Siyah çarşafları olan yatağımda sinsice içeri sızan güneş ışınlarının tenimi ısıtması ile gözlerimi araladım. Uyku sersemliğinin verdiği rahatsızlıkla üzerinde kımıldamadan günlerce uyuyabileceğiniz rahat ve geniş yatağımdan pamuklu çarşafımı kaldırarak paytak adımlarla lavaboya ilerledim. Zeminin soğukluğu titrememe sebep olsada umursamayıp yüzümü yıkadıktan sonra diş fırçamı alıp diş fırçasını da lavaboya düşürmemeye çalışarak fırçamın üzerine sürdüm. Genellikle macunu fırçaya sürerken dikkat etmeyip lavaboya düşürürdüm hatta eminim ki bir çoğumuzun böyle kriz geçirticek bi an yaşadığına. Ağzımın temizlendiğine emin olunca bol su ile ağzımı çalkaladım. Islak olan ellerimi yine siyah olan havlu ile kurulurken aynada görüntüm ile göz göze geldim. Mavi gözlerim küçük burnum burnum ve dolgun sayılabilecek dudaklarım vardı etrafım daki insanlar güzel olduğumu dile getirdi fakat ben aynı fikir de değildim, uyumaktan şişmiş gözler dağınık saçlar larımda bunun büyük bi kanıtıydı. Bu iğrenç görüntüye daha fazla katlanamayıp odamdaki telefonumdan saatin yedi olduğunu öğrendim. Okulun başlamasına daha bir buçuk saat vardı okula gidene kadar kahvaltı hazırlamak iyi bi fikir olabilirdi. Üşengeçliğim gelmeden komedinin üzerinde duran siyah ve üzerinde gümüş kelebek şekli olan cüzdanımda yeterli bi miktar alıp geri yerine koydum. Seri bir şekilde tahta trabzanları inip ev halkını kontrol ettim daha kimse uyanmamıştı. Kimsenin henüz uyanmamış olmasının verdiği mutlulukla askılıktan siyah kısa şişme montumu alıp ayakkabılıkta duran siyah Adidas ayakkabıları ayağıma geçirdim. Bu ayakkabıları seviyordum kuş gibi hafiftir sizde deli gibi koşma istediği uyandırıyor. Geç kalmamak için kapıya doğru ilerlerken aynada ki yansımamı gördüm pizza desenli pijama altım siyah sporlarım ve siyah şişme montum kestane rengi dağılmış saçlarım şişmiş gözlerim le acayip paspal gözüküyorum. Hemen ellerimle saçlarımı tarattırıp ne kadar bu görüntüyü düzeltebilirsem düzelttim ve evdekilerin uyanmasını istemediğim için sessizce kapıyı kapattım. Çünkü o lanet olasıca annem ve babamla yüz yü..
Yada bir dakika ben size kendimi tanıtmayı unuttum öncelikle bunun için özür dileyip kendimi tanıtmaya başlıyorum. Öncelikle adım Mila.. Mila Keskin. On yedisini kısa bir süre sonra dolduracak on sekizine adım atacak kişi. İstanbul da lüks evlerde yaşayan babasının holdingleri olan ailesi tarafından ilgi görmeyen fakat şımarık bir kız yerine sessiz sakin olan aynı zamanda sinirlenince bir kaplan kadar yırtıcı olan birisiyim. Yalnızlığı kendine dost edinmiş siyah rengi herşeyi gizlediği için aşık olan simsiyah giyinip etraftan kınayıcı bakışlar alan tek dostu çocukluk arkadaşı Elif olan bir kızım. Aileme gelecek olursak sözde annem olacak Hale adında hergün farklı eziyet eden ve bunlara göz yuman Haldun adında babası olan biriyim. Hale nin Hale diyorum çünkü kimsenin onca eziyeti eden birisine anne diyebileceğini düşünmüyorum
En ufak hatamı affetmeyip kilere kitlediğini bir çok kez yüzüme tekme attığını adam tutup beni dövdürdüğünü evet doğru duydunuz adam tutup beni dövdürdüğünü bunuda babam evde olduğu zaman yaptırdığını çünkü babam evdeyken normalde olduğu gibi rahat dövemediğini biliyorum halbuki babamın umrumda bile değildim birçok kez beni kilere kilitlemesine göz yummuştu.Sert bir bedene çarpınca düşüncelerim duman misali dağıldı. Çarpmanın etkisi ile gevşek bir şekilde tuttuğum cüzdanım da yere düşmüştü. Eğilip yerdeki cüzdanımı alırken saçlarım yüzümü gizlememe yardımcı olmuştu, cüzdanı alıp özür dileme gereği duymadan çarptığım çocuğun yanında geçecekken çocuk diyorum çünkü giyinişinden kaslı ve iri yapısından anlamıştım, bileğimi tutması yla duraksadım "bakar mısın bi?" dedi fakat arkamı dönmesine insanlar vardı bir kaç kişi dışında çocuk bi adımda önüme geçti bakmamakta ısrarcı olduğumu anlayınca kemikli uzun ince kızları bile kıskandıracak güzellikte şekilli tırnakları olan elini başımı kaldırmak için uzatıyordu ki , sert bi rüzgar esti rüzgarla birlikte saçlarım geriye savruluyorken çocuğun kokusu burun dileklerimi sızlattı. Kahve, kahve kokusu bu kokuyu nerde duysam tanırdım. Başımı öyle bi kaldırıp karşımdakinin yüzüne baktım ki çocuğun şaşkınlıktan eli havada kalmıştı. Fakat bu şaşkınlığı öyle kısa sürdü dikkatli bakmassanız şaşkınlığını anlamak mümkün değil. Beni tanımasını verdiği sevinçle yüzüne çevirdim gözlerimi hemen, hani çok aradığınız bi kitap vardır arayıp arayıp bulamamışsınızdır sonra hiç ummadığınız bir anda kitabı bulmuşsunuzdur elinize alıp kokusuyla mest olup hemen açıp okumak istersiniz bende öyle kokusunu içime çekip her santimini ezberlemek okumak istiyorum deli gibi sarılmak mutluluktan ağlamak istiyorum şu an. Dolu dolu olan mavi gözlerimle yeşil gözleri buluşunca durdu, durdu zaman saat durdu insanlar yok oldu nefes alış verişler duyulmaz sesler yok oldu denizler birbirine karıştı deprem oldu sel oldu herkes güçlü gördükleri şeyin arkasına saklandı
"Seni bir yerden tanıyor muyum? "
Büyük bir deprem oldu yer sallandı güçlü bir sarsıntıyla yıkıldı o herkesin gördüğü güçlü şey paramparça oldu herşey, düzeltilmesi zor bir enkaz oluştu içimde ağzım kurudu söyleyeceklerim tıkandı içimde.
Ne yapacağımı bilemez bi şekilde sıska bedeninin şimdiki güçlü bedenine çevirdim bakışlarımı.
"Sanmıyorum" diye mırıldandım. Sesimin acizliğimi ele verdiğini fark ettiğimde boğazımı temizleyip omuzlarımı dikleştirdim mavi gözlerimi tekrar birleştirdim yeşilleriyle. Güçlü olduğunu inandığım bir sesle tekrar "sanmıyorum" diyerek birşey söylemesine izin vermeden koşar adım uzaklaştım. Bakamadım arkama onca yıldan sonra gördüğümde bırakmam deli gibi sarılırım dediğim adama bakamadım. Akmaya başladı göz yaşlarım damla damla ardın dan bir gök gürüldedi içimde ki enkazı birlircesine sonra başladı yağmur da benimle ağlamaya.Şuan merak ediyorsunuzdur kim bu adam kim bu da bu kızı bi enkaza çeviren diye
Gelecek bölümde herşeyi baştan dinlemeye var mısınız?
Öncelikle bu benim ilk deneyimim biraz kısa sürmüş olabilir mağrur görün
Sizlere zahmet arkaşadaşlar hikayeyi oylayıp arkadaşlarımıza önerir misin küçük bir şans istiyorum herkesten. 😁😁😁
Hikaye ile ilgili düşüncelerinizi yorum olarak bildirirseniz mutlu olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız
RomanceBildiği tüm gerçeklerin yalan olduğunu öğrenen sırlarla dolu bir kız ve siyaha aşık bir adamın birlikte ateşler içinde yandığı bu hikaye yi okumaya var mısınız?