ON ÜÇ SENE EVVEL...
Henüz beş yaşındayken hergün odamda küçük olan penceremin önündeki beyaz pufta oturup perdeyi açmadan net olmasada gökyüzünü izliyordum. Fakat bugün farklı birşey yapıp perdemi açmış sitenin içindeki çocukların evcilik oynadıklarını görmüştüm odamın camından.
Oyuncak bez bebekleri, oyuncak yemek takımları ile oturdukları kareli bir kilimde evcilik oynuyorlardı.
Gördüğüm görüntü ile dudaklarım yukarı kıvrılmıştı bu yaşıma kadar hiç arkadaşı olmamış kişiydim ben . Arkadaş nedir dost nedir bilmezdim. Hiç dışarıya adımımı atmamıştım ki arkadaşım olsun. Ailem dışarı çıkmamamı söylemiş aile dostları eve geldiğinde odama kilitlemiş, beni herkesten gizlemişler ve kimseye görünmemem için sıkı bir şekilde tembihlemişlerdi. Aksi taktirde yapacaklarından sorumlu olmadıkları açık bir şekilde söylemişlerdi.Evcilik oynayan çocuklardan bakışlarımı çevirip az ilerde şöförümüzün anneme kapıyı açarak, annemin deri koltuğa yerleşmesini gördüm. Hergün alışverişe gider bundan hiç bıkmazdı. Sanırım yine alışverişe gidecekti. En az iki saate gelmeyecek olmasıyla yüzümde büyük bir gülümseme oluşmuştu. Babamın işte olması annemin biraz önce evden ayrılmış olmasının verdiği mutlulukla koşarak odamın kapısını açtım. Tahta tranzanları inerken bi kaç kez mutluluktan ve titrememden dolayı yalpalamıştım. Ama ne yazık ki bu yavaşlamama sebep değildi aksine daha hızlanarak dış kapıyı açtım. Soğuk parkeyle ayaklarım birleşince ayakkabılarımı giymediğimi fark etmem uzun sürmedi ayakkabılıktan pembe kelebek şekilleri olan ayakkabılarımı ayağımı geçirdim. Çoğu eşyam kelebek şekillerinden oluşuyordu. Kelebeklere nedeni bilinmez zaafım vardı. Ayakkabılarım bağcıklıydı ne yazık ki bağcık bağlamayı bilmediğim için bağcıkları açık kalmıştı. Bu durumu umursamayıp çocukların evcilik oynadıkları yere koşmaya başladım. Bir kaç kez çimenlerde üzerinde bağcıklarını basarak düşme tehlikesi yaşamıştım ama nihayet yanlarına yaklaşabilmiş..
Ayakkabımın bağcığına basıp yüz üstü yere kapaklarım. Sert bir şekilde yüzümü de yere vuracakken birisinin kolumu tutması ile yüzümü de yere çarpmaktan son anda kurtulmuştum. Ama ne yazık ki dirseklerim ve diz kapaklarımın küçük taşlara sürtünme ile soyulmasına mani olamadım.
Acı içinde inlerken gözümden bi damla yaş düştü.
"iyi misin?" diye fısıldadı yüzümü son anda yere vurmaktayken kolumdan tutan çocuk. Sarı saçlarım görüş açımı kapatmıştı,hafifçe doğrulup saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve başımı karşımdakine çevirdim.Ne olduysa o an oldu kalp atışlarım hızlandı, midemde bin bir tane kelebek kanatlarını çırpmaya başladı. Midem alt üst oldu. Damarlarımdaki kanlar geriye akmaya başladı.
Yem yeşil gözler, büyük ama yüzüne yakışan bir burun, bu küçük yaşta bile sert bakışları olmasını sağlayan çatık kaşları olan bir erkek çocuğu. Bir dizini yere koymuş bir dizini hafifçe kırıp futbol topunu kolunun altına sıkıştırmıştı.
Çocuğa dalmış hayran hayran bakarkenGözümün önünde sallanan el ile kendime gelmek için usulca başımı iki yana salladım.
Cevap vermediğimi fark edince
"iyiyim" dedim.Etrafa bi göz gezdirip futbol oynayan çocukların hadi dercesine yeşil gözlü çocuğa baktığını, evcilik oynayan kızların halen daha oyunlarına devam ettiklerini gördüm.
"Alaz hadi " diye bağırdı futbol oynayanlardan esmer olan.
Alaz.. Bu ismi unutabilceğimi sanmıyorum. Kendisi gibi ismide güzeldi.
Alaz ayağa kalkıp üzerini silkeledi arkadaşlarına" geliyorum şimdi" diye bağırdı. Sonra birşey unutmuş gibi tekrar eğildi. Ayakkabılarımı işaret ederek "uzat bakalım ayakkabılarını" dedi. Ben mi ben ise hala melül melül yeşil göze bakıyordum. Yüzüne daldığım fark edince yanaklarım utançtan kızarmıştı. Bu halime çarpık bir gülüş atıp ellerini ayakkabılarımı bağlamak için uzattı. Ayaklarımı uzatıp bağcıklarımı bağlamasına izin verdim..
Adete dilim damağım kurulmuştu, heyecandan. Bağcıklarımın ikisinde uzun bir süre açılmayacak kadar sıkı bağlamıştı. Kafasını kaldırıp yeşil gözlerini mavi gözlerimle buruşturup içten bir gülümseme bahşetti.
"bir dahakine bağcıklarını bağlamayı unutma, sarışın" diyerek yanımdan uzaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız
RomanceBildiği tüm gerçeklerin yalan olduğunu öğrenen sırlarla dolu bir kız ve siyaha aşık bir adamın birlikte ateşler içinde yandığı bu hikaye yi okumaya var mısınız?