You Are Mine // [Chanbaek]

Hidden Lovemaking

                 (*yaklaşık 3 güncük bir aradan sonra merhabaaa.Öncelikle hikaye niye geç geldi hemen onu anlatayım.Biliyorsunuz ki ülkemizde bazı olaylar oldu.Bu yüzden yazmak istemedim.Yazsam bile okunmaz diye düşündüm.O yüzden.Yani aslında hikayeyi dün gece yazmayı düşündüm.Ama olmadı.Her neyse sonunda bugün yazıyorum.Öncelikle 3 bölüm geçti hala Chanyelun annesiyle babasının yanına gidemediler onu fark ettim.Birde ''ASIL HİKAYE ŞİMDİ BAŞLIYOR'' daha önce okuduğunuz bölümler daha giriş kısmı bile sayılabilir.Hikayeyi biraz değiştirmek istedim.Şimdiki bölümler daha güzel ve uzun olucak.Ve son birşey daha diğer bölümde en son Baek şarkı söylüyordu.Bu bölümde öyle başlıcak.Başka türlü başlatırsam saçma olur diye düşündüm.Tamamdır diceklerim bitti lödkfnjbhuıeopdl artık başlayabiliriz iyi okumalar hikayenin sonunda görüşürüz muah :* )  

 What are you waiting for? / ( Neyi bekliyorsun?  ) 

Love me like you do, love me like you do / (Sevdiğin gibi sev beni )

Touch me like you do, touch me like you do / (Dokunduğun gibi dokun bana )


Ben şarkıyı söylerken bir sesin  bana eşlik ettiğini duydum.Bu Chanyeol'du.Ahh sesi cidden mükemmeldi.Yanıma gelip oturdu.Gözlerimi ondan alamıyordum.Ve şarkıyı söylemeye devam ettik.

What are you waiting for? / ( Neyi bekliyorsun? )

Love me like you do, love me like you do / (Sevdiğin gibi sev beni )

Touch me like you do, touch me like you do / ( Dokunduğun gibi dokun bana )

Biranda ayağa kalkıp elleri çırptı.

CH : ''Bu kadar konser yeter öyle değil mi?''

BH: ''Yetsin mi?''

CH: ''Şımarma hemen Baek hadi gidiyoruz.Bu kadar oyalandığımız yeter.Kim bilir biricik annem şuan bizi ne kadar merak etmiştir?''

BH: ''Keşke sende o ''biricik annen'e biraz çekseydin.

CH: ''Ne demek istiyorsun Baekkie lafı dolandırma?''

BH: ''Kalbin diyorum keşke bu kadar sert olmasa o biricik annen bana yaptıklarını biliyor mu acaba.Kadın öğrense kalbine iner.''

CH: ''Öğrenmiceği için sorun var mı sence?Bence yok.Öğrenmicekte zaten değil mi hayatım?''

BH: ''Bu kötülüğü Jin Yee teyzeye yapmam merak etme''

CH: '' HAHAHAHA! Teyze mi?O seninde annen sayılır ne çabuk unutuyorsun.''

BH: ''Hayır hiçte bile sayılmıyor.Sonuçta biz sadece nişanlıyız evli deği.Şuan istesem şu kapıdan çıkıp giderim ama istemiyorum işte.''

CH: ''Tabi canım kapıdaki 11 güvenlik görevlisini saymazsak kaçabilirsin''

BH: ''Senden nefret ediyorum. (*çarpıldı*mksdjnfhjkl)

CH: ''Zaten ben sana bayılıyordum.''

Kıçıma attığı tekmeyle yere yuvarlanmıştım.

BH: '' Hey!Aishh! Annenlerin karşına sağ salim çıkmamı istiyorsan bana yol boyunca iyi davran.''

CH: ''İyi de daha evd-''

BH: ''O zaman evdede iyi davran salak herif''

CH: ''Düzgün konuş!''

Bla bla bla!O düzgün konuş diyince tamam dedim.Haa tabikide mükemmel laflarıma devam edicem.

Arabaya binmiştik.Dışarda yağmur yağıyordu.Yağmurun sesi bir yandan içime huzur verirken bir yandan gök gürültüsü tüylerim ürpertiyordu.