bana sabah birlikte gitmeyi teklif de etmişti. Deniz'de öğleden sonra hiçbir derse girmemişti. Deniz'in planlarında Alya'nın da etkisi olduğuna artık emindim.

"Merhaba! Oturabilir miyim?"

Talha... Yine yanımdaydı tatlı belam. Bu sefer ne diyecekti bakalım.

Gökyüzündeki DostlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin