Dream Love

№ 2

Salona adımımı atar atmaz babam ayağa kalktı tabii ki bununla yanaşı yanındakı adamda ayağa kalkmıştı. Şık bir o kadar da yaşına uygun giyinmiş adam fazlasıyla tanıdık geliyordu bana. Yanlarına yaklaşarak selam verdim.

Hoşgeldin oğlum. Bu beyefendi senin gelecekteki kayınbaban.

***

Duyduklarım beni fazlasıyla şaşırtmış hatta bende şok etkisi yaratmış olsa da yüzümü ifadesiz tutmayı başara bilmişdim. Nihayetinde soğukkanlılığımı korumam ve burada nelerin döndüğünü anlamam için bana tek gerekli olan şey duygusuzluğumdu.

Sessizce derin nefes alıb verdim ve bakışlarımı sadece bir anlık yanımda duran adama çevirdim. Daha sonra ise hızla babama döndüm. Gözlerim tabiri caizse ateş saçıyordu şu an. Ve eger mümkün olsaydı bu ateş babamı da yakarak kül ede bilirdi. O kadar kuvvetli bir ateşdi.

Baba bir az yalnız konuşalım.

O-oh. Tabiki oğlum. Yukarı çıkalım. Hadi.

Babam tedirgin bir şekilde önden bana liderlik ederek en üst kata çıkmaya başladığında bende onu sakin ama bir o kadarda sert adımlarla takib ediyordum.

Etraftaki insanların bakışları bir anlığına bizim üzerimize odaklansa da yeniden kendi boş ama kendileri için önemli olan konuşmalarına dönmüştü. Tabii ki bunu umursamadım. Şu an tek umurumda olan babamın bana vereceği hesabtı.

Nihayetinde üst kata çıktığımızda korumalıarla korunaklı bir hale getirilmiş ofise girdik. Babam derhal kendi koltuğuna oturarak tedirgin bakışlarını gözlerime dikmişti. Bende artık sogukkanlılığımı kapının ardında bırakarak sinirli bir şekilde onun önundeki koltuga oturdum

Bunun ne demek olduğunu derhal açıkla. .. HEMEN!

Babam derin bir nefes eşliğinde gözlerini bir kaç saniyelik bile olsa kapayıb açtıktan sonra koltuğunda dikleşti ve boğazını temizledi.

Bak. Aşağıdaki adam Bay Bae. Benim eski ve sadık bir arkadaşım. Uzun yıllar yurtdışında bir şirketi yönetiyordu. Ve daha sonra tam olarak .. derin bir nefes alarak devam etti .. üç yıl öncesine kadar da yurtdışındaydı. 

Duraksayarak benim tepkimi ölçmeye çalışır bir şekilde yüzüme baktı. Tepkisiz kalışımdan cesaret alarak yeniden konuşmaya başladı.

Üç yıl önce Koreye geri döndü ve şirketi buradan yürütmeye başladı. Hatta baş şubeyi buraya taşıdı. Görüşdüğümüz zaman bazı konular açıldı. Ve ondan yardim istedim. 

Boş boş bakmaya devam ediyordum. Eee dercesine kafami salladim. Derin nefes alarak devam etdi.

Demek istediğim o ki, Kang Hoonla eski zamanlardan verilmiş sözümüz vardı.

Bunun benimle alakası ne baba!

Yardımıma karşılık verdi. Ortaklık teklif etti.

Ne??

Oğlum . Bize yardım etmekte tereddüt etmedi anlayacagin ama...

Ama???

Geçmişde verdiğimiz sözü tutmak şartıyla

Ne şartı ?!!

Evlilik . Düz bir şekilde devam etti. Büyük ortaklıklarda bu şart her zaman vardır oğlum.

Büyük ortaklık mı?

 evet dercesine kafasını salladı.Ben büyük ortaklıklardan kaçarken bu da neydi şimdi.